Kılıçdaroğlu meydan okudu 'Yüreğiniz, cesaretiniz varsa...'
Abone olBURSA'da muhtarlar, ziraat odaları ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile buluşan Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğini televizyonda tartışma davetini yineledi.
Anayasa değişikliğinin Türkiye’nin kaderini belirleyeceğini
söyleyen Kılıçdaroğlu, liderlere çağrı yaptı.
Bursa'da konuşan Kılıçdaroğlu anayasa değişikliğini televizyonda tartışalım dedi, meydan okudu.
"Mustafakempaşa’dan Ankara’daki o beylere hodri meydan diyorum. Yüreğiniz varsa, cesaretiniz varsa, bilginiz varsa, sadece üçünüz değil, isterseniz 33’ünüz gelin tek başıma geleceğim. Bütün imkanlar ellerinde, biz o imkanlara değil sadece Allah’ımıza ve milletimize güveniyoruz"
Başbakan Yıldırım geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu'nun davetine,
"Neyi tartışacağız kardeşim, neyi? Açıp şu anayasa
değişikliğini bile okumamışsın, neyi getirdiğini bile bilmiyorsun.
Onu bir tarafa bırakıp tartışalım diyorsun" yanıtını
vermişti.
Kılıçdaroğlu Mustafakemalpaşa Grand Düğün Salonu’nda muhtarlar,
ziraat odaları ve sivil toplum örgütleri temsilcileri kahvaltıda
bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğinin
Türkiye’nin kaderini belirleyeceğini belirterek, “Bu
anayasa değişikliğinin hiçbir parti ile ilgisi yok. Hiçbir
kişilerle de ilgisi yok. Bu anayasa değişikliği Türkiye’nin
kaderini belirleyecek. Bir rejim değişikliği yapıyoruz. Demokratik
parlamenter sistemden tek adam rejimine geçiyoruz"
dedi.
Değişikliğin çift başlılığı engellemek için yapıldığının
savunulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Tam tersine gelen
modelde çift başlılık var. Başkan hem partisinin genel başkanı
olacak hem cumhurbaşkanı olacak. Bir kişi de iki şapka nasıl
olacak. Meclise gidecek ben tarafsızım diye yemin edecek. Nasıl
tarafsız olacak. Ben tarafsız olamam Binali Bey tarafsız olamaz
Devlet Bey tarafsız olamaz hiçbir partinin genel başkanı tarafsız
olamaz. Bizim anayasa yeminlerimizde zaten tarafsızlık diye bir
madde yoktur. Onu sadece Cumhurbaşkanı ant içer. Tarafsız
davranacağıma dair namusum ve şerefim üzerine ant içerim der. Peki
bir partinin genel başkanı nasıl tarafsız olacak" diye
konuştu.
“TARİHİMİZİ NİYE İNKAR EDİYORUZ"
Kılıçdaroğlu,, 80 milyonu temsil eden bir makamın hepimizin ortak
değeri olduğunu, bu ortak değerin rejim değiştirilerek yok edilmek
istendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Diyoruz ki bundan sonra cumhurbaşkanlığı makamı aynı
zamanda bir partinin de genel başkanı olacak. O zaman 80 milyonu
değil kendisine oy veren partinin mensuplarının başkanı olacaktır.
Bu içimize siniyor mu sinmiyor mu? Bunun partiyle ilgisi yok bu
rejimle ilgili bir olaydır. Bir partinin genel başkanı olsun
diyorsanız neler olur cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı
olursa şu olur. Partinin genel başkanı hakim tayin edecek. Partinin
genel başkanı hakim tayin etsin mi etmesin mi ? Beni düşünün ben
bir partinin genel başkanıyım bir hakim tayin ettim. Başka bir
partinin vatandaşın o mahkemeye davası düştü. O vatandaş o hakime
güvenir mi güvenmez. Bunu da bırakalım bir tarafa iki takım maç
yapıyor hakem var. Hakemin tarafsız olmasını isteriz değil mi?
Hakem tarafsız olmazsa o maç adil olur mu olmaz. Neresinden
bakılırsa adalet yara alır. Rejim değişiyor nasıl değişiyor
kendileri anlatıyor. Sayın Cumhurbaşkanının danışmanı açıklama
yapıyor halk kendi devletini kurmak için adım atıyor 16 Nisan’da.
Sandığa gidecek halk kendi devletini kuracak. Biz 23 Nisan 1920 ‘de
ne yaptık. 29 Ekim 1923’te ne yaptık. Cumhuriyeti ilan ettik kendi
devletimizi kurduk. Ne demek 16 Nisan’da devlet kuracağız. Kimin
devleti olacak. Tarihimizi niye inkar ediyoruz
“MECLİS DİŞLERİ SÖKÜLMÜŞ BİR ASLAN GİBİ OARADA
KALACAK
Anayasa değişikliği ile parlamenter sistemin güçleneceğinin
savunulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Allah aşkına nasıl
güçlenecek. Bu önerilen tek adam rejiminde meclis nasıl güçleniyor.
Bir bakanlık dahi kuramıyor. Bakanlıkların kurulmasına bir kişi
karar veriyor. Kaç bakanlığın olacağına bir kişi karar verecek.
Bunu şimdi kim yapıyor TBMM. Niye bu yetkiyi meclisin elinden
alıyorsun hangi gerekçeyle alıyorsun. 80 milyonunun iradesini
temsil eden TBMM’den bu yetkiyi neden alıyorsun. Öyle yetki
alınıyor ki bir milletvekili çıkıp sözlü soru dahi soramayacak.
