Dünya bilişimde hızla yol alırken, ülke içinde ki garip
angajmanlar sağlıksız düşünmemizin en önemli etkenlerinden.
Çin ve Amerika, bilişim ve ticaret savaşları yaşarken, Çin ve
Batılı ülkeler arasında “yapay zeka” teknolojisiyle yeni çağın
kapısı aralanırken, bu ülke, İmamoğlu gibi, Kemal Bey gibi garip
davranış ve o kadar da garip olabilecek açıklamalarının muhatabı
haline geliyor...
Ve bu tür açıklamalar ve davranışlar da parodiden öteye
geçemiyor.
Doğu Akdeniz’de ki enerji meselesinde olduğu gibi. Ne diyordu
sayın Kılıçdaroğlu, “İsrail, Yunanistan, Amerika, Fransa ve Mısır
Doğu Akdenizde, biz neden orada değiliz.” Neredeyse 3. Dünya savaşı
patlak verecek ama Ana muhalefet liderinin 4 gemimizin orda
olduğundan bile haberi yok. Komik ötesi bir açıklama. Aslında
ağlanacak halimize gülüyoruz.
“Yahu, biz yapay zeka konusunda ne tür çalışmalar yapıyoruz” ya
da, “yerli teknolojilerle neden daha çok yerli silahlar
üretilmiyor” yahut, “neden Çin ya da Rusya gibi ülkelerden
teknoloji transferleri yeterince yapılmıyor” gibi söylemleri Kemal
Bey’den asla duymazsınız!!!
Peki neden?
Ne demek istiyorum, açalım biraz...
Bir politikacı için dünyanın en zor işi eminim ki dış dünyaya
karşı ülke menfaatlerini koruyup kollamaktır.
Gayri milli politikacıların olduğu, etki ajanlarının cirit
attığı, gayri milli medya yapılanmasının barındığı ve en önemlisi
gayri milli bir sermayenin kendi şirket çıkarları adına ülke
gelişiminin önüne beton atması, bizim gibi ülkelerin kaderi haline
gelmiş bir durumdu...
Dediğim gibi, bizim coğrafyamızda kendi ülke çıkarlarını korumak
zor bir zanaat.. Lakin zor oyunu bozar...
Tarih bilgisine, enerjiye, liyakata, doğru kadroya, zekaya,
akıla, inanca, imana, ferasete, bilgi birikime, tecrübeye ve en
önemlisi siyasi ahlaka ihtiyaç var...
Devam edelim...
Fatih Altaylı’ya konuk olan Kemal Bey, gene döktürmüş. Sözde
Türkiye’de sol dantı temsil eden sayın Kılıçdaroğlu, sıradan bir
Batılıdan daha çok Batı çıkarlarını destekliyor... Kendi vatandaşı
olduğu devletin yanında değilde, Batı ülke temsilcisi gibi haraket
ediyor olması, Türkiye’de yerli ve milli bir muhalefet anlayışına
ne denli acilen ihtiyaç duyulduğuna örnektir....
Türk milletinin S400’e ihtiyacı olmadığını söyleyen Amerika, bu
alışverişten sonra bu durumu yaptırımlara kadar götürmekle tehdit
etmişti. Lakin ABD’nin kendi çıkarları adına binlerce tır silahın
terör örgütü YPG’ye gitmesi söz konusu edilmezken, Kemal Bey, Türk
milletini koruyacak, düşmanı caydıracak hava savunma sistemlerinin
gereksiz olduğu görüşünde. Neymiş, S400 hava savunma sistemine
ihtiyacımız yokmuş. Bize kim saldırırmış!!!
Evet, aslında doğru söylüyor Kemal Bey. Kemal Bey şayet iktidar
olursa ülkeye kim, neden saldırsın ki?
Mesela PKK’nın bir daha saldırmasına gerek kalmayabilir!!!
Neden acaba?