Kılıçdaroğlu'ndan Arap halkına destek
Abone olPartisinin düzenlediği 'Arap Baharı Konferansı'da konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'da yaşananları cesur adımlar olarak niteledi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nan "Arap kardeşlerimizin
özgür ve güvenli bir gelecek için attıkları cesur adımları
destekliyoruz" açıklaması geldi.
Batılı ülkelerin yıllarca diktatörlerle kol kola olduğuna dikkat
çeken Kılıçdaroğlu, Hint lider Gandi'nin örneğini vererek konuştu:
"Gandhi'nin sözlerindeki gibi, 'Özgürlük hayatın
nefesidir'. Bu nefes, Arap coğrafyasına dayatma ve yönlendirmelerle
değil, Arap halklarının kendi mücadeleleriyle
yayılacaktır.”
YEMENLİ KADIN AKTİVİST KARMAN İLE YAN YANA
OTURDU
CHP'nin Le Meridien Otel'de düzenlediği 'Arap Baharı Konferansı'
başladı. Konferansa; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP
Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, 2011 yılı Nobel Barış
Ödülü'nü kazanan üç kadından biri olan Yemenli Aktivist ve Gazeteci
Tevekkül Karman, Arap ülkelerinden birçok temsilci ve CHP'liler
katıldı. Kılıçdaroğlu, birlikte oturduğu Tevekkül Karman ve Loğoğlu
ile sohbet etti.
CHP'nin Le Meridien Otel'de düzenlediği “Arap Baharı Konferansı”nın
açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, konferansın, Arap coğrafyasının
meydan ve sokaklarında demokrasi, özgürlük ve adalet için tarihi
bir dönüşüm başlatan Arap halklarıyla dayanışmalarının bir
göstergesi olduğunu söyledi.
CESUR ADIMLARI DESTEKLİYORUZ
Kılıçdaroğlu, ayrıca konferansın, Türk Arap dostluğuna ve
kardeşliğine verdikleri değerin bir ürünü olduğunu belirterek,
şöyle konuştu:
“Doğunun ve batının buluştuğu Türkiye'de, Arap ülkelerinden esen
değişim rüzgarlarını hissediyor, tarihin bu dönüm noktasında Arap
kardeşlerimizin özgür ve güvenli bir gelecek için attıkları cesur
adımları destekliyoruz. Çağımızda özgürlük düşüncesi çok hızlı bir
şekilde yayılıyor ve toplumsal dönüşümler hızlanıyor. Tarih boyunca
evrensel uygarlığa büyük katkılar yapmış, köklü bir medeniyete
sahip olan Arap halklarının bugün yeniden yürüyüşe geçmeleri bize
Ali Şeriati'nin sözlerini hatırlatıyor 'Ey özgürlük! Ben zulümden
bıkkınım, esaretten bıkkınım. Zincirden bıkmışım.”'
ARAP HALKLARININ TALEPLERİNDEN BİRİ DE
EŞİTLİKTİR
Kılıçdaroğlu, Kuzey Afrika'nın batı kıyılarından Orta Doğu'daki
körfez ülkelerine uzanan bir mevsim değişikliği yaşandığını
vurgulayarak, bu baharın, tıpkı Mustafa Kemal'in önderliğindeki
Türkiye halkının 1919'da başlattığı mücadele gibi, dünyadaki
özgürlük mücadeleleri için yürünecek yolu ve ödenen bedelleri
gösterdiğini söyledi.
