Kılıçdaroğlu o bakanı içine sindiremedi
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, Irak merkezi hükümetinin Erbil'e inmesine izin vermediği Enerji Bakanı Yıldız'ı hedef aldı.
Erbil'e gitmesine izin verilmeyen Enerji Bakanı Yıldız'ın sessiz
kalmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Geçmişe baksınlar,
kendi ataları bu duruma düştü mü hiç" diye eleştirdi.
Türkiye ile arası bozuk olan Bağdat'ın davetini kabul CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tartışılan ziyaretle ilgili
konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP Plan Bütçe Komisyon üyeleriyle birlikte 2013 yılı
bütçesine ilişkin düzenlenen basın toplantısının ardından
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
SAYIN BAKAN NASIL İÇİNE SİNDİRDİ?
Bir gazetecinin, ''Irak'la ilgili olarak Türk hükümetinin duruşunu
nasıl değerlendiriyorsunuz? Irak'tan bir davet var bunu da biraz
açar mısınız?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle cevap verdi:
''TC Hükümetinin Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu, toprak
bütünlüğünü koruması gerektiği yönünde ortak bir politika
oluşturduğunu biliyoruz. Bu politika devletin politikası. Kuzey ile
merkezi yönetim arasındaki çatışmada Türkiye'nin kendi izlediği
genel politika çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini unutmamamız
gerekiyor. Toprak bütünlüğünü savunuyorsanız politikanızın da bunun
üzerine inşa edilmesi gerekir. İşin doğalı budur. Eğer siz bir
ülkenin içinde bir taraftan yana tavır koyuyorsanız doğal olarak
sistemin dışına itilirsiniz. TC tarihinde bırakın Irak'ı,
herhangi bir ülkeye giden bakan geri döndürülmemiştir. Dış
politikada Türkiye'nin böyle bir tablo ile karşı karşıya
bırakılmasını ben içime sindiremiyorum. Sayın Bakan nasıl içine
sindirdi, onu da anlamakta zorluk çekiyorum. Boğaz'da kahve
içecekmiş, çay içecekmiş. TC'nin itibarını Ortadoğu bataklıklarında
yerde süründüremezsiniz. Buna hakkınız yoktur. Geçmişle ve
atalarıyla övünenler geçmişe baksınlar, ataları bu duruma düştü mü
hiç.''
BARZANİ'YE UĞRAMAK İSTERİM
Irak davetinin yeni olmadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu,
''Daha önce de defalarca davet geldi ama koşullar uygun
olmadığı için gidememiştim. Tekrar yeni bir davet geldi,
gelebileceğimi söyledim. Bağdat'a uçakla gitmeyi oradan karayoluyla
Türkiye'ye dönmeyi düşünüyorum. Kerkük, Erbil ve Barzani'ye de
koşullar uygun olursa uğramak isterim'' diye cevap
verdi.
''Irak ziyareti sırasında bakanımızın geri döndürülmesine yönelik
bir tepkiniz olacak mı?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Konu açılır mı
bilmiyorum tabii. Ama biz şunu her yerde savunuruz; kendi ülkemizin
çıkarlarının söz konusu olduğu yerde kendi ülkemizin çıkarlarından
yana tavır alırız. Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa
edilir. Ülkemizin çıkarları her şeyin üzerindedir'' diye cevap
verdi.
TÜİK'E GÜVEN DUYMADIĞIMIZI DEFALARCA İLETTİK
Kılıçdaroğlu, ''Enflasyon verilerinin erken verilmesi ve TÜİK'e
olan güveniniz konusunda ne söyleyeceksiniz?'' sorusuna karşılık,
şunları kaydetti:
''TÜİK verilerle çok sık oynadığı için baştan güven duymadığımızı
defalarca ifade ettik. İşsizlik verileri bunun tipik örneğidir.
Neredeyse 'Türkiye'de işsizlik yok' diyecekler. Enflasyon verisinin
15 dakika önce haber ajanslarına sızmasını kabul etmek mümkün
değildir. Bunu makul ya da mazur göstermek TÜİK'in zaafını
pekiştirmekten öte bir anlam ifade etmez. Sağlıklı çalışan bir
demokraside bunu yapan idarenin yöneticileri görevden alınır ya da
ayrılırlar. Ama bizim gibi kuralsızlığı kural haline getirmiş
ülkelerde o yöneticiler koltuklarında otururlar. Tıpkı yolsuzluk
yapan bakanların koltuklarına daha sağlam oturdukları gibi.''
