CHP'nin 12. katında Kılıçdaroğlu'nu bekliyoruz.
"Darbe"nin izleri gün gibi ortada.
Süheyl Batum, elinde bir tomar kağıt odadan odaya
koşturuyor.
Ümit Oran, etrafını saran kalabalığa umut
veriyor!
Gürsel Tekin, "halk adamı" kimliği ile
koridorları tıklım tıklım dolduran yol arkadaşlarıyla
görüşüyor.
Kapısı ardına kadar açık!
***
Kılıçdaroğlu kapıda karşılıyor bizi.
Lacivert bir takım...
Şık bir kravat...
Karşılıklı birbirimizin kravatını beğeniyoruz.
Ardından, koyu bir sohbet...
***
Kılıçdaroğlu, darbe sonrası çok rahat...
"Sakin güç" kimliğine bürünmüş sanki.
Dedim ki:
-Bu rahatlığın nedeni darbe mi?
Güldü!
-Ben hep rahattım!
Değildi!
Kürsüde gürlüyordu çünkü.
Dedi ki:
-Orada öyle olmak gerekiyor. Taban biraz sertlik bekliyor. Çünkü
Tayyip Bey'in üslubu rahatsız ediyor.
Peki...
Bu rahatlığın arkasında, gerçekleştirdiği darbe olabilir
miydi?
Yine güldü...
***
CHP'nin dış kapısında dev bir Ecevit
posteri...
Kemal Bey, dün gece talimat vermiş bu poster için.
Ecevit'le ilgili üç de kitap bitirmiş gece...
Ecevit dönemi ile bugünkü dönemi karşılaştırdım.
Ecevit de Kılıçdaroğlu gibi sert bir çıkış yapmıştı
zamanında.
"Laiklik" kavramından uzaklaşmış, halka
yönelmişti daha çok.
O yüzden, Ecevit'i bile "Atatürk'ün yolundan
sapmakla" suçlamışlardı zamanında.
Aynı şeyi bugün Kılıçdaroğlu için söylüyorlar:
-CHP'de eksen kayması var.
-Atatürk'ün yolundan saptı.
Geçen yazdım...
Aynı şeyi tekrarlayayım...
CHP'de altından koltuğu alınan herkes, koyu Atatürkçü
kesiliyor.
O'nu koltuğundan eden de, "Atatürk
düşmanı."
Bu söylemler, bu suçlamalar Kemal Bey'i etkilemiyor gördüğüm
kadarıyla. O bildiği yoldan devam etmeye kararlı. Bildiği
yol ise, Ecevit'in yolu...
Dedim ki:
CHP'de 2. Ecevit dönemi mi yaşanıyor?
-Evet. Yaptıklarım öyle algınıyorsa gurur duyarım.
***
Kemal Kılıçdaroğlu, düne takılmak istemiyor.
Darbe yapmış ama...
Yaptığı darbeyi bile unutmuş...
O yüzden, Önder Sav'ın açıklamalarının üzerinde çok durmak
istemedi.
Ama, kendi eliyle önünü açtığının farkında.
O yüzden de, "Önder Sav'ı koltuğundan ettiniz, Tayyip
Erdoğan'ı da bu kadar kolay koltuğundan edebilecek
misiniz?" soruma gönül rahatlığı içinde cevap verdi:
-Evet! Erdoğan'ı koltuğundan indirmek, bugünden sonra
daha kolay olacak!
***
Ve türban...
Ya da başörtüsü...
Okur Temsilcimiz Hatice Kübra da bizimle beraberdi.
Başındaki örtüyle hiç yadırganmadı.
Kemal Bey, Hatice Kübra'nın sorusu üzerine başörtülü/türbanlı
olan herkese şu çağrıyı yaptı:
-Bana güvenin. Bu sorunu ben çözeceğim.
Detayı yok bu açıklamanın.
Çünkü...
Gerek türban, gerekse Kürt sorunu konusunda, CHP çalışıyor.
Yakın zamanda, her iki konuda da, ciddi raporlar önümüze
serilecek.
***
Özeti şu:
CHP'de Yok edilen statüko, Kılıçdaroğlu'nun işini kolaylaştırsa
da, eski alışkanlıklar hala sürüyor. Koridorlarda yasak olan sigara
mesela, genel başkan yardımcılarının odalarını duman altı
etmiş!
Gürsel Tekin'in tüttürdüğü sigara dumanından da, göz gözü zaten
görmüyor!
Kemal Bey, bu konuda da bi darbe yapsa ya!