Bu mücadelenin baskı ve zulüm altında yaşayan halklara umut
verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, diktatörlere ve baskı
rejimlerine karşı ayağa kalkan Arap halklarının Martin Luther
King'in “özgürlüğün ezilenler tarafından talep edilmesi zorunludur”
sözünü bir kez daha doğruladığını belirtti. Kılıçdaroğlu, bu
noktada, Arap halklarının özgürlüklerine dış müdahalelerle değil,
kendi mücadeleleriyle ulaşmasının önem kazandığına dikkati çekerek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomik sömürü için Arap halklarının özgürlük mücadelesini
destekler gözükenlerin ve bölgedeki etkinlikleri için mezhep
savaşlarını kışkırtanların yıllardır diktatörlerle kol kola
olduğunu hatırlatmak isterim. Gandhi'nin sözlerindeki gibi,
'Özgürlük hayatın nefesidir'. Bu nefes, Arap coğrafyasına dayatma
ve yönlendirmelerle değil, Arap halklarının kendi mücadeleleriyle
yayılacaktır.”
Kılıçdaroğlu, değişimin öncüsü olan Arap halklarının taleplerinden
birinin de eşitlik olduğunu ifade ederek, “Toplumun bir bütün
olarak özgür olması onu
oluşturan parçaların eşitliğinden geçer. Mandela'nın dediği gibi,
kısmi özgürlük diye bir şey yoktur. Arap coğrafyasında, asırlardır
emperyalist güçlerle işbirliği yapanların ve onların çevresinde
kümelenmiş güç odaklarının toplumsal eşitsizlikten beslenen
düzenleri sona ermek üzeredir. Farklı din, mezhep ve ulusal
kimliklerden oluşan Arap halklarının baskıcı rejimleri sona
erdirmek için hep birlikte mücadele etmeleri eşit bir geleceğin
işaretidir” diye konuştu.
DEĞİŞİMİN İTİCİ GÜCÜ OLAN KADIN VE GENÇLİK HAREKETLERİNİ
TAKDİR EDİYOUZ
Kılıçdaroğlu, cinsiyet eşitliğinin, toplumsal gelişmişliğin en
önemli göstergesi olduğunu belirterek, Arap coğrafyasında
kızlarının okullaşma oranının son yıllarda gelişme göstermesine
rağmen henüz istenen seviyede olmadığını kaydetti.
Parti olarak, kızların okumalarını, kadınların toplumsal hayatın
her alanında eşit bireyler olarak var olmalarını istediklerini
anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Arap coğrafyasındaki değişimin itici gücü olan kadın ve gençlik
hareketlerini takdir ediyoruz. Birilerinin, diğerlerinden daha
özgür ve daha eşit olmaması, Arap halklarının kendi
coğrafyalarındaki kaynaklardan hakça yararlanması sosyal adaletle
mümkündür. Değişim rüzgarlarıyla iştahı kabaran egemen güçler,
zengin enerji kaynaklarına sahip olan Arap coğrafyasındaki
halkların meşru arzu ve taleplerini yönlendirmeye ve kaynaklarını
sömürmeye çalışıyor. Buna karşı çıkmalıyız. Diktatörün yerini bir
diğer diktatör alırsa 'komşusu açken tok yatan'ların saltanatı
devam eder.”
SESLERİNİ YENİ BİR DÜNYA KAZANMA ARZUSUYLA YÜKSELTENLERİN
YANINDAYIZ
Kemal Kılıçdaroğlu, fakirliğin ve cehaletin hiçbir toplumun kaderi
ve yazgısı olmadığını vurgulayarak, “Bütün dünya doğal kaynakları
ve bilimin nimetlerini paylaşmaya doğru ilerlerken Arap halkları
bundan mahrum kalamaz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler Arap
halklarının kaynakların hakça bölüşümüne ve bilimin ışığında
fakirlikten kurtuluşa doğru attıkları adımların demokrasi ve
özgürlük yürüyüşlerinin bir parçası olduğunu heyecanla görüyoruz”
diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Arap coğrafyasındaki değişimlerin emeğin yüceliğini
ve belirleyiciliğini bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, işçi
sendikaları ve onlara destek veren milyonlarca insanın baskıcı
diktatörlerin devrilmesinde öncü olduklarını, daha özgür, daha eşit
ve daha adil bir geleceğin kapısını araladıklarını söyledi.Sosyal
demokrat bir parti olarak, Arap emekçilerin yanında olduklarını
belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak, seslerini yeni bir dünya kazanma
arzusuyla yükseltenlerin yanındayız. Mısır'da Mübarek rejimine ve
onunla işbirliği yapan güç odaklarının baskılarına boyun eğmeyen
sendikaları, Arap dünyasının bir ülkesinden bir diğer ülkesine
dayanışmayı taşıyan göçmen işçileri, Tunus'tan esmeye başlayan
değişim esintilerini Mısır'da, Bahreyn'de, Yemen'de ve Suriye'de
fırtınaya dönüştüren emekçi kitlelerini saygıyla selamlıyoruz.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Arap halklarının
mücadelesinin insan haklarına saygılı, demokratik ve çoğulcu
rejimlerle başarıya ulaşacağını, özgür ve adil seçimlerle
taçlanacağını belirterek, “Aksi takdirde, demokratik
değerleri özümsememiş çoğunlukçu anlayışlar yeni
diktatörlükler ortaya çıkaracaktır” dedi.
