Kılıçdaroğlu öyle bir konuştu ki
Abone olBaşbakan Recep Erdoğan'ın rest çekmesine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da aynı sertlikte cevap verdi.
Yemin krizi giderek büyüyor. CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, tutumunu daha da sertleştirdi: "Çok kararlıyız.
Gerekirse dört yıl sürer."
AK Parti ile CHP arasındaki gerilim tırnanıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesi de tansiyonu düşüremedi. Akşam Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, sordu Kılıçdaroğlu cevapladı. Kılıçdaroğlu çok net, emin ve kararlı konuştu.
- Tutum değişikliğine mi gittiniz, seçimden önce
Balbay ve Haberal'ın serbest bırakılmaması ihtimalleri sorulduğunda
boykottan bahsetmemiştiniz?
Hayır, hiç tutum değişikliğim olmadı. Seçimden önce de tartıştık.
Tutukluydular, seçildiklerinde serbest bırakılmaları gerekiyordu
ama yine de bu ihtimali düşündük. Çünkü yargının baskı altında
olduğunu, siyasallaştığını biliyorduk. Buna rağmen, seçilmiş
vekilleri içeride tutmaya devam edemeyeceklerine inandık.
- Parti içi baskı ile mi bu eyleme giriştiniz?
Hayır hiç ilgisi yok. Onu bazı yandaş medya öyle yazdı çizdi. Hatta
iktidar çevreleri de bizim birbirimize düşeceğimizi,
parçalanacağımızı zannediyor, fena yanılıyor.
- Bu eylem içinize siniyor mu, yüzde yüz siniyor
mu?
Evet aynen öyle. İçim çok rahat. Yüzde yüz
inanıyorum. Doğru olanı yapıyoruz. Aksini yaparsak ilkelerimize
ihanet etmiş oluruz. Demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine ihanet
etmiş sayarız kendimizi. İki milletvekilimiz tutuklu. Hiçbir haklı
gerekçesi ortada yokken. Bu şartlarda nasıl yemin edelim?
GEREKİRSE 4 YIL
- Ne kadar sürdürebilirsiniz? Çıkamazlarsa yasama
dönemi boyunca devam edecek mi?
Çok kararlıyız.
Gerekirse dört yıl sürer.
- Cumhurbaşkanı ile neler konuştunuz? Size 'Neden yemin
etmediniz?' diye sordu mu, 'Şık olmadı' gibi bir yorumda bulundu
mu?
Hayır, bana düşüncelerimi ve önerilerimi sordu.
Buradan nasıl çıkılacağına dair fikirlerimi öğrenmek
istedi.
- Siz neler söylediniz?
Kararlılığımızı
aktardım. Yanlıştan dönülmediği, çözüm bulunmadığı sürece yemin
etmeyeceğimizi...
- Nasıl bir yöntem üzerinde durdunuz?
Hiç
önemli değil. Sorunun çözümü için birkaç seçenek var.
- Neler var?
Adalet Bakanı öncelikle
bürokrasiye talimat vermeli. Önerileri onlar hazırlamalı. Bu paket
siyasi otoriteye iletilmeli. O da Meclis'e gelmeli. Yasal düzenleme
yapılınca yargı zaten karar verir. Ayrıca yargının hızlandırılması
ve uzun tutukluluk halinin kaldırılıp, makul bir süreye
indirilmesi zorunluluk...
CUMHURBAŞKANI BENİ ANLADI
- Zaman baskınız var mı?
Yok, zaman baskısı
dayatma olur. Biz dayatma değil, çözüm peşindeyiz.
- Cumhurbaşkanı sizi anladı mı?
Anladığını
sanıyorum.
- Sizde nasıl bir izlenim bıraktı?
Çok daha
sağduyulu ve hassas.
- Beklentiniz ne?
Meclis'in açılış törenindeki
konuşmasını merakla bekleyeceğim.
- Başbakan bugün sert konuştu, sizi yemin etmeye davet
etti? Çözüm konusunda umudunuzu kırdı mı? Hala umutlu
musunuz?
Umutluyum. Çözüme yakın olduğumuzu
hissediyorum. Onlar Başbakan'ın düşünceleri. Aslında bizim eylem
için AKP'nin de bize teşekkür etmesi lazım. Cumhurbaşkanı gibi
Başbakan da uzun tutukluluk halinden şikayet ediyordu. İşte gündeme
getirdik, çözülsün. Sorun var mı, var; kim çözecek, iktidar. Yetki
ve güç orada.