Gel zaman git zaman habire konuşuluyor.
Kim bu CHP’l‘i milletvekili?
Yazan yazıyor.
Yazmayan söylüyor.
Bilen zaten biliyor.
Kimi de biliyor gibi yapıyor.
Velhasıl zaman geçip gidiyor.
CHP Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu; Tarafsız Bölge programında
malum konuda sorulan soruya; konuyu gündeme taşıyan ve Merkez
Yürütme Kurulu (MYK) tarafından disiplin kuruluna sevk edilen Aylin
Nazlıka’nın ne gördüğünü açıklamasını ve Atatürk resmini kaldıran
CHP milletvekilinin kim olduğunu söylemesi gerektiğini, çünkü
susarak tüm CHP milletvekillerini töhmet altında bıraktığını
söylemiş.
Ve ardından bunu yapanın CHP’de yeri olmadığını eklemiş.
E adama sormazlar mı?
Sen necisin?
Ve sana sormadan mı disiplin kuruluna sevk edildi?
Ne diye edildi ya da?
Öyle tv programlarında “bunu yapan CHP’nin kapısından giremez,”
demekle olmuyor.
Sen genel başkansın, bu olayı duyduğun an; saniye geçmeden
çağırırsın, sorarsın ve öğrenirsin.
Sonra da noktayı koyacaksan koyarsın.
Ne diye bunu yapmadın o zaman?
Madem Atatürk’e dil uzatana, Atatürk üzerinden polemikler yapana
karşısın, bunu net bir şekilde ama zamanında gösterseydin ya!
Madem genel başkansın ortalığa dökülen bu ayıpla günlerdir
töhmet altında bırakılan tüm CHP milletvekillerini ne diye
rahatlatmadın?
Ne diye gereğini yapıp, liderliğini cümle âleme
göstermiyorsun?
Ne diye bu konunun uzamasına neden oluyorsun?
Demezler mi adama sen necisin diye?
Ya da sen demez misin kendi kendine ben neciyim diye?
Bilmem anlatabildim mi?