Partisinin Le Meridien Otel'de düzenlediği “Arap Baharı
Konferansı”nın açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, Arap
coğrafyasındaki değişim rüzgarlarının başarıya ulaşabilmesi
için gerekli olan unsurlardan birisinin de dayanışma olduğunu
belirtti.
Yerel, demokratik, ilerici ve özgürlükçü güçlerin yalnız
bırakılmaması, seslerinin dünya kamuoyuna duyurulması
gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Fakat, bunun dış güçler tarafından istismar edilerek yeni
çatışma odakları yaratılması için kullanılmasına karşı
çıkmalıyız. Ne yazık ki, egemen güçler Arap halklarıyla
dayanışma adı altında onların taleplerini kendi çıkarları
doğrultusunda yönlendirme ve bölgedeki taşeron ülkeler vasıtasıyla
Arap coğrafyasını işgal etme gayreti içindeler. Böylesi tuzak
ve oyunlara karşı çıkmanın yolu, dünyanın bütün
bölgelerindeki eşitlik ve özgürlük hareketleriyle
dayanışmaktan geçer.”
Filistinli şair Mahmud Derviş'in “Bütün insanların kalpleri
benim kimliğimdir. Öyleyse pasaportumu alın” sözünü
hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu anlayışın, uluslararası
kamuoyunun demokrasi, özgürlük ve insanlık onuru için ayağa
kalkan Arap halklarıyla dayanışmasının çıkış noktası olması
gerektiğini belirtti.
HER ÜLKENİN SORUNLARI VE DEĞİŞİM TEMPOSU
FARKLIDIR
Arap ülkelerindeki değişim sürecinin geleceğinin henüz
netleşmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Her ülkenin
sorunları ve değişim temposu farklıdır. Mevsimlerin değişmesi
gibi geçiş dönemleri de zordur. Arap ülkelerinin yeknesak bir
bütün olmadığı, her birinin tarihlerinin, geleneklerinin,
siyasi kültürlerinin, sosyal ve toplumsal yapılarının farklı
olduğu bir gerçektir. Çoğulcu ve katılımcı demokrasilerin
ülkelerin içinde de mevcut olan bu farklılıklardan yeni
zenginlikler ortaya çıkaracağını unutmamalıyız” diye
konuştu.
Kıptilerin kendini ifade edemediği bir Mısır, Şiilerin eşit
haklardan mahrum olduğu bir Bahreyn ve Türkmenlerin
sorunlarını dile getiremediği bir Irak'ın demokratik
olmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Arap halklarının mücadelesi insan haklarına saygılı, demokratik
ve çoğulcu rejimlerle başarıya ulaşacak; özgür ve adil
seçimlerle taçlanacaktır. Aksi takdirde, demokratik değerleri
özümsememiş, çoğunlukçu anlayışlar yeni diktatörlükler ortaya
çıkaracaktır. Bu noktada Suriyeli büyük şair Adonis'in 'Dini
diktatörlüklerle karşı karşıya bırakılmaktansa kayıp olmak daha
iyi' sözünü bir uyarı olarak hatırlatmak isterim. On
yıllardır baskı rejimlerinin ve diktatörlerin yönetimindeki
Arap ülkelerinde toplumsal barış büyük yara almış, dini ve
etnik gruplar arasındaki anlaşmazlıklar kemikleşmiştir.”
