Kılıçdaroğlu ÖTV ve KDV'yi kaldıracak!
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde halka tartışılacak seçim vaadinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçiye verilen
motorinden ÖTV ve KDV'yi, emekli esnaftan kesilen yüzde 15
oranındaki sosyal destek primi kesintisini kaldıracaklarını
söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu ile Nihat Matkap ile birlikte Adana Havaalanı'nda partililer tarafından karşılandı.
Parti otobüsüyle Osmaniye'nin Kadirli İlçesi'ne giden Kılıçdaroğlu, yol boyunca kendine sevgi gösterisinde bulunanları selamladı. Bir köyde duran Kılıçdaroğlu, kahvede bulunanlarla sohbet edip çay içti. Daha sonra Kadirli İlçesi'ne geçen Kılıçdaroğlu, CHP Kadirli Belediye Başkan Adayı Aytun Gündeşlioğlu'nu halka tanıttı.
ESNAFTAN KESİLEN DESTEK PRİMİ KALKACAK
Seçim otobüsü üzerinden alanda toplanan yaklaşık 2 bin kişiye hitap
eden Kılıçdaroğlu, ilçede daha önce 2 bin olan CHP oyunun Aytun
Gündeşlioğlu ile birlikte 8 bine yükseldiğini söyledi. Esnafın
sorunlarını bildiğini belirten Kılıçdaroğlu, emekli olduktan sonra
tekrar çalışmaya başlayan emekli esnaftan kesilen yüzde 15
oranındaki sosyal destek primini CHP iktidarında kaldıracağı sözünü
verdi.
Primini ödeyemeyen esnafın hastalandığında AK Parti Hükümeti
tarafından tedavi edilmeyerek cezalandırıldığını kaydeden
Kılıçdaroğlu, "Hadi esnafı cezalandırdın, hanımının ne suçu var?
Onu da cezalandırıyor. Dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir
uygulama yok. Bizim iktidarımızda esnaf primini ödesin ödemesin
fark etmez sosyal devlet olarak esnafa da hanımına da bakılacak"
dedi.
ÖTV VE KDV KALKACAK
CHP'nin iktidara geldiğinde çiftçiye verilen motorinden ÖTV ve
KDV'yi de kaldıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle
konuştu;
"Ükemizin bir güzel tarafı nüfusunun yüzde 50'si gençlerden
oluşuyor. Ama onların önemli bir açmazı var. Gençlerin büyük kısmı
işsiz. Recep beyin çocukları işsiz mi? 6'ncı gemilerini aldılar.
Bizim iktidarımızda önce halk zenginleşecek. Halkın gözü para
görecek. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset halkın
zenginleşmesi için çaba harcamaktır. Çiftçinin hali meydanda.
Dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini, suyunu, elektriğini
veriyorsun ama alın terini vermiyorsun. Sonra da 'Çiftçi neden
üretmiyor' diyorsun. Çiftçi niye üretsin sürekli zarar ediyor. CHP
iktidarında çiftçinin kullandığı mazotta ÖTV ve KDV olmayacak.
Devlet zarar etmeyecek. Sen çocuğunun mazotunu verirken ÖTV ve KDV
almıyorsun çiftçiye gelince alıyorsun. Şimdi 'Biz çiftçiye mazot
desteği veriyoruz' diyecekler doğru. Mazottan alınan ÖTV ve KDV 8
milyar lira. ÖTV ve KDV desteği ise 700 milyon lira. Sekizde biri
bile değil. Bu çarpık ilişkiye son vereceğiz. Çiftçinin önüne
açacağız, çiftçinin alın terini değerlendireceğiz. Hollanda,
Konya'dan küçük bir ülke. Hollanda'nın bir yılda ihraç ettiği tarım
ürünleri 80 milyar dolar. Türkiye, Hollanda'dan defalarca büyük bir
ülke. Suyu, güneşi, çalışkan insanları meraları ovaları var. Ama 1
yılda 12 milyar dolarlık tarımı ürünü ihraç ediyor. Çiftçilik
önemlidir. Toprağa bağlılık önemlidir. Ürettiğin zaman saygınlığın
artar. Ürettiğin zaman bayraklar göklerde özgürce dalgalanır.
