Kılıçdaroğlu eylemdekilere umut verdi
Abone olCHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, sözleşmeli çalışanların sözleşmelerinin kaldırılması, taşeron işçilik aracıyla istihdam edilenlerin taşeronluk uygulamasına son verilmesi için kanun teklifi verdiklerini açıkladı.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, sözleşmeli
çalışanların sözleşmelerinin kaldırılması, taşeron işçilik aracıyla
istihdam edilenlerin taşeronluk uygulamasına son verilmesi,
bunların da grevli, toplu sözleşmeli birer işçi olarak kadrolu
çalışmasıyla ilgili kanun teklifini TBMM'ye sunduklarını
söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ile
İstanbul'da itfaiye hizmetlerinin başka bir şirkete verilmesine
tepki amacıyla Şehzadebaşı Parkında ''Demokrasi Çadırı'' kurarak
eylem başlatan Bimtaş AŞ çalışanlarını ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu ve Tekin, yaktıkları ateşin başında eylemlerini
sürdüren gruptakilerin verdiği itfaiyeci montunu giydi.
Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, işçilerin evlerine
ekmeklerini alın teriyle götürmek istediklerini, emeklerini
sömürtmek istemediklerini ifade etti.
Yerel seçimlerden önce, ''büyükşehir belediye başkanı olması
durumunda bir tek kişinin oradan gideceğini, onun da Kadir Topbaş
olacağını söylediğini'' dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle
konuştu:
''Topbaş'ın yangını muhasebe servisinde çıkmış durumda. Topbaş,
İstanbul Anakent Belediyesini iflas ettirmiş durumda. Sıfır borçla
teslim aldığı İstanbul'u, bir borç kenti bataklığına sokmuş
durumda. O nedenle faturayı size çıkarıyor. Yandaşlarına para
kazandırıyor, ama faturayı emekten yana çıkarıyor. Taşeron işçilik
bir kölelik düzenidir. O kölelik düzenine son vermek bizim temel
görevimizdir. Bu konuda sözleşmeli çalışanların sözleşmelerinin
kaldırılması, taşeron işçilik aracıyla istihdam edilenlerin
taşeronluk uygulamasına son verilmesi, bunların da grevli, toplu
sözleşmeli birer işçi olarak kadroda çalışmasıyla ilgili kanun
teklifimizi TBMM'ye verdik.''
-''İTFAİYECİLİK HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR ALAN DEĞİLDİR''-
Kılıçdaroğlu, itfaiyeciliğin herkesin yapabileceği bir alan
olmadığını belirterek, ''Eğitildiniz, yangınla mücadeleyi
öğrendiniz, ama bir sabah kalktınız, nitelikli işçiliğinize son
verdiler. Baktınız ki siz satılmışsınız. Emek satıldı, işçiler
satıldı, ama satın alan kişilere bir baktık ki onlar da devleti
hortumlayan başka bir ekip'' dedi.
İstanbul'un yangınlarla mücadele etme gücünü artık kaybettiğini
savunan Kılıçdaroğlu, emeğin hakkı alması isteniyorsa, mücadelenin
birlik içinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu,
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer örgütlü bir toplum olmanın yanındaysak, sendikacılığı
savunuyorsak, herkes sendikalı olmak zorundaysa, Anayasa'da bu
güvence altındaysa, bu güvenceyi kimse sizin elinizden almamak
durumundadır. AKP iktidarını devirmek, ülkeyi kurtarmaktır,
emekçinin iktidar olması demektir. Demokrasi kampından onlara
sesleniyoruz; Onlar Kısıklı'daki villalarında oturmasınlar, uçak ve
taksi parası vermesinler. Onları en kısa sürede Yüce Divana
çıkaracağız. Kendileri Çankaya'da Anayasa Mahkemesine yakın bir
yerde ev tutsunlar. Bilinçli bir yurttaş olarak oyumuzu
kullanacağız, AKP'nin tuzağına düşmeyeceğiz, bizi ayıran bütün
söylemlere karşı çıkacağız.''
