Alparslan Kuytul ve Adnan Oktar gibi sahtekarlardan
kurtulduğumuza sevinirken, ortaya yeni bir sahte hoca çıktı. 6
ok tarikatının şeyhi Kemal Kılıçdaroğlu'ndan
bahsediyorum.
Dün, seçim konseptine yakışır bir fetva verdi. Fetvası aynen
şöyle:
"Bilinsin ki AK Parti'ye oy veren herkes harama
ortaktır!"
Fetvasının gerekçesini, Sayıştay'ın AK Partili belediyeler hakkında
hazırladığı "Usulsüzlük ve
yolsuzluk" raporuna dayandırıyor Şeyh Kemal...
Önce şunu söyleyeyim.
Sayıştay raporlarının Türkiye genelinde oluşturduğu hassasiyet
gerçekten memnuniyet verici, buna söyleyecek sözüm yok. AK
Parti'nin de bu raporlardan yola çıkarak yolsuzluk ya da usulsüzlük
yapan herkesin yakasına yapışacağına adımın Süleyman Özışık olduğu
kadar eminim.
Bu işin nasıl olacağını da söyleyeyim.
Yolsuzluğa ya da usulsüzlüğe karışanlara, verdikleri zarar kadar
"Zimmet" çıkarılır. Bu
noktada “Zimmet”in ne anlama geldiğini
bilmeyenleriniz olabilir, hemen söyleyeyim. İlgili kurumu kim
zarara uğratmışsa, para o kişiden aynen tahsil edilir.
Yıllardır, hakkında "Zimmet cezası" çıkarılan
onlarca, hatta yüzlerce kişi biliyorum. Bu sistem yine
uygulanacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nun fetvasına geri dönelim.
Zatı muhteremin helali-haramı bu kadar önemsemesi elbette ki
CHP adına önemli bir gelişme. Ancak bu fetvayı veren kişinin
sicilinin temiz olması, günah galerisinin de kabarık olmaması
gerekiyor öyle değil mi?
Yani en azından, SSK'nın başındayken 6 aylık torununu sigortalı
yapabilen birinin, helal ve haram kavramını dilinin ucuna almaması
gerekiyor. Yoksa, "Sen Toruna tombalağa sigorta
yaparken haram helal yok muydu?" diye sorarlar
adama...
Hadi fazla geriye gitmeyelim, bu dönemden örneklerle gidelim.
AK Parti'yi yolsuzluk ve usulsüzlük üzerinden eleştiriyorsun.
Yahu size verilen bir telefon üzerinden ülkeyi 2 milyon lira
dolandırdınız be! Bir de elinize devletin
tamamı verilse ne yapardınız acaba?
Ne yani, CHP'li belediyeler pirupak mı?
Beşiktaş Belediyesi'nde, Ataşehir Belediyesi'nde neler döndüğünü,
milyonların nasıl iç edildiğini bilmiyor muyuz?
Sen, Mustafa Sarıgül'ün yolsuzluk dosyası önünde poz verip, daha
sonra yolsuzlukla suçladığın Sarıgül'e partinden İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösteren değil
misin?
Haramdan bahsedeceksen, teşkilatından başlayacaksın bu
işe. Bir oturuşta çeyrek domuz yutan il başkanı
sende. "İmam her sabah ağzımın içine içine ezanı
ediyor" diyerek ezanı necasete benzeten parti
yöneticisi sende. Sela okuyan, ezan okuyan imamları, müezzinleri
döven partililer sende. Dine, Allah'a, peygambere, başörtüsüne
her türlü hakareti eden partililer sende.
Sen kim, helalden haramdan bahsetmek kim mübarek?
Mesele yolsuzluk mu?
Senin Erdoğan'a ödediğin tazminatları hangi belediyen karşılıyordu?
Senin kızın değil miydi tek kuruş geliri olmadan rezidans sahibi
olan?
Senin milletvekilin değil miydi sudaki kloru nötralize
ederek, cildi gençleştiren C vitaminli suya çeviren
banyolu 20 milyonluk rezidans satın alan?
Sen kim helalden bahsetmek kim?
Terör örgütü PKK ile iş birliği yapmak helal, AK Parti'ye oy vermek
haram öyle mi?
Vallahi böyle bir durumda AK Parti'ye oy verenler günaha
giriyorsa, o zaman CHP ye oy verenler cehennem biletini
direk uçuşla alıyor demektir.
Niyesini söyleyeyim mi?
24 Haziran seçimlerinde senin partin olmasa, HDP Meclis'e
giremeyecekti. Onlar senin sayende maaş alıyor senin! Senin
partin olmasa, milletin parası bu kravatlı teröristlere maaş
olarak verilmeyecekti.
Haramsa, al sana haram!
Bak açık ve net söylüyorum.
AK Parti'ye oy vermek haram ise senin partine oy vermek vatana ve
millete ihanettir. Sana oy verip vatana ve millete ihanet
etmektense, AK Partiye oy verip Allah'ın affını ummak yeğdir.
Bilmem anlıyor musun Şeyh Kemal?