Ürettiğin zaman bu ülkenin gerçek sahibi benim dersin. Çiftçinin
kazanması önce esnafa yarar. Esnaf kazandığı zaman tüccar, tüccar
kazandığı zaman sanayicisi kazanır. Sanayi üretimi arttığı zaman da
işsizlik azalır. Hesap bu kadar basit."
CİNSİYET KOTASI
Alanda toplanan kadın ve gençlere de seslenen Kılıçdaroğlu, CHP'nin
yüzde 33 cinsiyet kotası koyduğunu hatırlattı. Kadınlara seçme ve
seçilme hakkını CHP'nin 1930'lu yıllarda verdiğini belirten
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Önümüzdeki seçimde çok
sayıda kadın belediye başkan adayımız, meclis üyesi adayımız
olacak. Nüfusun yarısı kadın ise; ülkenin yönetiminde de hakkı
vardır. Bütün kadınlarımıza sesleniyorum, sizin yeriniz CHP'dir.
Gelin CHP'ye özgürce siyaset yapın. CHP'nin kapıları da siyasetin
yolları da size açık. Gelen ülkeyi birlikte yönetelim. Emin olun
bir yere kadın eli değmiş ise orada güzellik vardır. Avrupa'da genç
sayısı en yüksek ülke Türkiye. Ama Türkiye'de işsizlik var.
İşsizliğin olduğu yerde huzur olmaz. İşsizliğin önlenmesinin yolu
siyasetten geçiyor. Eğer iyi bir politika güdersiniz üretime dayalı
politika güdersiniz işsizliği önlersiniz. Gençlere açık çek
veriyorum. İşsizliği önlemek için her türlü çabayı göstereceğim.
Bir- evde işsiz varsı o benim derdim sorunumdur."
"TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM DİYEMİYOR"
Türkiye'nin komşularıyla kavga ettiğini öne süren CHP lideri
Kılıçdaroğlu, "Biz her komşumuzla barış içinde yaşamak isteriz.
Ülkenin de dünyanın da barışa ihtiyacı var. Liderimiz Mustafa Kemal
Atatürk dedi ki, 'Yurtta barış dünyada barış' Biz barış ve huzur
içinde yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
Çocukların 5 yaşında ilkokula gönderilmesini eleştiren
Kılıçdaroğlu, tabelalardan 'Türkiye Cumhuriyeti' ibaresinin
çıkartılmasına da tepki gösterdi. Öğrenci Andı'nın okullarda
kaldırılmasına değinen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı;
"Türk'üm' diyemiyor. 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım'
diyemiyor. Tabelalarda Türkiye Cumhuriyeti Valiliği, Türkiye
Cumhuriyeti Büyükelçiliği yazardı onu kaldırmışlar. Arkadaşlarım
önergeyle soruyorlar 'Neden?' diye. Cevap veriyorlar; 'Efendim
tabelaya sığmadı.' Eminim kafana sığmadı, tabelaya sığar mı?
'Doğruyum' diyemiyor. Neden diyemiyor. 'Siyasete yırtık ayakkabı'
ile başladım diyor, dünyanın en zengin başbakanı. Siyasette
zenginleşme olur mu? Siyaset halka adanmıştır. Vatandaşın derdini
çözmektir. Siyaset siyasetçinin cebeni doldurması değildir. Onun
için 'Doğruyum', 'Çalışkanım' diyemiyor. Çünkü kendisi ve
yandaşları için çalışıyor. Vatandaşın çocuğu işsiz. Ne diyor;
'Senin çocuğun da işsiz olsun', 'Her üniversiteyi bitirene iş mi
bulacağız' Başbakanlık koltuğunda oturuyorsan her üniversiteyi
bitirene iş bulacaksın. Çünkü kendisi ve yandaşları için çalışıyor.
