Kılıçdaroğlu'na göre devlet krizi!
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisiyle ilgili ortaya usulsüzlük iddialarına cevap verdi.
Erdoğan'a seslenen ve canlı yayında düello teklifinde
bulunan Kılıçdaroğlu, hükümetin istediği araştırmayı yapabileceğini
söyledi. Yolsuzluk operasyonuyla ilgili net konuşan Kılıçdaroğlu,
soruşturmanın başbakana kadar ulaşacağını iddia etti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te yayınlanan Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan'ın moderatörlüğünde gazetecilerin sorularını cevapladı. İstanbul'da savcının soruşturma başlatmasına rağmen, polisin savcının talimatını yerine getirmemesini devlet krizi olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, hükümetin yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu bu şekilde kapatmaya çalıştığını iddia etti. İşte Kılıçdaroğlu'nun o sözleri;
CUMHURİYET TARİHİNDE BİR İLK
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te yayınlanan Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan'ın moderatörlüğünde gazetecilerin sorularını cevapladı. İstanbul'da savcının soruşturma başlatmasına rağmen, polisin savcının talimatını yerine getirmemesini devlet krizi olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, hükümetin yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu bu şekilde kapatmaya çalıştığını iddia etti. İşte Kılıçdaroğlu'nun o sözleri;
CUMHURİYET TARİHİNDE BİR İLK
“Yürütme organı ucu kendisine dokunduğu için bu konuyu
kapatmaya çalışıyor. Ben bunu ilk duyduğumda Allah kimsenin başına
vermesin dedim. Gerçekten acı bir olay. Ben 27,5 yıl kamuda
çalıştım, böyle bir olaya hiç tanık olmadım. Yolsuzluk
olaylarına tanık oldum ama böylesi bir olaya tanık olmadım.
Cumhuriyet tarihinde de bir ilk olabilir. Ben olayı iki
parçalı görüyorum. Bir ortada bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu
var. Operasyon kime karşı yapılır? Çeteye karşı. Yasadışı bir
örgüte karşı polisin yaptığı yargı destekli bir operasyon. Bu
birinci aşama. Bu aşama sayın başbakana ulaştığında ben başbakandan
kimse olaya müdahale etmesin, gerçekler ortaya çıksın, istersen
benim oğlum, isterse babam olsun yolsuzluk ortaya çıksın demesini
beklerdim. Bunu deseydi hiç kimse bir şey söyleyemezdi.”
"EVDE BU KADAR PARA BULUNMAZ"
“Kendisinden, çocuklarından, bakanlarından kaygı duymaya bir
başbakan benim dediğim gibi davranırdı. Olay ortaya çıktığı gün üç
bakan programını iptal etti ve Ankara’dan ayrılmadı. Eğer bir bakan
endişe duymuyorsa programına devam ederdi. Ardından polisler
görevden alınmaya başladı. 11 yıldır siz görevdesiniz. Bu polisleri
kim atadı, siz atadınız. Biz yolsuzluk çıktı diye sevinmiyoruz, tam
tersine üzülüyoruz. Neden devlette bu oluyor, olmaması gerekiyordu.
Ben sayın başbakana sordum, bir bankanın genel müdürünün evinden
milyonlarca euronun ortaya çıkması çetenin işi mi? Ben kamuya Recep
Tayyip Erdoğan’ın aldığı aylıktan çok daha fazlasını alarak
başladım. Benim çocuklarım da ortada. Efendim her evde para
bulunur. Hayır efendim evde bu kadar para bulunmaz. Bu halkın
aklıyla alay etmektir. Ben soruyorum kimin evinde bu kadar para
bulunuyor.”
O İHBAR MEKTUBU MASAK’A DA GİTMİŞ
“Bir bankanın genel müdürü bu para kara para değilse gidip
evinde ayakkabı kutusunda mı saklar. Gidip bankaya yatırır.
Halkbank imam hatip okulu yapacaksa gider resmi olarak yapar. İMKB
pek çok yerde okul yaptı. Kimse de itiraz etmedi. Adli Kolluk bizim
ülkemizde yok. Adli Kolluk kurulmalı. Bir üste haber vermek demek
bir kere güçler ayrılığına aykırıdır. Bu operasyon 14 ay önceye
dayanıyor. O ihbar mektubu MASAK’a da gitmiş. Ben buradan
soruyorum, hırsıza haber verilip operasyon mu yapılır? Kamuda
çalışan herkes şunu çok iyi bilir, bu tür operasyonlar
gizlidir. Savcı yargıçtan izni alır. Polis bile nereye gideceğini,
kimi alacağını son anda öğrenir. Bu süreci, içişleri bakanının oğlu
da işin içinde, haber verirseniz operasyon çöker. Deniz Feneri
davasında bunu gördük. Çıkış yolu yine yargıya düşüyor. Danıştay’a
yönetmelik değişikliğiyle ilgili dava açıldı. Savcı yasaya bakıyor,
polis yönetmeliğe bakıyor. Yargının süratle yürütmeyi durdurma
kararı alması lazım. Bir gün bile geciktirmemesi gerek.
Cumhurbaşkanına düşen çok görev var. Sayın cumhurbaşkanı devletin
uyumlu çalışmasından sorumludur. Eğer güçler ayrılığı ilkesi
çatışıyorsa, sorunu çözecek olanlardan birisi de cumhurbaşkanıdır.
Sayın cumhurbaşkanının daha net bir tavır takınması ve yargının
üzerine gölge düşürmeyin, savcının emrindeki polise müdahale
etmeyin demesi gerekiyor.”
OLAY BÜTÜN AYDINLIĞIYLA ORTAYA ÇIKMALI
“Bu operasyonla ilgili olarak bizim bilgimiz tümüyle medyadan.
Aşağı yukarı aynı yerlerden bize bilgiler geliyor. Bakın bakanları
suçlamadık, sadece neden ayrılmadınız dedik. Çocuğu tutuklanmış
hala yerinde duruyor. Bu saatten sonra hiç önemi yok. Olay bütün
aydınlığıyla ortaya çıkmalı, siyasi müdahale olmamalı. Geçmişteki
aynı hukuk ihlalleri burada olunca biz yine karşı çıkıyoruz. Sabah
5’te ev basılması örneğin. Hükümete karşı bir şey yapıldığı yok.
Yolsuzluk yapanlara karşı operasyon yapılıyor. Yolsuzluk yapanlar
hükümetteyse orada yapacak bir şey yok. Eğer bu çapta
soruşturmaları bir yerde tutalım, günü gelince vuralım denildiyse
bu da yanlış.”