Kılıçdaroğlu öyle ya da böyle konuşacak
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Savaş dışında Cumhurbaşkanıyla görüşmeyeceğim" açıklamasını eleştirere...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun "Savaş dışında Cumhurbaşkanıyla görüşmeyeceğim"
açıklamasını eleştirerek, "Halk seçimini yapmış, bütün dünya
Cumhurbaşkanımızı onore etmiş, önünde saygıyla eğilmiş.
Kılıçdaroğlu bu tablo içinde ne yazar? Konuşsa ne yazar konuşmasa
ne yazar? Ama göreceksiniz, tıpış tıpış demek istemiyorum öyle ya
da böyle konuşacak" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, Bakanlar Kurulu
toplantısının ardından Meclis’te ilk grup toplantısını
gerçekleştirdi ve parti grubuna hitap etti.
Konuşmasında AK Parti’nin önünde 2015 seçimleri olduğunu işaret
eden Davutoğlu, "2023’e gidecek yolda bu engelleri aşacağız. Eğer
bugün buraya gelmişsek şu geçen 1 yılı hatırlayalım. Gezi
olaylarından itibaren öylesine bir atmosfer oluşturuldu. Türkiye
her an kaosa girmiş hatta kamunun otoritesi sarsılmış ve her an bir
tartışma varmış gibi bir atmosfer oluşturulmuş. Arkasından 17-25
Aralık operasyonlarıyla AK Parti içinde ve hükümette bir türbülans
gerçekleştirmek istediler. Çok konuşulacak şeyler var. Eğer bir
savcı hazırladığı iddianamede ’dönemin başbakanı’ diyorsa yargının
da kendisini ciddi şekilde gözden geçirme vakti gelmiş demektir. 27
Mayıs Darbesi uygulamalarının bir daha bu ülkede başbakanlar
üzerinden siyasi otorite, irade üzerinde Demokles’in kılıcı gibi
durmasını bekleyenler varsa buna kesinlikle izin vermeyeceğiz"
ifadelerini kullandı.
"AK Parti kadrolarının bu ülkede 13 yıl içinde elde ettiği birikimi
kaldırmak ve Türkiye’yi eskiye döndürmek istiyorlar" diye konuşan
Davutoğlu, AK Parti’nin buna izin vermeyeceğini belirtti.
Muhalefetin hükümet içerisinde bir takım hareketlenmeler ve görüş
ayrılıklarının peşinde koştuğunu ancak bu durumun gerçekleşmediğini
ifade eden Davutoğlu, "Her gün karabasan gibi haberler
yayınladılar. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimi destansı bir zaferle
tamamlandı. Ve milli irade dışında hiçbir güce yol verilmeyeceği
teyit edildi. Şimdi hesapları 2015 seçimleriyle ilgili. Acaba o
zamana kadar AK Parti içerisinde 3 dönemi bitirecek olan arkadaşlar
arasında görüş ayrılıkları olabilir mi? Hükümet geçici bir hüviyet
taşır mı? 8 aylık hükümet içinde acaba tartışmalar olur mu? Hiç
heves etmesinler. Bu AK Parti kadroları öyle bir kadro ki kendi
içinde nefis hesabı yapmazlar" dedi.
"AK PARTİ KADROSU TÜRKİYE’DEKİ EN BÜYÜK KADRO HAREKETİ"
Davutoğlu, AK Parti kadrosunun Türk siyasi hayatının gördüğü en
büyük kadro hareketi olduğunu söyleyerek, AK Parti’nin 3 vasfını
belirtti.
"AK Parti Grubu’nun en büyük gücü ahlaki tavrıdır" diyen Davutoğlu,
şunları kaydetti: "Çok büyük sınavlardan, testlerden geçtik. Ama
geçmiş dönemlerde başka iktidar kadrolarında, Meclis gruplarında
olduğu şekilde AK Parti içinde hiçbir parçalanma yaşanmadı. Ne
60’ların içinden Adalet Partisi’nin Demokratik Parti’nin çıkması ne
80’lerden sonra 90’larda ANAP içinde değişik dalgalanmalarla yeni
partilerin çıkmasına benzer bir süreç yaşanmadı. Bunun
yaşanmamasının sebebi AK Parti’nin ahlaki özüdür. Siyaset nihai
kertede bir erdem hareketidir. Biz AK Parti grubu olarak bu erdem
hareketinin bugün tarihte yürüyen öncüleri olduğunu ispat ettik ve
bu ispat bundan sonra da devam edecek.
İkinci özelliğimiz kapsayıcılığımızdır. Bugün bu grup salonu içinde
Türkiye’nin her köşesinden milletvekili var. Türkiye’nin her etnik
ve mezhebi grubundan milletvekili var, Türkiye’nin her renginden
her dalından, her ırmağının kenarından kardeşlerimiz, dostlarımız
var. Başka hiçbir parti böyle bir vasfı kazanmadı. Başka hiçbir
parti 10 yılı aşkın bir süre bu vasfını koruyamadı. Başka partiler
grup toplantılarını yaptıklarında tek renk görürsünüz, belli
bölgeler görürsünüz, belli vasıflar görürsünüz ama AK Parti 77
milyonunun her birinin rengini barındıran bir partidir. Bu
niteliğimizi ne olursa olsun koruyacağız. 81 vilayette de
varlığımız en etkin şekilde sürecek ve bu varlığımızla Türkiye’nin
geleceğini garanti altına alacağız.
Üçüncüsü sürekliliğimizdir. İlk kurulduğumuz gün 14 Ağusos 2001’den
bu yana birliğimizi, beraberliğimizi nasıl korumuşsak, mirası
değişik şekillerde gelecek yönetimlere nasıl devretmişsek bundan
sonra da devrederiz. Sürekliliğimizi hiçbir şekilde bozmayacağız.
