Kılıçdaroğlu ifade verdi
Abone olKemal Kılıçdaroğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimatla ifade verdi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İstanbul 10. Noteri hakkında
başlattığı soruşturma kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına
talimatla ifade verdi.
Ankara Adalet Sarayı'na gelen Kılıçdaroğlu'nun ifadesi, Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan tarafından alındı.
Kılıçdaroğlu, adliyeden ayrılışı sırasında, basın mensuplarının soruları üzerine, Almanya'daki Deniz Feneri Davası dolayısıyla Türkiye'ye gönderilen bir vekaletnamenin söz konusu olduğunu belirterek, bu vekaletnamenin sahte olduğu iddiasıyla CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ile birlikte daha önce suç duyurusunda bulunduklarını anımsattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, suç duyurusuna ilişkin olarak bazı ek bilgiler istediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu kapsamda, istenen bilgileri savcılığa sunduklarını söyledi.
Savcılık ifadesinde, söz konusu vekaletnamenin sahte olduğu konusundaki kuşkularını dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu vekaletnameye dayanarak eğer bir işlem yapılmışsa o işlemlerin de iptal edilmesi gerektiğini söylediğini aktardı.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı Deniz Feneri soruşturması kapsamında, bu sabah Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğuna, Alman mahkemelerince verilmiş olan kararın istenmesi için yazı yazıldığı” şeklindeki açıklamasını anımsatan bir basın mensubunun, “Sizce soruşturma yavaş mı ilerliyor, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Tabii hükümetin bu konuda daha atak olmasını bekleyebilirdik ama hükümet bu konuda biraz çekimser bir tavır takındı. Kamuoyunda zaten bu aksaklık, daha doğrusu olayı ağırdan alma tepkiyi doğurdu. Hükümet eğer Almanya'dan bilgileri ve dosyaları isterse sanıyorum Türkiye ayağı daha sağlıklı soruşturulabilecek. Bu arada soruşturmanın tabii teknik olarak birden fazla boyutu var. Bankacılık, maliye ve taşınmazlar bölümleri ile alınan bağış paralarının amaca ne ölçüde uygun harcanıp harcanmadığının kontrolü var. Bu çerçevede hazırlanan belgelerin gerçekten sahtemi yoksa gerçek belgelermi olup olmadığının kriminoloji laboratuvarlarında tahlili var. Bu kadar geniş bir olay. Alman Savcılığı, bu konuda gerçekten olağanüstü bir çalışma sergileyerek, yargılama sürecinin çok kısa tutulmasını sağladı. Umuyoruz, Türkiye'de de bu sonuçlar gerçekleşmiş olur.”
Öte yandan, adliyede bazı vatandaşlar Kılıçdaroğlu ile görüşerek, tebrikte bulundu. Kılıçdaroğlu ile görüşen bir vatandaş, “Çok tebrik ediyorum sizi. Ben ANAP'lıyım ama sizi çok tebrik ediyorum” diye konuştu.
Ankara Adalet Sarayı'na gelen Kılıçdaroğlu'nun ifadesi, Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan tarafından alındı.
Kılıçdaroğlu, adliyeden ayrılışı sırasında, basın mensuplarının soruları üzerine, Almanya'daki Deniz Feneri Davası dolayısıyla Türkiye'ye gönderilen bir vekaletnamenin söz konusu olduğunu belirterek, bu vekaletnamenin sahte olduğu iddiasıyla CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ile birlikte daha önce suç duyurusunda bulunduklarını anımsattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, suç duyurusuna ilişkin olarak bazı ek bilgiler istediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu kapsamda, istenen bilgileri savcılığa sunduklarını söyledi.
Savcılık ifadesinde, söz konusu vekaletnamenin sahte olduğu konusundaki kuşkularını dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu vekaletnameye dayanarak eğer bir işlem yapılmışsa o işlemlerin de iptal edilmesi gerektiğini söylediğini aktardı.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı Deniz Feneri soruşturması kapsamında, bu sabah Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğuna, Alman mahkemelerince verilmiş olan kararın istenmesi için yazı yazıldığı” şeklindeki açıklamasını anımsatan bir basın mensubunun, “Sizce soruşturma yavaş mı ilerliyor, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Tabii hükümetin bu konuda daha atak olmasını bekleyebilirdik ama hükümet bu konuda biraz çekimser bir tavır takındı. Kamuoyunda zaten bu aksaklık, daha doğrusu olayı ağırdan alma tepkiyi doğurdu. Hükümet eğer Almanya'dan bilgileri ve dosyaları isterse sanıyorum Türkiye ayağı daha sağlıklı soruşturulabilecek. Bu arada soruşturmanın tabii teknik olarak birden fazla boyutu var. Bankacılık, maliye ve taşınmazlar bölümleri ile alınan bağış paralarının amaca ne ölçüde uygun harcanıp harcanmadığının kontrolü var. Bu çerçevede hazırlanan belgelerin gerçekten sahtemi yoksa gerçek belgelermi olup olmadığının kriminoloji laboratuvarlarında tahlili var. Bu kadar geniş bir olay. Alman Savcılığı, bu konuda gerçekten olağanüstü bir çalışma sergileyerek, yargılama sürecinin çok kısa tutulmasını sağladı. Umuyoruz, Türkiye'de de bu sonuçlar gerçekleşmiş olur.”
Öte yandan, adliyede bazı vatandaşlar Kılıçdaroğlu ile görüşerek, tebrikte bulundu. Kılıçdaroğlu ile görüşen bir vatandaş, “Çok tebrik ediyorum sizi. Ben ANAP'lıyım ama sizi çok tebrik ediyorum” diye konuştu.