Kılıçdaroğlu İlhan Kesici için ne dedi?
Abone olCHP referandum sonrası iktidara uzlaşalım mesajları veriyor. Kılıçdaroğlu gelinen son noktayı değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu sadece türbanın ele alınmasına karşı.
Paketin içine dokunulmazlıklar, seçim barajı ve YÖK'ün de olmasını
istiyor. İlhan Kesici'nin istifasına ise üzülmüş
değil.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Radikal gazetesinin
sorularını yanıtladı. Yazar Murat Yetkin de CHP liderinin
cevaplarını köşesine taşıdı. İşte o konuşmadan öne çıkan
başlıklar:
KESİCİ KENDİSİNE YAKIŞANI YAPTI
Sayın Kesici geldi, görüştük. Sonuçta kendisi parlamentoda CHP
adına bütçe görüşmelerinde komisyonlarda görev yaptı; başarıyla da
yaptı. Kendisini bürokrasiden de tanıyorum. Siyasette de CHP’nin
hem daha önceki hem de yeni yönetimiyle uyum içinde çalışmıştır.
Artık fikir yönünden katkıda bulunamayacağını söyledi. Kendisine
yakışanı yaptı. Ayrılmasını saygıyla karşılıyorum.
SADECE TÜRBAN DEĞİL BAŞKA KONULAR DA VAR
Bize çözüm dayatması yapanlar iktidarda olduklarının farkındalar mı
acaba? Siyasi iktidar, güç, bürokrasi kontrollerinde. Biz bu sorunu
toplumsal uzlaşmayla çözelim diyoruz. Kendilerinin herhalde bir
çözüm önerisi vardır. Getirsinler, diğer önerilerle beraber
tartışalım. Biz türban meselesini çözeriz dedik; arkasındayız. Biz
sadece türbanı söylemedik; onunla beraber seçim barajının düşmesi
gerektiğini de, YÖK’ün, dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini
de söyledik.
CHP'NİN HAZIRLADIĞI TÜRBAN ÇALIŞMASI NE OLDU?
O çalışma devam ediyor. Sorun tek pancereden görülebilecek bir
sorun değil. Başbakan’ın Diyanet’i referans alalım dediği doğru
değil, ama Diyanetten görüş alalım dedi. Bence Diyanet’ten görüş
alınabilir; sonuçta anayasal bir kurum. Biz türbanı bir inanç
sorunu olarak değil, hak ve özgürlükler sorunu olarak, hukuk
çerçevesinde bir sorun olarak görüyoruz. Biz de hukuk devletiyiz.
Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi
kararlarına da bakılmalı.
ERDOĞAN TÜRBANI DİĞER SORUNLARDAN NEDEN ÖNE ALIYOR?
Bilmiyorum. Ben sorunların birlikte ele alınmasından yanayım.
Yoksa her partinin kendi öncelikleri var. Ama ‘Sizin öncelikleriniz
önemli değil, sadece benimki önemli’ derseniz ne olacak?
RESMİ DİL DIŞINDA ANA DİLDE ZORUNLU EĞİTİME
KARŞI
Ana muhalefet olarak bize bilgi verilmiyor. Tamamen hükümetin
takdirinde olan bir şey. Kimler konuşuyor, ne konuşuluyor? Bunları
gazetelerden ve bazı özel kaynaklarımızdan öğrenmeye çalışıyoruz.
Dolayısıyla eksik bilgiyle yorum yapmak istemiyorum.
Resmi dil dışındaki ana dilde zorunlu eğitimi doğru bulmuyorum;
birleştirici bulmuyorum. Politikacının görevi toplumu
birleştirmektir; ayırmak değildir. Resmi dilimizi geliştirmek için
çaba harcamalıyız. Ana dilin öğrenilmesi için de devlet her türlü
imkânı sağlamalı.