Kılıçdaroğlu hükümeti çifte standartla suçladı
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu düzenlediği toplantıda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu
İNTERNETHABER.COM- CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazete ve televizyonların Ankara
temsilcileriyle kahvaltılı toplantıda bir araya gelerek soruları
yanıtladı.
KILIÇDAROĞLU'NDAN LEVENT KIRCA'YA YANIT Sanatçı Levent Kırca'nın İP'nin gecesinde yaptığı çirkin konuşmaya Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yanıt geldi. Kılıçdaroğlu sadece 3 cümle kurdu. |
Erdoğan'ın bir televizyon programında 'beni de dinlediler' açıklaması gündeme bomba gibi düştü.
Kılıçdaroğlu kendilerinin de devletin resmi kurumları tarafından
dinlendiğini söyleyerek hükümeti çifte standart uygulamakla
suçladı.
''Sayın Başbakan'ın dinlenme olayı
vahim olaydır.Görüntülemeler dinlemeler vahim olaydır. Bu tür
olayların üzerine kararlılıkla gidilmeli çözülmesi
gerekir.
Bir olay iktidarı dokununca tepki
veriliyor dokunmayınca ondan yararlanılırsa bir şey yapılmıyor.
Türkiye'de dinlemeler konusunca hükümet çifte standart uyguluyor.
Etme bulma dünyasıdır. Sonra gelir bu Başbakan'ı bulur. Bir şey
yasa dışı ise hukukun işlemesi gerekir. Başbakanlığın harekete
geçmesi gerekiyor. Olayın aydınlatılması
gerekiyor.''
ODTÜ'deki olayları da değerlendiren Kılıçdaroğlu 'Erdoğan olaya sadece bir yönünden bakıyor. Eğer siz zırhlı araçlarla, 3500 polisle bir üniversiteye girerseniz protesto gelir. Öğrencilerin üzerine gaz bombası ile girerseniz olmaz. Şiddeti protesto aracı olarak görmeyi doğru bulmuyorum. Üniversitelerin olayı iki boyutu ile görmeli. ODTü olayı iki boyutu ile dillendirmiştir.' dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;
Eğer bir ülkenin Başbakan'ı üniversiteye 2500 polisle giriyorsa orada olay olmayacak diye düşünmek imkansızdır. Hangi ülkeyi alırsanız alın. Siz bir düşman ülkesine mi giriyorsunuz? Üniversitede karşı görüşler olmaz mı elbette olacak. Ama bunları bastırmak için bu doğru değil. Hastanede yoğun bakımda yatan kim? Bir öğrenci mi evet. Şiddetin arkasında durulmaması doğrudur. Şiddeti kimse benimsemiyor. ODTÜ'de yaşanan olayları Başbakan'ın gözü ve söylemi ile doğru bilmiyoruz.
BÖCEK SORUŞTURMASI
Yasa dışı dinleme hepimizin hepimizin ortak tepki göstermesi gereken bir suçtur. Eğer siz bazı gazetecileri dinlemek için sahte isimlerle yargıdan karar çıkarıyorsanız bu da vahim bir suçtur. Türkiye'de bazı gazetecilerin telefonları sahte isimler kullanılarak dinlendi.
*Dinlemeden şikayet eden Başbakan buna ne
tepki verdi?
*Yargıcı kandıran kamu görevlileri ile AKP
hükümeti ne yaptı?
BAŞBAKAN DERİN DEVLET NEDİR BUNU
CEVAPLAMASI GEREKİYOR
Eğer siz yasa dışı dinlemeyi yasal yönlerle kılıf hazırlayıp
yargıcın önüne götürüp karar aldırıyorsanız buna tepki göstermemiz
lazım. Yasa dışı dinlemeler ülkenin Başbakanlığını dinleme
noktasına geldiyse bu da tartışılmalıdır. Sayın Başbakan'ın
etrafındaki kişiler kimdir nasıl olmuştur? Bunu Sayın Başbakan'ın
açıklaması gerekiyor. Dinlemeleri Başbakan derin devlete bağladı.
