Kılıçdaroğlu'ndan Beştepe'deki açılış için ağır sözler!
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu adli yıl açılış töreninin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılmasını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, toplantı için yüz karası ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adli yıl açılışının
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılmasını sert sözlerle eleştirdi.
Toplantıyı "yüz karası" olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu,
Erdoğan'ın girişinde yargı mensuplarının ayağa kalkmasını ise
"anayasanın ayaklar altına alınması" olarak
değerlendirdi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, genel merkezin fuaye alanında ’Cumhuriyet Halk Partisi Çalışıyor, Türkiye Kazanıyor’ projesi kapsamında Bodrum Belediyesi’nin çalışmalarının tanıtımının yapıldığı sergiyi gezdi. Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu,
Efkan Ala’nın İçişleri Bakanlığı’ndan istifa etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine "Daha ayrıntıları bilmiyoruz ama bir partinin iç işi gibi görünüyor. Ayrıntıları öğrendikten sonra size daha geniş açıklama yapabiliriz bu konuda" ifadelerini kullandı.
"BURALARA SİYASETİ SOKARSANIZ TÜRKİYE’NİN BAŞI BELADAN KURTULMAZ"
Beştepe’de düzenlenen adli yıl açılış töreninde Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını ve ’7 Ağustos’taki Yenikapı
ruhuna uygun şekilde hareket etmelerini bekliyorum’ mesajını nasıl
değerlendirdiği sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanı’nın şu sözüne yürekten katılıyorum. ’Yenikapı ruhu yaşatılmalı’. Ben Yenikapı’da 12 maddelik bir konuşma yaptı. Konuşmanın birinci maddesi şuydu. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayın. Eğer siz buralara siyaseti sokarsanız o zaman Türkiye’nin başı beladan kurtulmaz. Bugün açıkça adliyeye siyasetin sokulduğuna hep beraber tanık olduk. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ’Burası milletin mekanıdır ve milletin mekanında yargının adli yıl açılışı yapması doğaldır’. Burası da millete ait bir mekandır, bana ait değil ki. Cumhurbaşkanlığı Sarayı da millete aittir. TBMM de millete aittir; ama devletlerin gelenekleri vardır. Siz Cumhurbaşkanlığı Köşkü haline TBMM’yi getiremezsiniz. Adli yıl açılışını TBMM’de yapamazsınız. Orası da milletin mekanı. Milletin mekanı diye kalkıp da Cumhurbaşkanı adliyede konuşma, toplantı yapabilir mi? Her yerin kendine ait özelliği vardır. Devleti devlet yapan budur.
"HAKİMLER BÜROKRAT DEĞİL"
Milletin mekanı diyorsunuz ama millet kaça mal oldu o mekan
bilmiyor. Kaça mal olduğunu bilmiyor ama orada adliyeyi
topluyorsunuz. Yargının bağımsızlığı, dediğimiz bir kural vardır.
Amerika’da Amerikan Başkanı bir salona girdiği zaman orada hakimler
varsa kimse ayağa kalkmaz, alkışlamaz. Bizde hep beraber ayağa
kalkıp hep beraber alkışlıyorlar. Ne demektir bu? ’Yargı,
yürütmenin emrine girdi, siyasete bulaştı’ demektir. Ben ayağa
kalkarım. Bürokratlar da ayağa kalkar; ama hakimler bürokrat
değildir.
"GÜÇLER AYRILIĞI İLKESİNE SAYGI DUYACAĞIMA DAİR YEMİN ETTİM"
Siz adli yılı açtınız, güzel. Bir de kalkıp siyasi konuşma yapıyorsunuz. Açıkça belli alanları suç kapsamında değerlendiriyorsunuz. Ne demektir bu? ’Sevgili hakimler, ben size söylüyorum. Kararı böyle vereceksiniz’ demektir. Tam bir yüz karası toplantıdır bu. Niye katılmadım? Ben Anayasa’ya sadakat konusunda TBMM’de yemin ettim. Güçler ayrılığı ilkesine saygı duyacağıma dair yemin ettim. Yeminimize bağlıyız. Herkesin de yeminine bağlı olmasını isteriz. Aksi bir tabloyu çizerseniz, yargıyı siyasallaştırırsanız bu yargı nasıl adaletle karar verecek? ’Davaları hızlandırın’ diyor yani yargıya talimat veriyor. ’Biz demokratik bir ülkeyiz’ diyorlar. Bunun neresinde demokrasi var? Herkesin Yenikapı ruhuna saygı göstermesi lazım. Birliğe, beraber olmaya ihtiyacımız var mı? Var; ama devletin kurumlarını kimse kendi arka bahçesi haline getirmemeli. Devletin kurumlarını kendi arka bahçeniz haline dönüştürürseniz Türkiye’de birliği, beraberliği, huzuru sağlayamazsınız.
KILIÇDAROĞLU’NDAN YARGI’YA: KENDİ GÖREVİNİZİ BİLİN
Başta yargıya, kendi görevinizi biliniz. Adaleti başkalarına teslim etmeyiniz. Adalet, devletin temelidir. Bütün cumhurbaşkanları, bütün genel başkanlar, bütün vatandaşlar yani kainat adaletin etrafında döner. Adalet bu kadar kutsaldır. Adalete gölge düşürdüğünüz andan itibaren devleti devlet olmaktan çıkarırsınız. Anayasa’da da bu kurulmuştur. Hiç kimse emir ve talimat veremez, diyor yargıya.
"KİMSE ’CHP GENEL BAŞKANI, ÜLKENİN BİRLİĞİ İÇİN ELİNDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERMEDİ’ DİYEMEZ"
Hiç kimse şunu söyleyemez. CHP Genel Başkanı, bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için elinden gelen çabayı göstermedi. Yeri geldi bağrımıza taş bastık. Sesimizi çıkarmadık. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için; ama biz bunu yaparken, birileri darbe fırsatçılığı yapıp ’Bütün yargıyı toplayacağım. Bunlar benim emrimde olacak. Gelecekler sarayda toplanacaklar. Ben içeri gireceğim. Beni ayakta alkışlayacaklar’. Bu adaleti aşağılamak demektir. Yargıyı aşağılamak demektir. Adli yılın açılışın TBB Başkanı, Yargıtay Başkanı konuşur. Devletin geleneği budur. İlk kez bütün gelenekleri bir tarafa attık. Milletin yeriymiş. Elbette milletin yeri. Meydanlar da milletin meydanı. Hep beraber gidelim oraya, yargıya saygı gösterelim."