Kılıçdaroğlu: Vallahi bunu zaytungçular duymasın
Abone olCumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ı
sürekli yargıya müdahale etmekle suçlayan Kılıçdaroğlu, "
“İkide bir ana muhalefet lideri benim bazı davaların
savcısı olduğumu söylüyor ben bunu hiçbir yerde kullanmadım.”
Vallahi zaytungçular duymasın… dedi
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını satırbaşları şöyle:
Buradan hükümete çağrıda bulunuyorum merkezi Irak yönetimi ve bölgesel Kürt yönetimi ile görüşün. Oradaki Türklerin güvenliği için BM'yi harekete geçirin. Oradaki insanlarımıza yardım etmeliyiz. Silah değil. Uluslar arası kuruluşları harekete geçirmeliyiz.
"BÖLGEYE SİLAH GÖNDERMEYİN"
Türkmenleri korumak için gerekirse kuzeyde Kürt yönetimiyle
görüşülmeli ve onların da desteğiyle koruma sağlanmalıdır. Bölgeyi
korumamız lazım. Bölgede huzursuzluk hepimizi için huzursuzluktur.
Düne kadar söyledik "Bölgeye silah göndermeyin"
diye. Yüzlerce TIR gitti silah dolu. Önümüzdeki günlerde silahı
nasıl gönderiyorlar bütün ayrıntılarını belgeleriyle kamuoyuyla
paylaşacağız.
DİYARBAKIR ZİYARETİ
Bizim bugüne kadar yaptıklarımızı bölgede AKP şöyle anlatıyor:
Biz sorunu çözeceğiz ama şu CHP var ya CHP engel oluyor. Onlara
yaptığımız bütün çalışmaları anlattım. "Demokrasi bir
bütündür" dedim. "Doğuda da batıda da demokrasi
olacak" dedim. Beraber konuşup anlattık. Ve onlar şunu
gördüler: Sorunu çözmek istemeyen Adalet ve Kalkınma Partisi.
"AYM’NİN BALYOZ KARARI ANKARADA HAKİMLER VAR
DEDİRTTİ"
Birinci önemli nokta. Karar oy birliği ile alındı. İkincisi
"Ankara’da hakimler" var dedirtti. Üçüncüsü AİHM’e
gitmeden bu ülkenin yargıçları Türkiye’nin en temel sorunlarından
birine çözüm getirdi. AYM hakimlerine şükranlarımı sunuyorum. Dava
konusunda yıllar yılı çok şey söylendi "Haksızlık
yapılıyor" dedik. "Deliller sahtedir" dedik. Biz bunları
dedik onlar bize "Siz de Ergenekoncu siz de
darbecisiniz" dediler. Oysa ki darbelerden en çok zararı
biz gördük.
"SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI"
325 kişi yargılanıyordu… Ama gerçek şu ki 275 kişi darbe planı
denilen toplantılara hiç katılmamıştı. Mahkumiyete gerekçe olan
dijital verilerin hangi bilgisayarda üretildiğini kimse bilmiyor.
Ama şu kesin ki bütün dijital veriler TSK bilgisayarında
üretilmemiş.
Gölcük’te bir hard disk bulundu. Samsung marka. Oysa ki 6 yıl sonra
üretiliyor. Daha dünyada yokken delil diye dava dosyasına giriyor.
Savunma haklarını sınırladılar. En sert tepkiyi biz gösterdik.
"Toplama kampı" dedik Silivri’ye bize dönüp yine
"Siz darbecisiniz" dediler.
"BİZ BUNU UNUTACAK MIYIZ?"
İnsanlar dışarı çıktılar bir sevinç dalgası kapladı topumu ama
bunun arkasındaki hüznü görmemiz lazım. İnsanlar öldü, intihar etti
hasta oldu. Biz bunu unutacak mıyız. Mahkeme bu kararı verdi diye
geriye dönüp vicdanımızı sorgulamayacak mıyız. Adalet gelecekse
adaletsizliğe yol açanların hesap vermesi gerekiyor. 15 Temmuz
2008’de Recep Tayyip Erdoğan Ergenekon ve Balyozla ilgili diyor ki,
“Bir anlamda savcılık ise eve ben bu davaların
savcısıyım” diyor.
"VALLAHİ ZAYTUNGÇULAR DUYMASIN"
Senin ne işin var savcılıkta. Sen yargıya müdahale ediyorsun.
Yıl 2011, “İkide bir ana muhalefet lideri benim bazı
davaların savcısı olduğumu söylüyor ben bunu hiçbir yerde
kullanmadım.” Vallahi zaytungçular duymasın… Emin olun hayatımda bu
kadar yalan söyleyen ikinci bir adamla karşılaşmadım ben. Sadece o
konuşmadı..Bülent Arınç “Türkiye bağırsaklarını temizliyor. Allah o
savcılardan razı olsun ki hiçbir tehdide boyun eğmeden
incelemelerini yaptılar. Mahkeme de kararını verdi. Hükümet de
siyasi olarak bunu arkasında durdu” diyor.