-CHP İL BAŞKANI TEKİN-
CHP İl Başkanı Tekin de bu manzaraların yaşanacağını seçim
öncesinde kamuoyuyla paylaştıklarını, Kılıçdaroğlu'nun, Büyükşehir
Belediyesinin bütçesinin ne olduğunu ve nasıl harcandığını
defalarca sormasına rağmen sonucunu alamadığını söyledi.
Geçtiğimiz günlerde İSKİ Genel Müdürü'nün görevden alındığını
hatırlatan Tekin, ''Defalardır İSKİ genel müdürleri görevden
alınıyor. Bu derelerde bir koku mu var acaba, özellikle bakmanız
lazım. Bu derelerin müteahhitlerine ayrılan bütçelerin milyonda
birini alın teri döken işçilere ayırmıyorsanız, elbette bunların
hesabını bir gün soracağız'' diye konuştu.
Son 7 yıldır sadece ''yandaş müteahhitlere'' harcadığı paralar
nedeniyle Büyükşehir Belediyesinin iflas etme durumuna geldiğini
iddia eden Tekin, belediye iştiraklerinin tamamının iflas ettiğini
öne sürdü.
Yılbaşına saatler kala onlarca zammın peş peşe geldiğini ifade eden
Tekin, ''Bugünkü iktidarın Başbakanı, İSKİ binası önünde çadır
kurmuştu sizler gibi. Ne demişti o gün; 'Emekten yana olacağım,
yoksulluğu, yolsuzluğu bitireceğim, yasakları kaldıracağım'
demişti. Yolsuzluk sizin döneminizde pik yaptı. Kılıçdaroğlu'nun
uğraşlarıyla gördük ki hortumların tamamı AKP Genel Merkezine
bağlanmış.''
-SORULAR-
Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Kılıçdaroğlu, ''Kızılay'daki bir binanın işleviyle ilgili iddianız
var, bu iddia nedir?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Bu konuda bana bir ihbar mektubu geldi. Bu konuları çok iyi bilen
biri değilim. Mektubu, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'a
vererek, konuyla ilgilenmesini istedim. Konuyu inceledikten sonra
bazı gazeteci arkadaşlarla paylaşmış. Ama ayrıntıları bilmiyorum.
Biz bunu Sayın Bakana da sorduk; 'Böyle bir bina değiş tokuşu var
mı?' diye. Sayın Bakan da 'Evet, böyle bir bina değiş tokuşu var'
dedi. Dinleme amaçlı mı, başka bir amaçlı mı bilmiyorum. Gelen
şikayeti olduğu gibi Tacidar Seyhan'a aktardım. Olay bundan
ibaret.''
Kılıçdaroğlu, ''Gelinen nokta itibariyle böyle bir şeyin olma
ihtimali var mıdır?'' sorusuna da ''Onu bilemiyorum. Eski Anayasa
Mahkemesi Başkanlığı binası ile Emekli Sandığına ait olan binanın
karşılıklı trampa yapıldığı biliniyor. Bunu sayın Mevlüt Aslanoğlu
genel kurulda Maliye Bakanına sordu. Bakan da bunu doğruladı. Ama
bu hangi amaçla yapılıyor, bunu bilmiyoruz'' yanıtını verdi.
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığındaki aramaya ilişkin, ''Hakimin
henüz soruşturma aşamasında oradaki gizli belgeleri alması sizce
doğru mudur?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Hiç kimsenin devletin gizli belgelerini alması doğru değildir.
Her devletin kendi gizli bilgileri vardır. Bunlar belli ortamlarda
saklanır. Bizim hukuk sistemimize göre yargıçların bu belgeleri
görme hakkı vardır. Yargıç da bu görevine dayanarak, bu belgeleri
görüyor. Sonuçta ne çıkacak biz de bilmiyoruz. Bazı hukukçular
soruşturma aşamasında bu belgeleri göremeyeceğini, ancak kovuşturma
aşamasında görebileceğini, bazıları ise tam tersini söylüyor.
Önemli olan şu; kozmik odadaki belgelere yargıcımız gitti, baktı,
gördü. Gerçekten burada Sayın Arınç'a yönelik bir suikast iddiası
var mı, yok mu, onu biz de bilmiyoruz'' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu ve Tekin, ziyaretin ardından itfaiyecilerle birlikte
halay çekti.