15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden neredeyse 11 ay geçti.
O gece darbecilerle yaptığı pazarlıklar sonucu Atatürk
Havaalanı'ndan kaçan Kemal Kılıçdaroğlu daha sonraki süreçte
farklıymış gibi görünen açıklamalar yaptı.
Farz-ı misal...
Yenikapı Mitingi'nde 5 milyon insanın karşısına çıkıp darbeyi
lanetler gibi yaptı. Darbenin kötü bir şey olduğunu üç beş cümle
ile özetledikten sonra, sözü Erdoğan'a getirip, "Bu ülkede siyasi
darbe yapılıyor" dedi.
Açın o konuşmayı tekrar baştan sona izleyin.
Kılıçdaroğlu'nun, darbeyi neredeyse meşrulaştıracak açıklamalarına
tanıklık edeceksiniz. Deyim yerindeyse, Firavun'u eleştirmek için
çıktığı kürsüde, "Ama Hazreti Musa'da az
kaşınmadı" demeye getirdi.
Aradan aylar geçti ve CHP lideri içinde ukde olarak kalan fitne ve
vesveseyi dışarı salıp, "Kontrollü darbeydi"
dedi.
Bugün hala aynı şeyi söylüyor!
Bir diğer deyişle Fetö'ye can suyu olmaya devam ediyor. Şeytanın
çocuğu gibi davranan Fetö'nün müritleri ne diyorsa o da aynı şeyi
söylüyor.
Onlar da Hakan Fidan'ın kellesini istiyor, Kemal Kılıçdaroğlu da.
Onlar da Hulusi Akar'ı harcamaya çalışıyor, Kılıçdaroğlu da...
Onlar da Erdoğan'ın kanlı ya da kansız devrilmesini istiyor,
Kılıçdaroğlu da...
Arada bir iki eleştiri aldı mı hemen kıvırıp, "Biz darbenin
karşısındayız" diyerek meseleyi geçiştirmesine
bakmayın.
Kılıçdaroğlu hiç bir zaman gerçek anlamda bu darbenin karşısında
olmadı. Darbenin karşısında olmadığı gibi darbe mağdurlarının
yanında da yer almadı.
Bunu niye söylüyorum?
Yukarıda da belirttiğim gibi, darbenin üzerinden neredeyse 11 ay
geçti. Siz, geride bıraktığımız bu 11 aylık süreçte, Kemal
Kılıçdaroğlu'nu herhangi bir 15 Temmuz şehit yakının evinde
gördünüz mü?
Birinin sofrasına oturduğuna, birinin omuzuna elini atıp teselli
ettiğine, birinin yasal haklarını savunduğuna şahit oldunuz mu?
Peki aylardır Fetö'nün yeni bir darbe girişiminde bulunacağını
konuşup duruyoruz. Kılıçdaroğlu'nun bir kez bile olsun Fetö'cülere
yönelik Sayın Devlet Bahçeli gibi bir tavır koyduğunu ve meydan
okuduğunu gördünüz mü?
Bir ana muhalefet lideri ülkesinin bekasını ilgilendiren bu iki
meseleyle ilgili tek kelime etmez mi 11 ayda?
Etmiyor, edemez ve etmeyecek!
Tıpkı PKK'lılara, tıpkı DHKP-C'lilere laf söyleyemediği gibi onlara
da laf söyleyemez.
Bakın dünkü konuşmasına...
Mısır'da darbeye direnenlerin yaptığı Rabia işaretini,
"Teröristlerin sembolü" diye
yorumluyor. İzlerken, "Umarım şizofrenimdir ve
umarım bu adam tamamen benim uydurduğum bir hayal
ürünüdür" dedim.
Ne güzel olurdu!
Ancak şizofren değilim ve maalesef bu adam gerçek!
Bir önceki yazımda, "Fetö'cüler yeni bir darbe girişiminde
bulunabilir. Çünkü, hala zamanı geldiğinde milletini belirli bir
çıkar karşılığında satacak insanlar var aramızda"
demiştim.
Maalesef CHP'nin lideri o insanların başını çekiyor!
Bu da bizim en acı gerçeğimiz!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: