Kılıçdaroğlu: Davutoğlu karikatür gibi adam
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da partisinin bölge toplantısı öncesi uğradığı emekliler kahvesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da partisinin
bölge toplantısı öncesi uğradığı emekliler kahvesinde Başbakan
Ahmet Davutoğlu’nu eleştirdi, "O devleti bilmez, tanımaz,
ayakları yere basmaz, ne söylediğini bilmez. Gerçekten de üzülerek
söylüyorum amma karikatür gibi adam" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da Konyaaltı sahilinde bulunan bir
otelde gerçekleşen partisinin bölge toplantısı öncesi Konyaaltı
Belediyesi’nin emekliler kahvesinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Otelden yürüyerek sahildeki kahveye geçen Kılıçdaroğlu’nun
emeklilerle sohbeti, "Ne olacak bu memleketin hali?" sorusuyla
başladı. CHP Lideri, "Herkesin kafasında şu soru var ne
olacak bu memleketin hali, nereye gidiyoruz. Kaygıları aşmanın yolu
da düşünen insan sayısını artırmaktır" dedi.
’DALGA GEÇİN’
Bir emeklinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek, "Bu
adam kahve diliyle konuşuyor. Bu halk bundan anlıyor. Dalga
geçmesini öğrenemediniz mi siz? Dalga geçin şu adamla" isteğine,
"Pekiyi, olur. Onu da yapmaya çalışırız" diye karşılık
veren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Taksim Gezi Parkı
eylemlerinde gençlerin yeteri kadar dalga geçtiğini söyledi, "Onlar
gerekli şeyi yaptılar" dedi.
Birlikte çay içtiği emeklilerden bir diğeri ise CHP ve Ak Parti’nin
üye sayısını karşılaştırarak, "CHP’nin 1 milyon 32 bin 639 üyesi
var. AK Parti’nin kısa bir mazisi var, 7 milyon 551 bin 412 üyesi
var. Burada sıkıntı acaba nerede? CHP üyeleriyle yeteri kadar
meşgul olmuyor mu?" diye sordu. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun buna
yanıtı, "Adalet ve Kalkınma partisi seçmen kütüklerinde vatandaşlık
numarasını gördüğü herkesi hatta bizim CHP’lileri bile kendi
partisine kayıt ediyor. Bunların çoğu yığma. Bazıları Adalet ve
Kalkınma Partisi üyesi olduğunu dahi bilmiyor" şeklinde oldu.
EMEKLİLERİN SORUNLARI DA KONUŞULDU
Kılıçdaroğlu’nun masasında emeklilerin yaşadığı sorunlar da gündeme
geldi. 10 milyon 700 bin emekli olduğunu belirten CHP Lideri, "Dün
Erzurum’daydım. Yan yana iki kahveye uğradım. Emekliler ateş
püskürüyor. ’Perişan olduk, geçinemiyoruz, bizimle
ilgilenilmiyor.’ Seçim meydanlarında emeklilerden en çok
söz eden genel başkan benim. Hiç kimse aksini söyleyemez.
Emekliler, kendi haklarına sahip çıkmıyorsa, kendi haklarını
savunan siyasal partiye sahip çıkmıyorsa o zaman şikayet etmeye
hakları yok" diye konuştu.
ÜNİVERSİTEYE KADAR YER SOFRASINDA YEMEK YEDİM
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin bu noktada halka
inemediğine yönelik eleştirilere de şöyle karşılık verdi:
"Halkın seviyesine inmekle falan değil. Ben Anadolu’da, mütevazı
bir ailede büyümüş birisiyim. Öyle entelektüel yoğunluğu olan bir
aileden gelmiyorum. Annem okuma yazma bilmezdi, babam da ilkokul
mezunuydu. 8 kardeştik. Sadece üniversiteye giden benim. Yer
sofrasında yemek yerdik. Ben masada yemek yemeye üniversite
yıllarında başladım. Halkın zaten içindeyiz. Farklı düşünmüyoruz.