GÜNAH ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR
17 Aralık’tan sonra birden uyandılar. “Balyoz davasını
alelacele hallettiler. Burada bir katakulli olduğu çok
açık” diyor. E sen bu davaların savcılığını üstlenmedin
mi. Vallahi inanamıyorum. Birkaç kez okudum bunu gerçekten Erdoğan
mı söylemiş diye. Evet o söylemiş. Günah çıkarmaya çalışıyor.En son
22 Haziran’da İstanbul’da bir toplantıda zeytinyağı gibi üste
çıkmaya çalışıyor: “onlardan teşekkür de beklemiyoruz ama bu ülkede
hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler yeter diyor. E pes
ya. Sen onlardan özür dileyeceksin özür. Önce sen bir özür dile
adam gibi. Özür diler mi dilemez. Çünkü insan olanlar özür diler.
Özür dilemek bir erdemdir. Onun için biz ona diktatör bozuntusu
diyoruz. Biz bunula da yetinmiyoruz. O insanların itibarları iade
edilmeli. O yüzden kanun teklifimizi hazırladık.
"SEN DE APOLETSİZ KENAN EVRENSİN"
Bu karar üzerinden demokratlık çıkarıyor. Biz mahkum ettik diyor.
Mahkumiyetleri tamamen göstermelik hiçbir zaman hapse
girmeyecekler. Ama sen gerçekten demokratsan darbe hukukunu
değiştireceksin. 12 Eylül’ün siyasi yönüyle yüzleşeceksin.
Değiştiriyorsan eyvallah değiştirmiyorsan kusura bakma sen de
apoletsiz Kenan Evren’sin. Sen 12 Eylül darbe hukukunun yarattığı
adamsın. Ne yapması lazım çok basit. Yüzde 10 seçim
barajının kaldırır mı? Kaldırmaz. YÖK’ü kaldır. Üniversitelere
özerklik gelsin. kaldırır mı kaldıramaz.
Siyasi partiler kanununu demokratikleştir. Yapar mı yapmaz. Basının
üzerindeki baskıyı kaldırabiliyor musun yapmaz. Kenan Evren ve
arkadaşlarının bile aklına havuz medyası kurmak gelmemiştir.
Şeytanın aklına gelmeyen bunların aklına geliyor. Özgürlük isteyen
gençleri öldüren kim? Kenan evren idam ediyordu bu sokakta
öldürüyor. Kenan Evren’in anayasasında bile izin alınmadan toplantı
ve gösteri yapılabilir deniyordu. Bu izin almadan gösteri
yapamazsın diyor. Kenan Evren’in bile gerisinde. Senin
demokratlığın su götürü kimse kusura bakmasın.
"CEMİL ÇİÇEK ADINI DEĞİŞTİRSİN CEMİL BİAT OLSUN"
Aradan tam 51 gün geçti hala komisyon kurulmuş değil. Şimdi Cemil Çiçek’e sormak zorunda değil miyim. Sen o koltukta nasıl oturuyorsun. Sen parlamentonun itibarını koruman gerekirken ayaklar altına almaya hakkın var mı? Sayın Cemil Çiçek soyadını değiştirsin Cemil Biat koysun mesela. Biz de anlayalım. Çık açık açık söyle ben TBMM Başkanı değilim ben Ak Parti grubunu temsil ediyorum de. Eğer bunlar olmazsa yolsuzlukları örtmenin sorumlularından biri de Cemil çiçek olacaktır. Bu ağır sorumluluk onun çocuklarına miras kalacaktır. AKP’de arada bir doğru söyleyen biri var, Bülent Arınç... 2 Haziran’da diyor ki “Bu hafta Ak partili üye isimler, de bildirilecektir. Eğer olmazsa kasıtlı bir gecikmeden söz edilebilir.” Cemil Çiçek’ten daha dürüst. Diğeri korkuyor. Sen namuslu bir adamsan haram yemediysen neden korkuyorsun. Şimdi de cumhurbaşkanlığına soyunuyor beyefendi malı daha büyük götürmek için.
"TORBA KANUN TAM TORBA OLMUŞ"
Torba kanun olmaz diyor bakanlar kurulu. İmza kim Başbakan
Erdoğan… Tam torba.
60,70,100 kanunda değişiklik. Vatandaş nereden bilecek hangi kanun
değişti. Araya bir madde sıkıştırıyorlar, bir düzenlemeler
yapıyorlar.
Herhangi bir kamu görevlisini alıyorsanız mesela, haklıyım diyor
mahkemeye gidiyor. Kusurum yok diyor, mahkeme diyor ki görevine
iade edilsin.
Bunlar ne yapmak istiyor; 2 sene sürüyor mahkeme… Benim haksız
olduğumu düşünüyor, bu kanunlar haklıdır diyorsanız yurttaşlarıma
saygı duyuyorum, AKP’ye oy versinler.
Ama yetim hakkına saygı gösteriyorsanız yüzünüzü CHP’ye dönün. Bizi
beğenmeyebilirsiniz, kızabilirsiniz ama bizim özgüvenimiz var.
Diyarbakır’da nasıl sinirlenmişler bize, sabırla dinledik. Ama biz
kul hakkı yemeyiz.
25 Aralık soruşturmasında başbakanlık müsteşarı aramıştı dosyayı
kapat bana haber. Şimdi o talimatlara verenlere koruma zırhı
getiriliyor.
Yargı tarasızlığı çok önemlidir, olmazsa olmazdır. Şimdi yargıya
müdahalenin de yolunu açıyorlar, kendikerini affettirmek
istiyorlar. Yolsuzluk yapanlara koruma zırhını getiriyorlar.
Hep birikte bunun için mücadele edeceğiz.