Kılıçdaroğlu krediyi bu yüzden kapamış!
Abone olÇözüm süreci başında kredi açtığını söyleyen Kılıçdaroğlu kredinin artık neden bittiğini açıkladı.
Kamuoyundan sürece CHP'nin de dahil olması taleplerinin
gelmesine rağmen sessiz kalan CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu bunun
sebeplerini açıkladı. Hükümete sorunu çözmeleri için kredi
açtıklarını söylemelerinin hemen ardından yaşanan tartışmalardan
sonra süreç hakkında konuşmama kararı alan Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın
kredisinin bittiğini açıkladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sürecin başlangıcında Başbakan
Tayyip Erdoğan’a açtığını söylediği kredinin artık söz konusu
olmadığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, süreci “sağduyu” ile izlediklerini, ancak Başbakan Erdoğan’a, sorunun çözümü konusunda güvenmediklerini vurguladı.
CHP lideri, Erdoğan’ın 2011 seçimleri öncesinde olduğu gibi çatışmasızlık ortamında seçime gitmeyi hedeflediğini, akil insanları da zaman kazanmak için görevlendirdiğini savundu.
Kılıçdaroğlu’nun Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila’ya yaptığı gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
“Başlangıçta biz iyi niyetle, ‘sorunu çözebiliyorsanız çözün,
engel olmayız’ yaklaşımıyla hükümete kredi açtığımızı söyledik.
Ancak Başbakan, bu önerimizi değerlendireceği yerde, ‘siz kim
oluyorsunuz da kredi açıyorsunuz? Krediye sizin ihtiyacınız var’
diyerek geri çevirdi. Bununla da kalmayıp, hakaret üstüne hakaret
yağdırdı. Bu nedenle artık kredi bitti. Zaten bu yanıt karşısında
ilk gün bitmişti. Buna karşılık, CHP olarak biz süreci sağduyuyla
izliyoruz ama Başbakan Erdoğan’a güvenmiyoruz.”
OYALAMAK İÇİN
Kılıçdaroğlu, Akil İnsanlar Komisyonu’nu da şöyle değerlendirdi:
“Başbakan, akil insanlar olarak seçtiği kişileri kamuoyunu oyalamak ve zaman kazanmak için kullanacak. Erdoğan’ın sorunu çözmek gibi bir niyeti yok. Onun niyeti, 2011 seçimleri öncesinde yaptığı gibi çatışmasız bir ortamda seçime ulaşmak. Akil insanları bunun için görevlendirdi. Akil insanlar kamuoyunu oyalayarak Başbakan’a zaman kazandıracaklar. Bu şuradan da belli ki, akil insanlar da Başbakan’ın çözüm dediği şeyin ne olduğunu bilmiyorlar. Örneğin, Ege’de bir kahveye gitseler, ‘barış olacak, çözüm olacak’ deseler. Oradan da bir vatandaş, ‘Peki nasıl olacak? Neyin karşılığında barış olacak?’ diye sorsa, verecekleri bir yanıt yok. Çünkü İmralı’da hükümetin Öcalan’a ne söylediğini, ne konuştuklarını bilmiyorlar. Biz de bilmiyoruz.”
BİZİ DİNLEMEDİ
CHP lideri şöyle devam etti:
“Biz CHP olarak, ‘kredi veriyoruz, engel olmayız’ derken koşullarımızı söyledik. ‘Halkın kabul etmeyeceği bir taahhütte bulunmayın, şeffaf olun, kişisel çıkar peşinde koşmayın ve bilgi verin’ demiştik. Başbakan, bunların hiç birine uymadı. Aksine, Başkan olma tutkusuyla Öcalan’la görüşüyor. Doğru bilgi vermiyor, şeffaf davranmıyor. Ne taahhüt ettiğini de söylemiyor. Bu konunun üzerinde çalışmadığı ve ciddi bir hazırlık yapmadığı anlaşılıyor. Öcalan’la Kandil arasında mekik dokunması, 24 saat içinde söylediğinin tersini yapması bunun göstergesi.”
İADE-İ ZİYARET
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın CHP’ye iade-i ziyaret yapması beklentisi konusunda da, “İade-i ziyaret olur, olmaz; onu bilmiyorum. Eğer Başbakan gelmek isterse bizim kapımız açık” dedi.
TSK GÜVENCE İSTİYOR
Kılıçdaroğlu, sürecin hükümet tarafından günübirlik yürütüldüğü
eleştirisini yaparak şöyle devam etti:
“Başbakan’ın çekilme konusunda ne dediği belli değil.
‘Silahsız çekilsinler. Silahlı çekilirlerse asker müdahale
eder’ dedi. ‘Müdahale etmezse suç işlemiş
olurlar’ dedi. Şimdi ise silahsız çekilme haberleri
çıkıyor. Peki, silahsız olurlarsa asker müdahale etmeyecek mi?
Gördüğü halde müdahale etmezse suç işlemeyecek mi? Nitekim bunu
bildiği için TSK da bir güvence istiyor. Bu haliyle suç olacağını
biliyor. Ve ileride sorunla karşılaşmamak için yasal güvence
istiyor. PKK da güvence istiyor. Bütün bunlar sürecin sağlıklı
yürümediğinin göstergeleri. Keza önce Meclis Başkanı Cemil Çiçek de
Başbakan Erdoğan da ‘Meclis muhatap değil’
dediler. Şimdi ise, araştırma komisyonu önergesi verdiler. Merak
ediyorum, acaba Sayın Çiçek buna ne diyecek? Hiç kimsenin Meclis’i
ve TSK’yı bu duruma düşürmeye hakkı yoktur. Devletin itibarıyla
oynamaya hakkı yoktur. Devlet bir terör örgütüyle böyle muhatap
edilemez.”