Kılıçdaroğlu'ndan bayrak tepkisi

Anamuhalefet Partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin TBMM Grup toplantısında gündeme ilişkin konularda milletvekilerine açıklamalarda bulundu.

Adana Valisi'nin vatandaşa küfürlü sözlerini TBMM kürsüsünden sert bir şekilde eleştiren Kılıçdaroğlu, "Benim Erdoğan'a önerimdir: Bülent Arınç'ı o görevden al, valiyi hükümet sözcüsü yap." diye konuştu. Kılıçdaroğlu valiye yönelik eleştirilerini "Ağrıma giden o valinin arabasına Türk bayrağı asması. Devletin valisi değil iktidarın valisi." diyerek sürdürdü.

İşte Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki konuşmasından çarpıcı bölümler:

TÜRKİYE'Yİ YARI AÇIK CEZAEVİ YAPTILAR

Türkiye'yi yarı açık bir cezaevinde döndürdüler. Gelinen tablo hiç içaçıcı değil. Hatırlarsanız Şanlıurfa'da yer olmadığı için kavga çıkmıştı 13 kişi yaşamını kaybetti. 2005 yılında 56 bin kişi cezaevindeydi, şimdi 132 bine çıktı. Bakalım bununla da övünebilecekler mi?

162 ağır hasta, cezaevinde kalamazlar diye raporlar olduğu halde içeride tutuluyor. Önümüzdeki süreçte cezaevlerinden yeni cenazeler çıkarsa bunun tek sorumlusu ülkeyi yöneten diktatördür.

EN GÜZEL AHMET ARİF ANLATMIŞ

Yarı açık cezaevi derken, bir de sınıra duvar örüyorlar. Niye örüyorsun? Kontrol edemiyormuş, senin polisin, askerin, gümrük teşkilatın yok mu? Karşıda akrabalar var. O kadar ki günlük yaşam içinde tavuklar bazen orada bazen burada. En iyi 33 Kurşun şiirinde Ahmet Arif söylemiş.

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız

KABUL ETMİYORUZ

En son duvar Berlin Duvarıydı 1989'da yıkıldı. Bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Sözde Ottowa sözleşmesine göre mayınlı araziler temizlenecekti. Biz dedik, mayını temizleyin, topraksız köylüye dağıtın... Hayır duvar örecekler. Kafalarındaki duvarı fiilen hayata geçirecekler.

ORTADOĞUNUN EN ÇAPSIZ KİŞİSİNİ BAKAN YAPTILAR

Dış politika milli bir davadır. Ama Ortadoğu'nun en çapsız kişisini bakan yaptılar. Sıfır sorun demişlerdi şimdi sıfır komşumuz var. Biz buna tahammül etmedik. Ülke çıkarları sözkonusu ise CHP sessiz kalamaz. Irak'a gittik, Maliki ile görüştük, Türkmenler ile görüştük, siz nasıl gidersiniz ülke çıkarları buna elvermiyor dediler. Irak başbakanı biz Türkiye'ye bütün kapılarımız açık, gelin yatırım yapın diyoruz, ama Türkiye kapıdan değil pencereden girmek istiyoruz diye ısrar ediyor dediler. Bir bakan bindi uçağa çek evladım Kerkük'e dedi, geldik mi geldik. Kerkük'e mi? Hayır Kayseri'ye. Neden çünkü Irak bir devlet öyle her istediğini yapamazsın. Bizi izliyorlar şimdi. AKP Bizi izlediği sürece Türkiye'nin alnı tertemiz olur. Irak Meclis Başkanı geldi. Göreceksiniz önümüzdeki süreçte Başbakan da gidecek. Kimin sayesinde CHP'nin sayesinde.

SURİYE'YE KİMYASAL SİLAH YOLLUYOR TÜRKİYE

Suriye'de kavga çıkardılar, Türkiye'de kamp verdiler. Git kardeşini öldür diye Suriye'ye yolladılar. Defalarca söyledik. El Kaide militanları yetiştiriliyor. Üzülerek, içimiz kan ağlayarak söylüyoruz bunları. Suriye'ye iki kilo sarin gazı götürüyorlardı, yakalandılar, şimdi serbest o insanlar. Suç değil mi kimyasal silah? Suç. Neden serbest bırakıldılar? Birinin talimatıyla serbestler. Hatay'a bir tır gidiyor, uyuşturucu var diye ihbar ediliyor bakılıyor ki 900 küsür havan mermisi. Nereye gidiyor Suriye'ye, nerede üretilmiş Konya'da. Sen benim telefonumu, CHP'nin telefonunu, vatandaşı dinleyeceğine bunları dinlesene. 20 bin tüfek bulundu geçenlerde bir gemide. Bunlar Türkiye'nin uluslararası meşruiyetinin tartışılmasına yol açılacak şeyler.

GAZETECİYE TÜRKİYE'DE OLACAKTIN BEN SANA GÖSTERİRDİM DEDİ EMİNİM

Mısır ortadoğu'nun kilittaşıdır. Kızdılar oraya heyet yolladık diye. Büyükelçiyi çektiler, sonra ne oldu? Tükürdüklerini yaladılar, büyükelçiyi geri çektiler. Önümüzdeki süreçte Mısır ile de iyi ilişkiler sürecek.

Dış politikada ve iç politikada bozgun yaşayınca AKP dünyada yalnızlaştı. Burada gazetecilerin cesaret edemediği soruları soruyorlar gazeteciler. Finlandiya'da gazeteciye "sizi buraya birisi gönderdi, görevlendirdi herhalde" diyor. Gazeteci halk için soru sorar. Böyle bir yanıt veriyor mu hayır. Emin olun "ah sen bir Türkiye'de olacaktın ben sana gösterirdim" diye geçirmiştir emin olun.

