Kılıçdaroğlu Irak'a neden gidiyor?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Irak ziyaretinin amacının Türkiye-Irak ilişkilerini rahatlatmak olduğunu belirterek, "Irak'a, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni, izlediği Irak politikası nedeniyle hak etmiş olmakla beraber, şikayet etmeye gitmiyoruz" dedi.

Loğoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Irak ziyaretine ilişkin bilgi verdi.

Kılıçdaroğlu'nun Irak'a 20 Ağustos'ta gideceğini, 24 Ağustos'ta Türkiye'ye döneceğini kaydeden Loğoğlu, heyette milletvekilleri, MYK üyeleri, iş adamları ve gazeteciler bulunacağını söyledi.

Irak hükümetinin, Bağdat dışında Kerkük ve Necef ziyareti öngördüğünü anlatan Loğoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ile görüşeceğini, Irak Meclisini ziyaret edeceğini, Şii ve Sünni liderlerle bir araya geleceğini anlattı. Loğoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Irak Meclisi'ne hitap etmeyeceğini, Şii lider Mukteda es-Sadr ile görüşeceğine ilişkin haberlerin doğru olmadığını ifade etti.

Faruk Loğoğlu, Kerkük ve Necef'teki programların ayrıntılarının netleşmediğini de dile getirdi.

Irak ziyaretinin amacının Türkiye-Irak ilişkilerine rahatlık getirmek, ilişkilerdeki gerginliği azaltacak görüş alışverişinde bulunmak olduğunu vurgulayan Loğoğlu, "Irak'a, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni, izlediği Irak politikası nedeniyle hak etmiş olmakla beraber şikayet etmeye gitmiyoruz" dedi.

CHP'nin ve Türkiye'nin, Irak'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne, birliğine saygı duyduğunu ifade eden Loğoğlu, partilerinin Kürt yönetimiyle Irak'ın bütünlüğü çerçevesinde yakın ilişki arzu ettiğini söyledi.

Irak'ın stratejik, ekonomik, enerji kaynakları, Türkmenler ve Türkiye'nin komşusu olması bakımından büyük önem arz ettiğini belirten Loğoğlu, "Irak'ın istikrar, refah içinde olması, biraz huzura kavuşması için CHP katkıda bulunabilirse, hem ikili ilişkilere hem bölgeye ciddi katkı yapacaktır. Hedefimiz budur" diye konuştu.

Loğoğlu, hükümetin eleştirileceği ve şikayet edileceği yerin Irak olmadığını vurgulayarak, "Onun yeri, muhatabı başka. Üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi'nde, üyesi olmak istediğimiz AB nezdindeki kurumlarda yaparız" dedi.

Irak'ta sadece Ramazan Bayramı'nda 16 bombalı saldırı düzenlendiğini ve 61 kişinin öldüğünü anımsatan Loğoğlu, güvenlik konusunda beklenmedik gelişme olmaması halinde ziyaretin yapılmasının beklendiğini, ancak güvenlik nedeniyle son anda erteleme de olabileceğini söyledi.

Hükümetin, Lübnan'daki BM Barış Gücü UNIFIL'de görev yapan 280 askeri güvenlik nedeniyle çekme kararı aldığını anımsatan Loğoğlu, "Güvenlik mülahazaları Lübnan'da geçerliyse bu kıstasın diğer ülkelerde de geçerli olması lazım. Somali'deki güvenlik durumu Lübnan'dakinden daha iyi değil" diye konuştu.

-Fişleme iddiaları

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Loğoğlu, bazı CHP milletvekillerinin fişlendiğine dair iddiaların anımsatılması üzerine, "Fişleme, toplumsal ve devletin de ortak olduğu bir hastalık. Bu hastalıktan Türkiye'nin kurtarılması lazım" ifadesini kullandı.

Fişlenme iddialarının doğruluğunu bilmediğini, ancak şaşırmadığını dile getiren Loğoğlu, "İddiaları takip edeceğiz. Fişlenip de ne olacak, ne yapacaklar? CHP milletvekillerini, bu ülkenin, bu toplumun, bu halkın çıkarlarını savunma konusundan vaz mı geçireceklerini sanıyorlar? Fişlenme CHP milletvekillerinin korkacağı, çekineceği, ciddiye alacağı bir şey değil" dedi.

Loğoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Erbil ziyaretinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, Erbil ziyaretinin programda olmadığını söyledi. Programı Irak merkezi hükümetinin belirlediğini anlatan Loğoğlu, "Biz bir başka ortamda, başka vesileyle bölgesel Kürt yönetimine ayrı bir ziyaret yaparız. Bu ziyaret bağlamında Erbil yok" diye konuştu.

Başka bir soru üzerine, Kılıçdaroğlu'nun İran, Tunus gibi ülkelere gitmek istediğini ve bu ülkelerden de davetler aldıklarını kaydeden Loğoğlu, bu ziyaretlerle ilgili belirlenmiş tarih olmadığını, Türkiye'nin gündeminin akışına göre ziyaretlerin yapılacağını dile getirdi. Loğoğlu, "CHP içine kapalı parti olmaktan çıktı, küresel seviyede. Mesela Orta Asya ülkelerini de ziyaret etmeyi düşünüyoruz. Yoğun bir şekilde dışa açılım var. Türkiye'nin geleceği CHP tarafından yönlendirileceği için CHP'nin nerede, hangi amaçla ne gibi düşünceleri, vizyonu olduğunu dünyayla paylaşmak istiyoruz" dedi.