SPK HAKKINDA SORU ÖNERGESİ VERMİŞTİK
Kılıçdaroğlu, ''SPK üyelerinin neden görevden alındığını biliyor
musunuz? Size gelen bir yolsuzluk var mı?'' sorusuna şu cevabı
verdi:
''CHP olarak bu konuda bizim şikayetlerimiz vardı. SPK hakkında
milletvekili arkadaşlarımız soru önergesi vermişlerdi. SPK etik
değerlerin çok güçlü olması gereken bir kuruldur. Yöneticilerinin
şu veya bu şekilde şaibeye bulaşmamaları temel koşuldur. Eğer bunu
ihlal ediyorsanız oradan ayrılmanız gerekir. Bakan büyük bir
olasılıkla ayıramadı. Önüne tek seçenek koydular. Yasal
düzenlemeyle görevden almak ve düşürmek gibi. Ama iktidar bir
yolsuzluk varsa bunu soruşturmak ve kamuoyunu sağlıklı
bilgilendirmek zorundadır. Çünkü görevden aldığı kurul SPK'nın
Başkanı ve yönetimi. Bütün ekonomi çevrelerinin hangi gerekçeyle bu
operasyonun yapıldığını bilme hakkı var. parlamento bu önerge
görüşülürken Sayın Bakan'ın kürsüye çıkıp, 'Biz şu gerekçelerle
bunu yapıyoruz' demesi lazım.''
2023'TE İLK 10'A GİRMEK İÇİN HER YIL EN AZ YÜZDE 7 BÜYÜMEK
GEREKİR
Kılıçdaroğlu, gayrimenkul sektörüyle ilgili bir soru üzerine
piyasayı çok yakından takip ettiklerini belirterek, ''Olumsuz bir
olayın başlangıç gongunu vurmamak için izin verirseniz bu konuda
konuşmak istemiyorum'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Başbakan 'MB rezervlerini artırdık, İMF'den borç
almadık' dedi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?'' sorusu üzerine
Kılıçdaroğlu ''MB rezervleri bir yıllık kısa vadeli borçları
ödemeye yetmiyor. Ekonominin kırılganlığı 2002'ye göre artarak
devam ediyor. Rezervler arttı ama borçlar da arttı ve borçları
ödemeye yetmiyor'' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, ''Reel sektörle ekonomik gidişata yönelik bir
toplantı yapacak mısınız?'' sorusunu, ''Reel sektörle de sık sık
bir araya geliyoruz. Önümüzdeki süreç içinde de birçok yere
gideceğiz. Biz üreten Türkiye'den söz ediyoruz. Bunun yolu
üretimden geçiyor, onun için reel sektörün desteklenmesi gerekiyor.
2023'te ilk 10'a girmek için her yıl en yüzde 7 büyümek gerekir.
Bunun bütün altyapısının hazırlanması gerekiyor'' karşılığını
verdi.
PUTİN HERHALDE BÜYÜK BİR MEMNUNİYETLE TÜRKİYE'DEN
AYDILDI
Kılıçdaroğlu, Putin'in Türkiye'ye ziyaretiyle ilgili bir soru
üzerine ise Putin'in büyük bir memnuniyetle Türkiye'den ayrıldığını
belirterek, ''Dünyada hangi ülke bir başka ülkeye enerji bağlamında
yüzde 60-70 bağımlıdır? Onun için diyorum 'Putin çok mutlu ayrıldı'
diye. Niye ayrılmasın? Nükleer santralle birlikte bağımlılık yüzde
80'lere çıkacak. Bir ülkeye enerji konusunda yüzde 70'lerde
bağımlılık ne demektir biliyor musunuz? Ülkenin geleceğini,
bağımsızlığını tehlikeye atmaktır. Türkiye yönetilmiyor. Ödün
üstüne ödün veriliyor. Rusya vanaları kapatırsa ne olacak?
Türkiye'yi getirip Ortadoğu'nun bataklığına sürüklüyorsunuz. Bu
şekilde giderse Türkiye'nin başı beladan kurtulmayacak. Zaten
hükümet bir çıkmaz yol içinde. Bakanlar birbiriyle çelişen
açıklamalar yapıyor. Gaz fren tartışmalarını bırakın, yapmamız
gereken şey şoförü değiştirmektir. Yolu, ülkeyi ve ekonomiyi iyi
bilen bir şoföre ihtiyaç var'' görüşlerini savundu.
YABANCI BANKALARIN TÜRKİYE'YE GELMESİNİ
İSTERİZ
Kılıçdaroğlu, yabancı bankaların Türkiye'de olmasına nasıl
baktığına ilişkin bir soru üzerine ''Yabancı bankaların yeni bir
aktör olarak Türkiye'ye gelmeleri ve faaliyette bulunmalarını
isteriz, bir önyargımız yok. Katma değeri yüksek ürün üreten reel
sektöre hizmet edecekse bunların ayrıca desteklenmesi lazım.
Gelsinler hiçbir sorunumuz yok'' dedi.
Yeni teşvik sistemiyle ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, CHP
olarak, 6 bölgede istihdamın yaratılması için teşvik konusunda
ellerinden gelen her türlü katkıyı yapacaklarını söyledi.