Onun için kongre konuşmasında vurguladığım gibi AK Parti
konjonktürel şartlarda çıkmış, dönemsel bir parti değildir. 12
Eylül sonrasının şartlarında çıkan özel partiler vardı, 27 Mayıs
sonrasında çıkan. Hayır. AK Parti tarihten aldığı mirasla, o güçlü
mirasla derinliğine geriye doğru gider çizdiği vizyonla da
ebediyete kadar sürecek olar bir siyasi yürüyüşün bugünkü adıdır.
Bu yürüyüş hiçbir şekilde durmayacak."
AK Parti’nin şu anda 9 milyon 279 bin üyesi olduğunu hatırlatan
Davutoğlu, bu rakamın Türkiye’deki seçmen sayısının yüzde 17.5’i
olduğunu belirtti. Davutoğlu, "Sadece üyelerimizle Türkiye’nin en
büyük partilerinden biriyiz. 21 milyon seçmenle Türkiye’de en geniş
aileyi oluşturan parti biziz. Biz bir aileyiz. Diğerlerinden
farkımız bu" şeklinde konuştu.
"GÖRDÜĞÜM AN ’VAY NASİPSİZ’ DEDİM"
Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde CHP Grup Başkan Vekili Engin
Altay’ın başkanlık divanına iç tüzük kitapçığı fırlatma olayını
eleştiren Davutoğlu, "Eğer bir insanın derununda böyle bir tavır
göstermek meyili yoksa o anda ortaya çıkmaz. 2 ihtimal var ya
Kılıçdaroğlu talimat verdi, ’bu çok vahim bir şeydir’ ya da kendi
başına yaptı, bu da içselleştirilmemiş ahlak konusunu açık bir
şekilde gündeme çıkarıyor. Ben onu gördüğüm anda, bir kitap aşığı
olarak ’Vay nasipsiz’ dedim. ’Kitap sevgisinden nasipsiz adam’
dedim. Biz de kitap ve kalem kutsaldır. Biz kitaba saygı
gösterirken, Rabbimize de saygı gösteririz. Binlerce kitabım var
benim. Odaya her girdiğimde onları okşarım. Kitap bir nimettir, onu
okuyabilene, kitapların kitabına iman edene. Bu arkadaşınız, ister
talimatla ister fevri olarak yapmış olsun, onu fırlatırken aslında
bizim mayamızı da fırlattı. Buradan bütün yazarlara, kitap
severlere çağrıda bulunuyorum. Bu olaya tepki göstersinler. CHP
içinde ikna odaları kurmuş arkadaşlar var. İkna odaları yerine
okuma odaları kurmuş olsalardı, bu arkadaşlar nasibini alırdı. Eğer
bu arkadaşa bir disiplin cezası verirlerse, benim tavsiyem 24 saat
bir sahafta kalma mecburiyeti getirsinler. Çünkü o sahaftaki kitap
kokusu, şifadır. Bu psikiyatrik vakayı ancak o şifa iyileştirir.
Ben hayatım boyunca içinde kitap olmayan hiçbir odada uyumadım.
Kitabın fırlatıldığı makam neresi: TBMM Başkanlığı. Bu makama kitap
fırlatmak, aynı zamanda siyasi bilinç eksikliğidir" ifadelerini
kullandı.
"SABIRLA ANAMUHALEFET PARTİSİNE, EDEBİ, AHLAKI, HAYAYI, KİTAP
SEVGİSİNİ, DEVLET AHLAKINI ÖĞRETECEĞİZ"
MHP lideri Devlet Bahçeli ve HDP Eş Genel başkanı Selahattin
Demirtaş’a cumhurbaşkanlığı yemin törenine katıldıkları için
teşekkür eden Davutoğlu, "Devlet terbiyesi budur. Orada gösterilen
saygı aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı makamınadır. Önümüzde çok ciddi
bir anamuhalefet sorunu var. Sabırla bu anamuhalefet partisine,
edebi, ahlakı, hayayı, kitap sevgisini, devlet ahlakını
öğreteceğiz. Sehven dahi olsa, TBMM’de bizden böyle şeyler
çıkmamalı. Ama şunu bilsinler ki eğer Meclis’i bu yolla tıkayıp
bloke etme niyetleri varsa, ona da hiçbir zaman izin vermeyiz"
dedi.
"KILIÇDAROĞLU ÖYLE YA DA BÖYLE KONUŞACAK"
Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek,
sözlerini şöyle tamamladı: "Dün bir açıklaması oldu, ’Savaş hariç
Cumhurbaşkanımızla görüşmeyeceği’ni söyledi. Bu nasıl bir demokrasi
anlayışıdır, siyasi ahlaktır? Halk seçimini yapmış, bütün dünya
Cumhurbaşkanımızı onore etmiş, önünde saygıyla eğilmiş.
Kılıçdaroğlu bu tablo içinde ne yazar? Konuşsa ne yazar konuşmasa
ne yazar? Ama göreceksiniz, tıpış tıpış demek istemiyorum, öyle ya
da böyle konuşacak. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıyla
kimse küs olma hakkında ve haddine sahip olamaz. Saygısızlık eğer
Cumhurbaşkanlığı makamına olmamış olsaydı, saygısızlık TBMM
makamına, kitaba olmasaydı bugün sadece AK Parti grubuna hitap
edecektim. Ama saygısızlık o kadar yüce makamlara ki, bunun
karşısında susmak, adaletsizlik, acizliktir."
(İHA)