Kılıçdaroğlu'dan Erdoğan'a yaylım ateş

Abone ol

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Habertürk'te konuştu Erdoğan'ı yine yerden yere vurdu.

İNTERNETHABER- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın yolsuzlukların üzerini kapatmak için paralel devlet adıyla yeni bir düşman yarattığını iddia etti. Muhatabının iktidar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, eğer paralel yapı suçluysa Erdoğan da bu örgüte yardım ve yataklıktan suçludur diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olmayacağını iddia etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk canlı yayınında Erhan Çelik'in sorularını cevapladı. Hükümetin terörle ilgili olarak sunduğu çözüm sürecinin doğru yürütülmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, eğer CHP olsaydı Öcalan hiçbir zaman bu sürecin aktörü olmazdı diye konuştu. İşte Kılıçdaroğlu'nun canlı yayındaki açıklamaları; 

"Biz sorunun çözümü ile ilgili daha farklı bir yöntem izlerdik. Bu konuda Meclis'te tüm siyasi partilerin katılımıyla "uzlaşma komisyonu" kurar ve parlemantonun dışında akil insanlarla birlikte bu büreci paralel olarak götürürdük. Bizim çözüm sürecimizde hiçbir şekilde İmralı'daki Öcalan aktör haline getirilmezdi.

"YÜZDE 10 BARAJI KALKSIN"
 
Yüzde 10 seçim barajını kaldırırım. Yurttaşların şu veya bu şekilde, huzur içinde yaşadıkları bir süreci hayata geçirmek zorundayım. HDP yapı olarak seçimlere girmiyor. Onlar hülle yöntemiyle Meclis'e geliyorlar. BBP neden gelmiyor, ya da benzeri partiler. Bu ülkede parlemantoda değişik görüşler temsil edilebilmeli. Bunun yolu yok bir kere. Biz öncelikle darbe anayasasının ortadan kalkması gerektiğini düşünüyorum.

"EMRİ VEREN ERDOĞAN'DIR"

Faili mechuller bugüne kadar aydınlatılabildi mi? Galatasaray'da oturan anneler değil miydi bunlar? Birisinin aklına geldi mi yahu bu cinayetleri aydınlatalım diye! Meclis'e önerge verdik bir tanesi kabul edilmedi. 34 yurttaşımız öldürüldü mü? Evet Roboski'de öldürüldü; ancak failler ortaya çıkarılmadı. Açıkça söylüyorum, bunun emrini veren Erdoğan'dır! Sınır dışı operasyonlar için Meclis yetkiyi hükümete verdi mi? Şimdi sen bu yetkiyi aldıktan sonra tabii ki bu cinayetin faillerini ortaya çıkarmassın.

"ERDOĞAN BENİ DİNLETİYOR" 
 
Erdoğan'ın beni dillettiğini çok iyi biliyorum. Bir ülkenin başbakanlık koltuğuna oturan kişi, ana muhalefet partisini hangi gerekçeyle dinletir. Çıktı grupta bunu da açıkça söyledi. Ben çocuğuma telefon edip, "paraları sıfırla mı" diyecim? Benim verilemeyecek hesabım yoktur. Asıl senin düşünmen lazım. Etme bulma dünyası işte bu. Beni dinletiyordu kendisinin konuşması ortaya çıktı. Bana söylesen ben sana anlatırım ne konuştuğumu.

"TÜRK DEMOKRASİSİ İÇİN ENDİŞELENİYORUM" 
 
Bir ülkenin Başbakan'ı yasa dışı dinlemelerden medet duymamalıdır. Devleti istihbarat örgütlerden gelen bilgilerle yönetmemelisin. O gelen raporların tamamını doğru kabul edip bir ülkeyi yönetemessiniz. Bu kaygı sadece bana ait değil. Tüm demokratik ülkeler bu konuda endişeleniyor Türkiye için. Siz korku devleti oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bir ülkede iş adamları kalkıp açıklama yapıyor. Diyorlar ki siz eğer hukukun üstünlüğünü kabul etmiyorsanız, yabancı yatırım gelmez diyolar. Neyle suçlanıyorlar biliyor musunuz hainlikle!

"BEN HİÇ İÇMEDİM, O İÇMİŞ Kİ BİLİYOR" 
 
Hayatımda haşhaşı görmedim. Ben hiç içmedim ama kendisi sanırım içiyor ki biliyor bunu. Birilerini suçlamak için elinde bilgi belge olması gerekiyor. Balyoz davası bu iktidar döneminde görüşüldü. O dönemde davaların savcısı benim diyordu. Kendi değil miydi "ne istediler de vermedik" diye. Ben soruyorum ne istediler de vermedin! Cevap vermedi çünkü işine gelmiyor. 
 
"YENİ DÜŞMAN YARATIYOR"
 
Şimdi kalkmış bizi suçluyor neden mi yolsuzluklarını ortadan kaldırmak için. Onun için kendisi yeni bir düşman yarattı adını da "paralel devlet" koydu. Eğer onlar suçluysa sen de yardım ve yataklıktan suçlusun. Sen bu yapıyı kurarlarken neredeydin? Sen Başbakan'dın. Benim tek bir muhatabım var o da siyasettir. Ben eğer bir sorumlu arıyorsam ülkeyi yönetedende ararım. Sen kalkıp diyorsun ki ben bu ülkeyi yönetemedim başkası yönetti. 

"ERDOĞAN RÜŞVETİN HESABINI VERMELİDİR" 
 
Telefonda açıkçı rüşvet pazarlığı yapıyor. Bunun açıkça söylüyorum Erdoğan bunun hesabını vermesi gerekiyor. Bu koltuk, halkın ona tahsis etitği koltukdur. O koltuk kendisinin değildir. Bakın özel hayat gizliliği hiçbir zaman rüşvetin içerisinde değildir. Ne zamandır rüşvet pazarlığı, özel hayatın gizliliği olmuştur. Bununla ilgisi yoktur. Cemil Çiçek birisinden talimat almıştır ve onun gereğini getirmektedir Meclis'te. 

Benim vicdanız rahatsız! Bu ülkenin Başbakan'ı, yüzlerce çocuk aç yatarken o oğlunun evine bu kadar parayı yığıyor.

Herhangi bir temasım olmadı, telefon konuşması da yapmadım. Devletin içinde paralel bir yapı olmaz. Saygın devlet içerisinde de olmaz. Eğer Erdoğan şikayet ediyorsa o zaman buna kendisi izin vermiştir.

"ERDOĞAN'IN SEÇİLECEĞİNE İNANMIYORUM"

Senin Bakan'ın koluna 700 milyonluk saati kim taktı? Bir bankanın genel müdürünün evindeki ayakkabı kutularına, bunca parayı kim koydu? Hesabını vereceksin. Unutturmaya çalışıyor ama kul hakkı unutmaz. Toplumun vicdanı var ve bunu birgün hatırlayacak.

Ben bu kadar kirli ilişkilerin içerisine girmiş bir insanın, cumhurbaşkanı seçileceğine inanmıyorum. Böyle bir kişinin cumhurbaşkanı olması mümkün değil. Ben seçileceğine bir kez daha söylüyorum inanmıyorum. Daha doğrusu aday olacağına da inanmıyorum. Bir insanda vicdan olur! Nasıl olacak bu kadar hakkında iddia varken. Ben bu ülkenin vatandaşlarının vicdanları olduğuna inanıyorum." 
 
 
Günün Önemli Haberleri