Kılıçdaroğlu’nun Ankara/ Tandoğan’da gerçekleştirilen Cumhuriyet
Mitingi konuşmasında, Başbakan için; “Dolmabahçe’de oturup
Kadıköy’den gelen kadınları dikizliyor” demesi güne damgasını
vurdu.
Bu büyük gafmı desem, ne desem, bilemedim ama, önce kendisi
sonra, CHP seçmeni için can sıkıcı, düşündürücü, olduğunu
biliyorum.
Bu çirkin söylem karşısında sosyal medyadan gelen tepkiler
yenilir yutulur cinsten değil. Velhasıl, rövanş ne olacak çok
meraktayım…
Söylem şu ki; “Başbakan vapurdan inen gençlerin halinden
rahatsızmış” bu eleştiriye açık bir konudur, ama
dikizliyor dersen ki bu röntgenciliğe girer, dolayısıyla çok
talihsiz, pervasız bir açıklamadır.
Benim merakım, Kılıçdaroğlu bu gafı şuursuzca mı yaptı, yoksa
danışmanları vs. aracılığıyla üstünde düşünülmüş bir söylem mi?
Şayet, düşünülmüş, planlanmış bir konuşmaysa; “Allah
Allah var bildiği bu adamın, seçim öncesinde neyin derdinde
acaba?” der(ee siyaset bu), yine de eleştiririz.
AMA şuursuzca söylediyse vahim de vahim!
Bir muhalefet lideri ne konuştuğunu bilmiyor, aşırı dozda
saçmalıyor, kontrolsüz hareket ediyor kısmına geliriz ki bu çok
korkunç. Bu çok ürkütücü.
Soruyorum size…
Bu lider ülkeyi nasıl yönetir?
En son Bülent Arınç’ı CHP’den bir kadın Milletvekiline, benzer
tarzda konuştuğu için eleştirdiğimi hatırlıyorum. Siyasi arenada
veya iş hayatında, kadını en kolay vurma yöntemi bel altı
sataşmalardır. Bunu yapan Milletvekilleri oldu, onları da
eleştirdik, özür dileyenler oldu, konular kapandı(!)
Kaset skandallarına hiç girmeyelim…
Kılıçdaroğlu; 29 Ekim kutlamaları için toplanmış binlerce
kişinin önünde, ülkenin Başbakanına, “Kadınları
dikizliyor’’ diyerek aslında, bir siyaset adamı
olmadığının da altını çizmiştir. Kendisi; çılgın proje sahibi değil
ama Çılgın Muhalefet Lideri olarak tarihe geçmiştir/geçecektir.
CHP seçmeni böyle bir lideri hak ediyor mu?
Daha güçlü bir Muhalefete ihtiyaç yok mu?
Gol atma çabasıyla her topa çıkan ama sürekli kendi
kalesine gol atan acemi bir futbolcu gibi, üstelik zeki ve çevik de
değil!
Başbakan’a yaptığı gafı, kendi seçmeni dahi eleştiriyorsa artık
ipin ucu fazlasıyla kaçmış durumda.
Muhalefetin görevi, popstar yarışmasındaki jüriler gibi, car car
konuşup, her bi şeyi gerekli gereksiz eleştirmek değil. Bi kere
burada anlaşalım…
İktidardaki parti elbette eleştirilecektir, icraatlar
yapılacaktır…
Muhalefet bundan dolayı vardır ama Sayın Kılıçdaroğlu yaptıkları
ve söyledikleriyle, “Zaten savaşı kaybettim, giderayak ortalığı
karıştırayım” zihniyetiyle hareket ederse, AKP’nin de ekmeğine bol
bol yağ sürecektir ve öyle de yapıyordur.
Kılıçdaroğlu, Muhalefet kisvesi altında, AKP’ye hizmet eden,
iktidarın menfaatleri için hareket eden, yapay bir lider gibi
davranmıyor mu sizce de?…
Diğer taraftan;
Şahsi görüşüm, Marmaray’ın açılışında Muhalefet liderinin orada
olması gerekiyordu. Yoktu...
Marmaray projesi ve hayata geçişi, tartışılacak detaylar
vardır/yoktur, ama sonuçta, ülkemizde büyük bir projenin hayata
geçmesi söz konusu.
Yabancı kanalların dahi canlı verdiği bu açılışta
Kılıçdaroğlu’nun olmaması da ayrı çetrefilli bir mevzu.
Sonuç olarak;
Başbakan kendi seçmeni için; “Yüzde elliyi evde zor
tutuyorum” demişti ya, böyle giderse, CHP seçmeninin,
yüzde yüzü Kılıçdaroğlu’nu ZOR
TUTACAK!
Notumdur;
_Cumhuriyetimizin 90. Yılı kutlu olsun.
_Marmaray, vatana millete hayırlı olsun.