Kılıçdaroğlu'na BDP'den Kürt tepkisi
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununun çözümüyle ilgili konuşması BDP'li Kışanak ve Şırnak Milletvekili Kaplan'ı memnun etmedi.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasında yine “Kürt” sözcüğünü ağzına almaması BDP’nin tepkisini çekti.
PM listesinde en çok Kürt kökenli Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu’nun isimlerinin çizildiğine dikkat çeken BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan bunun CHP’nin yapısında bir değişmenin olmadığının işareti olarak yorumladı. Kürt sözcüğünü ağzına almayan CHP’nin halkta zerre kadar inandırıcı olmayacağını savunan Kaplan, “Kürt sorununun asli temsilcileri biziz, kimse fotokopilere bakmasın” dedi.
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise CHP’nin hala sorunun adını koyamama noktasında olduğunu savunarak, “Türkiye sorunun adını koyma meselesini aştı. Bu Kürt sorunudur, kültürel haklar, kimlik sorunudur. Bu noktada bile geri söylemle karşılaştık. CHP’nin handikapı bu. Geriden geliyor, Türkiye’yi kamuoyunu, gelişmeleri okumuyor. Kaç yıl önce neredeyse hala orada" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun partisinin ana politikalarını açıkladığı 1.5 saatlik konuşmasında en büyük eleştiri Kürt sorunuyla ilgili bölüme yönelik oldu. “Kürt sorunu” yerine "Doğu güneydoğu meselesi" diyen Kılıçdaroğlu kırmızı çizgi olarak Lozan’ı gösterdi. Sorunun daha demokratik bir Anayasa ve fabrikalarla çözüleceğini savundu.
ZERRE KADAR İNANDIRICI OLAMAZ
Kürt sorunu noktasında en son “Demokratik Özerklik” projesi ile harekete geçen BDP de anamuhalefet partisinin bu konuya yaklaşımını yakından takip etti. Ancak Türkiye açısından büyük önem taşıyan bu sorunun çözümü noktasında olumlu bir çıkış göremedi. "Kürt kelimesini kullanmayan, Kürt sorunu" diyemeyen bir CHP kurultayında sorunun çözümüne yönelik yeni bir söylem bulunmadığını savunan Kaplan şunları söyledi:
“Parti Meclisi’ne bir iki kişi alarak Kürt sorununa çözüm gelmez. Bölgede partinin güçlenmesi mümkün olmaz. Çok açıkça çıkıp Kürt sorunu demeli, bu sorunun çözümü için de çözüm projelerini koymalıydı. Bizim çözüm önerimiz Demokratik Özerlik. Ama CHP’nin projesini göremedik. Bu söylem ve açıklamalar halkta zerre kadar inandırıcı olamaz.”
EN AZ OYU İKİ KÜRT ALDI!
Kaplan Parti Meclisi seçim sonuçlarına da dikkat çekti. CHP’nin en kilit isimlerinden Gürsel Tekin ve Kürt sorununa yönelik parti politikasının çözümü noktasında bir simge olarak yönetime alınan Sezgin Tanrıkulu’nun en düşük oy alan iki isim olduğuna dikkat çeken Kaplan, bu durumun CHP’nin yapısıyla ilgili bir değişme olmadığının da göstergesi olduğunu savundu.
Kürt sorununa yaklaşım konusunda CHP’nin genlerinde değişen bir şey olmadığını savunan Kaplan’ın olumlu bulduğu nokta ise CHP’nin dümenini sola kırması. Kurultay’da en büyük coşkunun sol değerlere seslendiği zamanlarda yaşandığını anlatan Kaplan, “Sosyal demokrat bir parti olarak dümeni oraya kırmalı. Kürt sorununun asli temsilcileri BDP ve kimse fotokopilere bakmasın” yorumu yaptı.
CHP’NİN HANDİKAPI
Kongreyle ilgili bir başka değerlendirmeyi ise BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’dan aldık. CHP’nin hala sorunun adını koyamama noktasında olduğunu savunan Kışanak şunları söyledi:
“Türkiye büyük oranda sorunun adını koyma meselesini aştı. Bu Kürt sorunudur. Kültürel haklar, kimlik sorunudur. Bu tespitler konusunda bile geri söylemle karşılaştık. CHP’nin handikapı bu. Geriden geliyor, Türkiye’yi kamuoyunu okumuyor, gelişmeleri okumuyor. Kaç yıl önce neredeyse hala orada. Biz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini anmadan sürekli ondan bahsetsek şık olur mu? Adını telaffuz etme noktasında kaygı varsa bu yapacaklarının da işaretidir.”
KÜRT SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?
Kürt sorununun çözümü noktasında Türkiye’nin bütün siyasi partilerden beklentileri olduğunu anlatan Kışanak, “Kürtler AKP’li olursa veya Kürtler CHP’li olursa Kürt sorunu çözülür” şeklinde yansıyan yaklaşımı eleştirdi. Kışanak, “Kürt sorunu hangi partide ne kadar kişinin olduğu ile çözülmez. Kürtler birbirinden farklı yerlerde politika yapmaya devam edecek. Kürt sorunu bir halkın dili, kimliği konusundaki temel hak ve özgürlüklere kavuşma sorunudur. Adını koymak ve cesurca politika yürütmek gerek” dedi.