ARAP BAHARI'NIN GETİRDİĞİ FIRSATLAR
“Arap Baharı”nın getirdiği değişimlerin toplumsal barışı ve
istikrarı tesis etmek için yeni fırsatlar sunabileceğini
bildiren Kılıçdaroğlu, “Bu fırsatlardan birisi, biraz önce
değindiğim çoğulcu ve katılımcı demokrasidir. Bir diğeri de
hukukun üstünlüğü ilkesi ve vatandaşların hakkını koruyan
hukuk sistemleridir. Arap halklarının özgürlük ve demokrasi
arayışları yapılacak yeni anayasalarda garanti altına
alınmalıdır. Yapılacak anayasalar sadece vatandaşlarla devlet
arasındaki ilişkilerin boyutunu değil, yeni düzenlerin
geleceğini de belirleyecektir” dedi.
CHP ARAP HALKLARININ YANINDADIR
Lübnanlı düşünür Halil Cibran'ın “Kaynağı adalet olan bir dünya
kaynağı merhamet olan bir dünyadan daha büyüktür” sözünü
hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bu nedenle, hukukun üstünlüğü ilkesinin Arap coğrafyasına
yerleşmesi, yeni diktatörlüklerin önünü kesecektir. Sosyal
demokrasinin evrensel ilkelerini benimsemiş Cumhuriyet Halk
Partisi, geçmişte olduğu gibi bugün de demokrasi, özgürlük ve
insanlık onuru için mücadele eden Arap halklarının
yanındadır. Tuzaklar, tehlikeler ve sapmalarla dolu bu uzun
yolda Arap halklarının her birisi kendi özgün çizgilerini
kendileri belirleyecekler ve hedeflerine mutlaka
varacaklardır. Arap halklarının dış müdahaleler, işgal tehditleri,
model ülke olma heveslileri ve dini rejim destekçileri
karşısında dayatılanı kabul etmeyeceğini ve düşledikleri
özgür ve eşit geleceği kuracaklarına olan inancımız tamdır.
Dışarıdan müdahalelerle rejimleri değiştirme arzusunda
olanlara, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi'nin meşruiyet açısından önemi kadar Halil Cibran'ın
bir sözünü de hatırlatmak isterim; (Haritayı saklayabileceğin
en güvenilir yerin yüreğindir)”
Kılıçdaroğlu, CHP olarak Türkiye'de gerçek demokrasi
istediklerini, insanların hür olmasını, geleceğe güvenle
bakmasını ve adalete güvenebilmelerini istediklerini
kaydetti.
Bu anlamda Arap halklarıyla aynı yolda yürüdüklerini ve geleceğin
sosyal demokraside olduğuna inandıklarını kaydeden
Kılıçdaroğlu, “Partimiz ve Türkiye için bir ilk olan bu
konferansta Arap halklarının demokrasi ve özgürlük
yürüyüşünde bir adım daha atılırsa bundan mutluluk duyacağız. Bu
konferans, farklı fikirleri dinleyerek ve birbirimizi
anlayarak bilgileneceğimiz ve zenginleşeceğimiz bir
fırsattır. Sözlerime son vermeden önce Halil Cibran'ın
'Sırtını güneşe çevirirsen gölgenden gayrı bir şey göremezsin'
sözünden hareketle Cumhuriyet Halk Partisi olarak yüzünü
güneşe çeviren ve aydınlık geleceği gören Arap halklarının
yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim” dedi.