Kılıçdaroğlu: Hayatımda gördüğüm en saçma tartışma
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığında Gül ve Erdoğan arasında seçim yapılacağı tartışmaları için "Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan birisi" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Gül ve Erdoğan arasında seçim
yapılacağı tartışmalarına yönelik "Hayatımda duyduğum en saçma
tartışmalardan birisi" dedi ve Abdullah Gül'ün bağımsız karar alma
gücünün olmadığına inandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, 17 Aralık' soruşturmasında takipsizlik verilmesi kararıyla ilgili, "Toplumun beklediği gibi sonuçlanmayacak. Takipsizlik kararı vermelerini olağan üstü görmüyorum." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle, Türkiye
siyasetine ilişkin güncel meseleleri değerlendirmek üzere bir
toplantı düzenlendi. İstanbul’daki toplantıda Kılıçdaroğlu yabancı
basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
1 MAYIS OLAYLARI
Kemal Kılıçdaroğlu ilk olarak dün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü
kutlamaları için Taksim’e gitmek isteyenlere polisin müdahalesiyle
ilgili soruya "İstanbul sizin de bildiğiniz gibi dünyanın en
güzel kentlerinden birisi. Ama dün bir cennetin bir cehenneme nasıl
dönüştürüldüğünü gördük. Bu güzel ülkede barışın egemen olması
gerekirken, dayatmacı bir iktidarın, toplum üzerinde ki baskısını
gördük, tanık olduk. Şiddetin, baskının, devlet terörünün toplumu
hangi noktalara getirdiğine tanık olduk. Sizlerde olanların canlı
tanığısınız" yanıtını verdi.
"GÜL’ÜN BAĞIMSIZ KARAR ALMA GÜCÜNÜN
OLDUĞUNA İNANMIYORUM"
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili değerlendirme
yaparak CHP’nin de bir aday çıkaracağını belirtti. Kılıçdaroğlu,
"Gül’ün bağımsız karar alma gücünü olduğuna inanmıyorum. Geldiği
kültür ve kendisini bir anlamda Erdoğan’a karşı minnet hissiyle
dolu olduğunu hissetmesi onun bağımsız bir söylem geliştirmesini
engelliyor. Görünen tablo Erdoğan ne derse uyacaktır. Zaten şimdi
de ’yasaları imzala’ dediği zamanda, imzalıyor. Dikkat ederseniz
AKP’nin gönderdiği, parlamentodan çıkan yasalar, Anayasaya aykırı
olduğu bilinmesine rağmen Gül tarafından rahatlıkla onaylanıyor"
dedi. Kılıçdaroğlu, Gül ve Erdoğan arasında seçim yapılacağı
tartışmaları için "Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan
birisi" dedi.
GEZİ OLAYLARININ
YILDÖNÜMÜ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Gezi Olaylarının yıl dönümüzden
bir çalışma yapacak mısınız?" sorusuna gençleri işaret ederek,
"Gezi olaylarının yıldönümünde, eğer onlar özel bir kutlama
yapacaksa tabi buna saygı göstereceğiz. Biz kendi tüzüğümüzde
yaptığımız bir değişiklikle yüzde 10 gençlik kotası getirdik,
gençlerin siyasette daha fazla yer almaları için. O çerçevede, Gezi
Olaylarına kendi açımızdan baktığımızda onları siyasete çekmeye
çalışacağız" diye konuştu.
"İKTİDARIN ZATEN KENDİ PARALEL
YAPILANMASI VAR"
Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’da yaşanan 1 Mayıs kutlamaları ile
ilgili değerlendirmede bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,
"Adı üstünde bayram, ben bayramı istediğim yerde kutlarım. Devletin
resmi töreni değil ki bu, işçinin bayramı. Taksim’in ayrı bir önemi
var. Geçmişte 34 işçi hayatını kaybetti orada. Manevi bir yönü var
Taksim’in. İşçiler o yüzden orada 1 Mayıs kutlamalarını yapmak
istiyor. Ama iktidar önce işçileri böldü, daha sonra sendikaları
böldü. Nasıl kendi yandaş medyasını oluşturduysa, yandan
sendikalarını da oluşturdu, yandaş sivil toplum kuruluşlarını
oluşturdu. Aslında ’paralel devlet’ diyorlar ya, iktidarın zaten
kendi paralel yapılanması var. Sendikası, gazetesi, bürokratı,
generali hepsi var" dedi.
"DÜN İSTANBUL’DA SIKI YÖNETİM
VARDI"
1 Mayıs’ta olan olaylar nedeniyle üzgün olduklarını belirten
Kılıçdaroğlu, "Bir bayram havası içerisinde kutlanabilirdi ama
maalesef bunlar olmadı. Biber gazı ile insanlar cezalandırıldı,
copla cezalandırıldı, TOMA ile cezalandırıldı. Sonuçta farklı bir
tablo çıktı. Dün İstanbul’da sıkı yönetim vardı. Sözde demokrasi
var. Anayasa bu süreçte askıya alındı. Çünkü Anayasamız, askerlerin
çıkardığı anayasada bile toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkı var
yurttaşın, ’izin almaksızın’ diyor. Anayasa askıya alanı, hukuk
askıya alındı ve baskı uygulandı. Turistler bile taksimde oteller
gelemediler. Çelik duvarlar örüldü. Hangi çağda yaşıyoruz biz, 19
mu 21’inci yüzyılda mı? Ortaçağ’da mı yaşıyoruz biz? Temel
sorunumuz bu zaten" ifadelerini kullandı.
ALBAY'IN ÖLÜMÜ
"Bir kişi cezaevine girdikten sonra onun yaşam sorumluluğu devlete
ait. Hastalandığı halde ölüme terk ediliyorsa bunu kabul etmek
mümkün değildir. Bu konuda tepkimiz de olacak. Gerekenler de
yapılacak siyaseten. Sadece o değil pek çok kişi hapiste yaşamını
yitirdi. Hapishanelerde çok sayıda ağır hasta var. bütün
hükümlüleri gezdik. Hükümete sunduk, önlemini alın dedik. hükümet
insan haklarına saygı gösteren bir hükümet değil. biz de bütün
dünya da kaygı duyuyor."