Derin devleti sonlandıramadığını ifade etti. Önce Başbakan'ı derin
devlet konusundaki düşüncesini netleştirmesi gerekiyor. Eğer derin
devler devletin sırlarını yasal kurumlarla tartışılması ise bu her
ülkede var. Başbakan derin Devlet
nedir? bunu cevaplaması gerekiyor. Susurluk olayı derin
devletin yasa dışı ile işbirliğidir.
BU KADAR HAFİFE ALMAMAK LAZIM
Ulaştırma Bakanını'nın dinlemek istemiyorsanız telefonda konulmayın önerisi var birde. İşi bu kadar hafife almak Başbakan'ın dinlenmesine kadar gitti.
BAŞBAKAN'IN DİNLENMESİ VAHİM BİR OLAYDIR
Sayın Başbakan'ın dinlenme olayı vahim olaydır. Siyasal partilere yönelik olarak yasa dışı görüntülemeler dinlemeler vahim olaydır. Bu tür olayların üzerine kararlılıkla gidilmeli çözülmesi gerekir. Bu oldu mu olmadı.
HÜKÜMET ÇİFTE STANDART UYGULUYOR
Bir olay iktidarı dokununca tepki verilir dokunmayınca ondan yararlanılırsa bundan sonuç alamazsınız. Türkiye'de dinlemeler konusunca hükümet çifte standart uyguluyor. Etme bulma dünyasıdır. Sonra gelir bu Başbakan'ı bulur. Bir şey yasa dışı ise hukukun işlemesi gerekir. Başbakanlığın harekete geçmesi gerekiyor. Olayın aydınlatılması gerekiyor.
Ülkenin Başbakan'ı dinleniyor. Başbakan kendisinin dinlendiğini 1 yıl sonra açıklıyor bunu da getirip derin devlete bağlıyor. O derin devletin kimlerden oluştuğu Başbakan bilir. Zaman zaman onlarla bir araya geliyor zaten. Başbakan'ın oturduğu konutun dışı yol geçen hanı değil heralde. Evi korunuyordur. Korunması da gerekir. Ama bu korumalara rağmen birileri Başbakan'ı dinliyorsa failleri ortaya çıkartmak zorundadır. Olayı kapatırsa Uludere olayı gibi kapanmış olur. Failler bulunacak yargının önüne konulacak.
ÖDTÜ'DEKİ OLAYLAR
İfade özgürlüğünü sadece yazı olarak dülşünmemek gerekiyor. ODTÜ yönetiminin yaptığı açıklama öğrenciler slogan atıyorlar. Kim gaz bombası atıyor polis. Slogana gaz bombası. Orantılı mı bu. Peki diğer rektörler açıkladı diyorsunuz. Diğer rektörler polisin şiddetinden bahsediyorlar mı ? Hayır. Peki bunlara hangi çağdaş ülkede rektör denir. Siz bilim adamı kimliği ile bunu tahlil edemiyorsanız akademik diplomanız tartışılır. Tüm ODTÜ savaş alanına dönüyor. Öğrenciler mi yapıyor hayır. Bir öğrenci nasıl yoğun bakıma kaldırılıyor.
Görüntüler gazetelerde yer aldı. Öğrenci yürüyüş yapabilir, portesto edebilir,slogan atabilir. O rektörlerin şunu söylemesi lazım. Üniversiteye başbakanlar 3500 polisle giremez demeleri gerekir. Burası bilim yuvası demeliydi.
BAŞBAKAN OLAYA BİR YÖNÜNDEN BAKIYOR
Erdoğan olaya sadece bir yönünden bakıyor. Eğer siz zırhlı araçlarla, 3500 polisle bir üniversiteye girerseniz protesto gelir. Öğrencilerin üzerine gaz bombası ile girerseniz olmaz. Şiddeti protesto aracı olarak görmeyi doğru bulmuyorum. Üniversitelerin olayı iki boyutu ile görmeli. ODTü olayı iki boyutu ile dillendirmiştir.
DİSİPLİNE VERİLDİ GEREĞİ YAPILACAK
Tekirdağ'da bir CHP üyesinin 'Nankör köpekler' paylaşımını da değerlendiren CHP lideri, Hiç kimsenin bir olayı aşağılayıcı bir ifadeyle dillendirmemesi gerekir. Beğenirsiniz beğenmezsiniz kim olursa olsun. Hele bu kişi bir CHP'liyse. Disipline verildi, gereği yapılacak