Herkes CHP'yi eleştirebilir ama kul hakkı yedi diyemez. Biz
bayrağımızı ülkemizi, vatanımızı, Atatürk'ümüzü insanımızı
seviyoruz. Biz Türkiye'yi kendi bölgesinde dünyanın en saygın
ülkesi haline getireceğiz. Hiç kimsesinin önünde asla diz
çökmeyeceğiz. Çünkü biz CHP'yiz. Biz gücümüzü halktan
alıyoruz."
MHP'Lİ BAŞKAN ÇİÇEK VERDİ
Konuşmanın ardından Kadirli Belediye Başkanı MHP'li Ömer Tarhan,
otobüse çıkarak Kılıçdaroğlu'na çiçek ve yöreye has kilim hediye
etti. Kılıçdaroğlu, daha sonra adayları tanıtmak için Osmaniye'ye
geçti.
KILIÇDAROĞLU'NUN ELİNİ BIRAKMADI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Osmaniye'de seçim otobüsüyle şehir
turu atarken koşarak otobüsün yanına gelen bir kişi elini uzattı.
Kimliği öğrenilemeyen 50 yaşlarındaki bu kişi tokalaştığı
Kılıçdaroğlu'nun elini bırakmadı. Korumalar, hareket halindeki
otobüsle birlikte koşan bu kişiye müdahele ederek Kılıçdaroğlu'nun
elini bırakmasını sağladı.
SURİYE POLİTİKASINI ELEŞTİRDİ
Daha sonra Salı Pazarı Yolu'na gelen Kılıçdaroğlu, burada toplanan
yaklaşık 2 bin kişiye hitap etti. Osmaniye Belediye Başkan Adayı
Haydar Aktürk'ü partililere tanıtıp, oy isteyen Kılıçdaroğlu,
Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirdi. Başka ülkelerden
getirilenlerin cebine para konulup, Suriye'ye savaşmaya
gönderildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Suriye'de kardeşini öldür' diyorlar. Sizin vicdanınız izin veriyor
mu? Hem 'Müslüman'ım' diyorsun hem de Müslüman kanını akmasına için
birilerinin eline silah vereceksin bunu kabul etmek mümkün değil.
Yazık değil mi o insanlara? Konya'dan bir TIR dolusu havan mermisi
gönderiyorlar. Uyuşturucu var diye ihbar ediliyor bakıyorlar ki
silah var. Kim yapıyor bu silahları? Kim gönderiyor. Kim Müslüman
kanının akmasına yol açıyor. Biz parlamento içinde ve dışında
mücadele ediyoruz. Siz ne yapacaksınız? Sandıkta Türkiye'yi bu hale
düşüren iktidardan Türkiye'yi el birliğiyle kurtaracağız. Bu
coğrafyada barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz."
"HALKIN POLİSİ OLUN"
Çiftçi, esnaf, polisin sorunları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,
sözlerine şöyle devam etti;
"Polis, 24 saat görev yapıyor. Polisten istirham ediyorum,
iktidarın değil, halkın polisi olun. Onların özlük haklarının
teslim edilmesi lazım. Onlar halkın güvenliğini sağlıyor.
Dörtyol'da polise yapılan muameleyi unutmuş değilim. Dolayısıyla
polis arkadaşlarımdan özellikle istirham ediyorum. Halkın polisi
olusun halk sizi kucaklayacaktır. İktidarın polisi olmayın."