GENÇLİĞE AHLAK DERSİ VERMEYE KİMSENİN HADDİ YOK

Atatürk gençliğe emanet etti ülkeyi. Bir ülkenin geleceği gençiliğidir. İyi eğitim alınsın diye çaba sarfederler, yemez yedirir, baba ceketini satar, üniversite sınavına hazırlanır öğrenciler, sınavı kazanınca komşular sevinir, herkes sevinir. Sonra çocuğum nerede kalacak diye düşünceye dalar. SOn günlerde bir tartışma var "kızlı erkekli nasıl aynı yerde kalır öğrenciler" ben de bu tartışmayı başlatan başbakan'a bir soru sorayım: "sen bunların kalacağı yurtları yaptın mı?" 11 yıldır iktidardasın ne yaptın. Yazık günah değil mi tamamını suçlu konumuna getirdin. Anne babaların kafasına kuşku tohumu soktun. Önce kız öğrenci yurtları ayrı değil dedi. Sonra her halde birisi uyardı, plak değişti. Aynı yerlerde kalıyor... Gençliğimize güveneceğiz. Kimsenin ahlak bekçiliği yapmasına gerek yok. Bizim gençliğimize ahlak dersi vermeye kimsenin haddi de yetkisi de yoktur.

Yurtta kalıyordum öğrencilikte, üç arkadaş beraber kalıyorduk. Peder para göndermiş ama postadan gelmemiş. Bir arkadaşımızın evine gittik, bende de para yok ama Elazığ'dan gelirken bulgur getirdim dedi, onu beraber yapıp yedik. Bu koşullar eminim bugün de var. Sen yurt yaptın da, yurtta kalmadı mı öğrenciler. Sen yapsan da kalsalar ne olur? Yaptın mı? Yapmadın. Ne adına suçluyorsun gençleri ahlak adına. O zaman sana hatırlatayım, Ahlaklı adam Deniz Fenerine sahip çıkmaz. Ahlaklı adam yolsuzluklara göz yummaz. Ahlaklı adam devletin malını yandaşına peşkeş çekmez. Ahlaklı adam millet oyuyla seçilmiş vekilleri hapisahanede tutmaz. Ahlaklı adam kadının kılık kıyafetiyle, milletin diniyle uğraşmaz. Zekat parası yiyenin sırtını sıvazlamaz, en önemlisi kul hakkı yemez ahlaklı adam.

Sen kim gençlere ahlak dersi vermek kim, sen önce bir öğren bakalım. Ahlaklı adam siyasete yırtık ayakkabı ile girip şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmaz. Ahlaklı adam verginin nerelere harcandığının hesabını TBMM'de verir. Neymiş meşru hayat varmış, gayri meşru hayat varmış. Kusura bakma sen gayrı meşru bir başbakansın.

 ÜNİVERSİTELİLERE İŞ DE BULACAKSIN

Zonguldak'ta üniveriste öğrencisi kızlar isyan ediyor. Su yok, alkışlarla protesto ediyorlar. Recep Bey biz açtık diye övünmüştü. Sen bu öğrencilerin sorununu çözdün de bir şey mi dedik. Gençliğe güveniyoruz. Bir diktatörün söyledikleri sizi üzmesin, çocuklarınızla övünün onlarla gurur duyun anne ve babalara sesleniyorum. Neden kızıyor biliyor musunuz? Gezi olaylarında bu diktatöre diz çöktürdüler. Alaya aldılar, gençlerle uğraşmayacaksın. Sen döneceksin önce kendini ve ahlakını sorgulayacaksın.

Başbakan koltuğuna oturan kişi yurt yapmakla halledemez bu işi. Her üniversite bitirenin de aş ve iş bulması lazım. Erdoğan dönsün atama bekleyen öğretmenler neden bekliyor diye sorsun. Bir mitingde oğlum işsiz diyen babaya her üniversite bitirene iş mi bulacağız demişti. Ben o zaman o adamın ahlakını sorgularım.

Şimdi bir de vatandaşa muhbirlik yapın diyor. Buradan bütün CHP'li belediyelere açık çağrı yapıyorum. İlk işiniz öğrenci yurdu yapmak olsun.

VALİYİ HÜKÜMET SÖZCÜSÜ YAP OLSUN BİTSİN

Bir meşhur valimiz var. Adana valisi. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Çiftçiye ananı da al git diyordu. bunu diyen birinin bizim gençlerimize ahlak dersi vermesi mümkün mü? Kendisine yağ çekse yanına alacak.

Devletin dili küfürleşirse, valinin de dili küfürleşir. Bu konuştuğu zaman +18 diye yazmamız lazım. Bir önerim var Erdoğan'a. Kimse eline su dökemez. Gazeteciye, çiftçiye kızıyorsun. Bülent Arınç'ı o görevden al, valiyi hükümet sözcüsü yap. Benim önerimdir.

Vali kızmış… Hangi ahlak anlayışı bu en iyisi sayın Erdoğan, sen başbkaan ol bunu da bakan yap. Hükümet sözcüsü yap. AKP'nin gerçek yüzünü de bütün dünya öğrenmiş olur.

AĞRIMA GİDEN O VALİNİN ARABASINA TÜRK BAYRAĞI ASMASI

Ağrıma giden o valinin arabasına Türk bayrağı asması. Devletin valisi değil iktidarın valisi. O rolü üstlenirse sorun büyür. CHP'liler olarak ayrışma lüksümüz yok. Mücadeleyi beraber vereceğiz. ANAP'lılara, DYP'lilere sesleniyorum. Ülkenin nereye gittiğini görüyoruz. Beraber olacağız beraber mücadele edeceğiz.