Bunun adı meclisin güçlendirilmesi mi? Ama ilanlara bakın Meclis
güçleniyor. Nasıl güçleniyor. Yetkilileri elinden alınmış dişleri
sökülmüş bir aslan gibi orada kalacak. Bunun adı da meclis
güçleniyor olacak" dedi.
“YA, KEMAL KILIÇDAROĞLU NE YAPTI SİZE"
Kılıçdaroğlu, konunun anayasa değişikliği olmasına rağmen,
kendisinin konuşulduğunu da bildirerek, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“ Kemal Kılıçrdaroğlu, tek konuları bu. Arkadaşlarıma
dedim, ‘bu 18 madde içinde belki benim atladığım vardır. Benimle
ilgili bir madde var mı bir de siz bakın. Var mı böyle bir şey’ Yok
diyorlar. Ama benim gördüğüm kadar, madde bir Kemal Kılıçdaroğlu,
Madde 2 Kemal Kılıçdaroğlu, madde 3 Kemal Kılıçdraroğlu, madde 18
kemal Kılıçdaroğlu. Ya kemal Kılıçdaroğlu size ne yaptı. Devletin
uçaklarını kullanmıyor. Devletin arabalarını kullanmıyor. Devletin
forsunu kullanmıyor devletin arabalarını kullanmıyor. Devletin
valisini kaymakamını kullanmıyor. Baskı aracı yapmıyor. Kemal
Kılıçdaroğlu ne yapıyor meydanlara çıkıyor 18 maddenin bu memleket
için nasıl bir felaket getireceğini anlatıyor. Bunu
yapıyor"
Doğruyu söylemediğinin öne sürüldüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu,
“Büyük bir fırsat veriyorum. Ya bütün televizyonlar senin
emrinde. Üç kişi peş peşe sıralanmışlar tüm konuşmalarını bütün
televizyonlar veriyor. Ben de sana medeni bir insan gibi çağrıda
bulunuyorum ,mademki ben doğruları söylemiyorum. Alırsın 18 maddeyi
dersin ki ‘Ey kılıçdaroğlu kaçma gel bakalım. Televizyonun önüne
gel bakalım benim yanıma gel bakalım ben sana bunun dersini
vereyim. Çık karşıma sen doğruları söyle’ demesi lazım. Demiyorsun.
Sen elinde fırsat varken 18 maddede gel beni mahcup et. Ben de
mahcup olayım özür dileyeyim senden. Karşıma çıkmıyorlar.
Mustafakempaşa’dan Ankara’daki o beylere hodri meydan diyorum hodri
meydan. Yüreğiniz varsa, cesaretiniz varsa bilginiz varsa sadece
üçünüz değil isterseniz 33’ünüz gelin tek başıma geleceğim. Bütün
imkanlar ellerinde, biz o imkanlara değil sadece Allah’ımıza ve
milletimize güveniyoruz" dedi.
Bir kişinin hırsına bir kişinin beklentilerine uygun Anayasalar
yapılamayacağını bildiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye felakete
sürüklenir. Yazıktır günahtır. Çocuklarımıza yazıktır vatanımıza
yazıktır. Geleceğimize yazıktır" dedi.
Anayasa referandumunda hayır çıkmasının anlamı olduğunu da ifade
eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Hayır çıktığı an bütün dünya şunu bilecektir. Bütün
baskılara, devletin bütün imkanları kullanılmasına rağmen Türk
halkı gitti demokrasiye sahip çıktı. ‘Hayır, biz tek adam
istemiyoruz’ dedi. Bütün dünyada Türkiye’nin itibarı artacaktır.
Bütün dünya Türk halkına saygı gösterecektir. Bütün baskılara
rağmen demokrasiden yana tepkileri ortaya koydular
diyeceklerdir" şeklinde konuştu.
“YANİ ARTIK MALI GÖTÜRMEK SERBEST ARKADAŞLAR"
Milletvekili sayısının 600’e çıkarılmasını da eleştiren
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Niye 600 milletvekili 187 trilyona mal olacak. Mazotun
fiyatını düşür veya çiftçiye destek ver. Hiç olmazsa milyonlarca
aile rahat eder. Niye 50 kişiye veriyorsun. Hem elinden yetkileri
alıyorsun hem 50 kişi daha katıyorsun oraya. Bu rakama başkanın
seçeceği başkan yardımcıları, bakanlar dahil değil çünkü onların
hiç biri milletvekili değil. Milletvekillerinden seçerse meclisten
istifa etmek zorunda kalacaklar. Ama onlar dokunulmaz olacaklar ne
kadar süre ömür boyu. Altını çiziyorum. Ömür boyu dokunulmazlığa
sahip olacaklar yani artık malı götürmek serbest arkadaşlar. Hani
kul hakkı yemek haramdı? Hani kul hakkı yemek ean büyük günahtı
hani kul hakkı yiyeni Allah bile affetmiyordu. Kendileri için
anayasa değişikliği yapıyorlar. Malı götüreceğiz kimse hesap
sormayacak. Buna ne diyeceğiz hayır. İnancımız da buna hayır der.
Ahlakımız da buna hayır der. Demokrasi kültürümüz de hayır der.
Hayır demenin ne kadar büyük hayırlar yarattığını hepimizin bilmesi
lazım"