SEN KİM OLUYORSUN DA DERSHANELERİ KAPATIYORSUN
Kılıçdaroğlu, dershanelerin kapatılmasına ilişkin tartışmalara
değinirken, çağdaş demokrasilerde başbakanın herhangi bir konuda
karar vermeden önce işin uzmanlarına danıştığını, bu konunun
uzmanlarının öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı, o konuda görev
yapan sivil toplum kuruluşları olduğunu söyledi. CHP lideri, şöyle
devam etti:
"Bizimki ne yapıyor? Akşam yatıyor, sabah kalkıyor; dershaneleri
kapatıyor. Sen kimsin de dershaneleri kapatıyorsun? Aileler
çocuklarını gönüllü olarak dershanelere göndermez. Okullarda yeteri
kadar ders verilmez ise, çocuğu üniversiteyi nasıl kazanacak? Açık
çağrı yapıyorum. Dershanelere ihtiyaç kalmayacak şekilde eğitim
sistemini yeniden düzenleyecekseniz gelin CHP size destek
verecektir. Bunu yapmıyorsun, 'Ben kapatacağım' diyorsun. Orada 50
bin öğretmen yaklaşık 100 bin kişi var. Bunlar işsiz kalacak,
aileleri çoluğu- çocuğu yok mu? Biz mazlumdan yanayız. Mazlumun
yanındayız, zalimin karşısındayız."
Kılıçdaroğlu, daha sonra Osmaniye'nin ilçelerini ziyaret etti.
ÇOCUKLARIMIZI EĞİTEN ÖĞRETMEN COP YEMEMELİ
Kemal Kılıçdaroğlu, Osmaniye'nin ardından Düziçi İlçesi'ne geçti.
İlçeye girişte coşkuyla karşılanan Kılıçdaroğlu, ilçe turu atarken
seçim otobüsünün üzerine çıktı. Bu sırada afişlere takılmamak için
çaba gösteren Kılıçdaroğlu yaklaşık 5 bin kişiye hitap etti.
Konuşmasında Ankara'daki öğretmenlere müdahale edilmesine değinen
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Yarın ayın 24'ü Öğretmenler Günü. Hepimizin çocuklarımızı güven
içinde gönderdiğimiz öğretmenler. Yani geleceğimiz olan
çocuklarımızı yetiştiren öğretmenler. Onların sorunlarını
biliyorum. Bugün öğretmenler yürümek ve sorunlarını aktarmak
istemişler. Ama baskıyla copla yüz yüze kalmışlar. Çocuğumuzu
eğiten bir öğretmen polisten cop yememeli. Onlar bizim
çocuklarımızı eğitiyor. Öğretmenlerin dövüldüğü, yerde sürüklendiği
bir ülkede demokrasi olmaz. Öğretmenlerin dövüldüğü bir ülkede
özgürlükten söz edilemez. Öğretmen bütün dünyada, çağdaş
demokrasilerde böyle şeyi hak etmez. Çünkü biz onlara geleceğimizi
çocuklarımızı emanet ediyoruz. Öğretmen gelecek kaygısı
taşımamalıdır. Biz öğretmene güveniyoruz o da bize güvenmeli. Sen
öğretmene dayak atarsan yarın benim çocuğumu nasıl yetiştirecek. Bu
nedenle söylüyorum öğretmenlerimize sahip çıkacağız. 300 bin
öğretmen atama bekliyor. Anneler babalar bu çocuklarını okula
gönderdiler. Okusun yazsın benden daha iyi yaşam koşullarına sahip
olsun diye. 300 bin öğretmen atanamadı. Niye, çünkü izin
vermiyorlar. Buradan sesleniyorum. Atanamayan 300 bin öğretmen
kardeşime sesleniyorum. CHP iktidarında atanamayan öğretmen kavramı
kalmayacaktır. "
KUL HAKKI YEMEDİM DİYEMEZ
Konuşmasının sonunda Başbakan Erdoğan'a da çağrı yapan
Kılıçdaroğlu, "Ben Düziçi'nden çağrı yapıyorum Recep Tayyip
Erdoğan'a. Çık meydana adam gibi de; 'Ben kul hakkı yemedim'
Diyebilir mi? Diyemez. Derse cevabını veririm. Hem din iman
edebiyatı yapacaksın hem de kul hakkı yiyeceksin" dedi.