Kılıçdaroğlu radyoda o türküyü istedi!
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, radyo programına katıldı bakın hangi türküyü istedi...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrasya Türk
Radyosu'nda, Ahmet Erhan Çelik'in konuğu olarak gündeme ilişkin
soruları yanıtladı. Türkülere ilişkin bir soru üzerine
Kılıçdaroğlu, "Dersim dört dağ içinde" türküsünü istedi, Ahmet
Erhan Çelik, bu türküyü Kılıçdaroğlu'na armağan
etti.
Radyo programında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendiren
Kılıçdaroğlu, bu konuda halkın daha dikkatli bir tutum
sergileyeceğine inandıklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı makamının
çok önemli bir makam olduğunu ve o makamda görev yapacak kişilerin
çok temiz olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bu duyarlılığı
herkesin göstereceğine inandıklarını ifade etti.
TÜRKÜ İSTEDİ
Dersim Dört Dağ İçinde türküsünün güzel bir türkü olduğunu
belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Oyumuz elbette yani beklentilerimiz çok yüksekti. Beklentilerimiz gerçekleşmeyince doğal olarak biraz üzüldük. Çünkü Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu konjonktüre bakıldığında ya da baktığımızda biz haklı olarak adı yolsuzluğa bulaşmış, rüşvete bulaşmış, ayakkabı kutularından dolarların fırladığı, yatak odalarında para kasaları. Dolayısıyla halkımız biraz daha sert bir sonuç doğuracak bir yapı ortaya çıkarabilirdi diye düşünüyorduk ama olmadı.
"SES KAYITLARI MONTAJ MI?"
"Oyumuz elbette yani beklentilerimiz çok yüksekti. Beklentilerimiz gerçekleşmeyince doğal olarak biraz üzüldük. Çünkü Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu konjonktüre bakıldığında ya da baktığımızda biz haklı olarak adı yolsuzluğa bulaşmış, rüşvete bulaşmış, ayakkabı kutularından dolarların fırladığı, yatak odalarında para kasaları. Dolayısıyla halkımız biraz daha sert bir sonuç doğuracak bir yapı ortaya çıkarabilirdi diye düşünüyorduk ama olmadı.
"SES KAYITLARI MONTAJ MI?"
Evet bizde çalışmadı. Dediğim gibi yani olayı belki o seçim
heyecanı içinde doğru mudur, yanlış mıdır diye bir tartışma süreci
içinde götürdük. Biz bunlar doğrudur derken işte hayır bunlar doğru
değil, bunlar tümüyle düzmecedir, montajdır diye bir başka görüş
çıktı ortaya. Biliyorsunuz Başbakanlık koltuğunda oturan kişi bunu
özellikle iddia etti ve bunun arkasında durdu. Ama bugün geldiğimiz
noktada bunların doğru olduğunu artık bütün dünya kabul ediyor.
Herkes biliyor doğru olduğunu. Ben şunu tabi arzu ediyorum. En
büyük arzum da o. Şimdi biraz daha dikkatle dinleyebiliriz ve
dikkatle yorum yapabiliriz. Eğer bunlar doğruysa o zaman bir
şekliyle bunun hesabının sorulması gerekiyor. Seçimler bitti,
olaylar bitti. Şimdi daha rahat delilleri değerlendirebiliriz,
olayları görüşebiliriz. Kaldı ki, bu ses kayıtlarının tümü
yasadışıda değildi. Mahkeme kararıyla alınan ses kayıtları vardı.
Yani bunlar yasadışı değildi" ifadelerine yer verdi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Cumhurbaşkanlığı o kadar sıradan bir olay değil. Yani her halükarda üzerinde hepimizin durması, düşünmesi gereken bir olay. Ben şöyle düşünüyorum samimi düşüncemi aktarmak gerekirse elbette herkesin gönlünde bir aslan yatıyor, bir yerlere gelmek ister. Ama ben Cumhurbaşkanlığı konusunda halkın daha dikkatli bir tutum sergileyeceğine inanıyorum. Çünkü o makam çok önemli bir makamdır ve o makamda görev yapacak kişilerin çok temiz, duru, arı olması lazım. O makamları kirletmememiz gerekiyor. Bu duyarlılığı herkesin göstereceğine inanıyorum. Samimi düşüncem bu.
"AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDAR
OLMAYACAKTIR"
Evet anayasayı değiştirmek ve bu çerçevede kendisine uygun bir
başarıyı elde etmek istiyor. Hatta oy trendi biliyorsunuz düştü.
Yani MHP'nin ve CHP'nin oyları arttı ama AKP'nin oyları düştü. Ama
buna rağmen AKP kendisini seçimde çok başarılı olarak lanse ediyor
kamuoyuna. Bu gerçeğinde altını özenle çizmemiz gerekiyor. Ne
olursa olsun, sonuçta şöyle bir başka gerçek var. Yani oraya da
herkesin dikkatini bir şekliyle çekmemiz gerekiyor. O gerçekte şu;
AKP oy kaybedeceğini bildiği için önümüzdeki seçimlerde mevcut
seçim yasasıyla gidildiğinde Parlamento'da çoğunluğunu büyük bir
ihtimalle yitirecektir. Tek başına iktidar olamayacaktır. Şimdiden
bunun arayışları başladı. Nasıl bir seçim modeli getiriyim ki ben
yine parlamentoda çoğunluğumu korumuş olayım diye. Böyle bir arayış
var. Bu biraz tabi bizimde hep beraber dikkat etmemiz gereken bir
süreç. O arayışa dikkat etmemiz gerekiyor. İktidar partisi tabi
böyle düşünebilir ama sonuçta muhalefet partilerinin de
parlamentoda belli bir ağırlığı vardır ve tartışılacaktır. Daha
dengeli, yani milli iradenin parlamentoya daha dengeli yansımasının
yollarını mutlaka bulmalıyız.
SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞİKLİĞİ
Dar bölge sistemi bizi bitirmez onu ifade edeyim. İkincisi,
çalışın kazanın. Bu çok güzel bir söz. Ama çıkaracağım
milletvekilini çıkaracağın bir yasayla sen üstleniyorsan, sen
götürüyorsan o zaman nasıl çalışacağız? Şöyle söyleyeyim, son
seçimlere bakın bu seçimlerde normalde AKP'nin bu kadar
milletvekili çıkarmaması lazım. Ama çıkarıyor. Neye göre çıkarıyor?
Baktığınız zaman tabloyu görüyorsunuz. A Partisine vatandaş oy
veriyor ama milletvekilini B partisi çıkarıyor. Bu olmaz, doğru
değil. Bunun üzerinde hepimizin durması gerekiyor. Bu yasalar ne
zaman çıktı?
12 Eylül döneminde çıktı. Yani askerlerin iktidarında çıktı.
Eğer biz darbeye karşıysak, darbe hukukuna karşıysak o zaman daha
demokratik bir yöntem getirmemiz gerekiyor. Yani darbeye karşı
olmak sadece lafla değil işle de, eylemle de biz darbeye karşı
olduğumuzu ortaya koyalım. Daha demokratik bir Türkiye için
mücadele edelim. yüzde 5 oy aldıysa diyelim Türkiye milletvekilliği
vardı rahmetli Özal getirmişti. Sonra anayasa mahkemesi iptal etti.
yüzde 5 oy aldıysa 5 milletvekili getirsin, yüzde 49 oy aldıysa 490
milletvekili getirsin. Buna benzer pek çok uygulamayı yapmak mümkün
aslında daha demokratik. Önce görmemiz gerekiyor samimi söylemek
gerekirse. Bakarsınız güzel bir modelde gelmiş olabilir. Yani çok
önyargılı değiliz biz illa şu gelsin veya bu gelsin diye. İşe biraz
demokratik açıdan bakacağız. Öyle bakmamız gerekiyor. Demokrasimizi
güçlendiriyorsa yapılan düzenleme bir sorunumuz yok. Ama
demokrasimizi güçlendirmiyor da bir partinin egemenliğine yol
açıyorsa o zaman buna da doğal olarak karşı çıkarız."