Ben intibak yasası çıkacak dediğim zaman bunu sadece emekliler
bilir. Bir ülkenin hükümeti emekliyi açlığa mahkum etmişse ve
emekli olduğu tarihteki aylığa bütün yaşamı boyunca mahkum etmişse
bunun üzerinde benim düşündüğüm kadar emeklinin de düşünmesi
lazım."
AK SARAY’I ATLAMADILAR
Kendileri bu sorunları dile getirirken emeklinin kendi ayağına
kurşun sıktığını savunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Emeklinin
hakkını savunduğum zaman bir grup emekli bana postaneden telgraf
çekti, ’Biz çok iyi geçiniyoruz’ diye" dedi. ’Ak Saray’ın da
gündeme geldiği emekliler buluşmasında Kılıçdaroğlu,
Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin yapımında İşsizlik Sigortası
Fonu’nun da kullanıldığını belirterek, "Türk-İş, Hak-İş ve DİSK,
’Çalışan işçinin aylığından kesilen parayı işsizliğin önlenmesi
için değil de bin odalı saray yapmak için kullanıyorsun’ dendiği
zaman isyan etmesi lazım. ’Yapamazsın’ demesi lazım. Sessizlik
kabul etmek demektir" diye konuştu. Bu konuda sendikalardan
duyarlılık beklediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ’Ben işçilerden
aidat alıyorum, Mercedes’ime biniyorum. Nasıl olsa Başbakan’la
arada bir tokalaşıyorum. Keyfim yerinde. Yeri geldiğinde olağanüstü
kıdem tazminatımı da alıyorum. Ne olacak işçi biraz daha ezilsin’
tavrına karşı tabanın isyan etmesi gerektiğini savundu.
DAVUTOĞLU’NUN ESPRİ ZEKASI GELİŞMEMİŞ
Gazetecilerin sorusu üzerine MİT tartışmalarına da devam eden Kemal
Kılıçdaroğlu, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen’in "CHP yeterince
karışık, MİT’e ihtiyaç var mı?" açıklamasına göndermede bulunarak
şöyle konuştu:
"Bu konu bizim bir milletvekilimize sorulduğunda espriyle yanıt
verdi. Anlaşılıyor ki sayın Davutoğlu’nun espri zekası fazla
gelişmemiş. Espriyi zeki insanlar üretir. CHP milletvekillerinin
MİT tarafından fişlendiğini gösteren belgeler gazetelerde
yayımlandı. Kendisi o dönem Dışişleri Bakanı’ydı. Eğer bunu
görmediyse, bunu sorgulamadıysa büyük bir hata yapmış. Belge
istiyorsa açsın gazetelere baksın, belgeleri görecektir. MİT hangi
gerekçeyle CHP’li milletvekillerini fişliyor? ’Efendim bunun
belgesini göstersin.’ Belgesi gazetelerde yayımlandı. Daha ne
yapalım?"
DAVUTOĞLU’YLA ÖZEL GÖRÜŞMESİNİ ANLATTI
Bu durumu rüşvetin belgesinin aranmasına benzeten CHP Lideri
Kılıçdaroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:"
Davutoğlu kendisi beni ziyarete geldi. Dışişleri Bakanı’yken, Musul
Başkonsolosluğu’nda 49 yurttaş rehine olarak tutulurken. Ben
kendisine şu bilgiyi verdim. Sayın Başkonsolos, kendisi (Ahmet
Davutoğlu) Washington’daydı, Dışişleri Bakanlığı’nı arıyor, ’Teslim
mi olalım mücadele mi edelim?’ Dışişleri Bakanı Başbakanı arıyor,
AK Parti Genel Merkezi’ndeki toplantıda. O da ’Evet’ diyor, ’Teslim
olun.’ Bunun belgesi yok. Ben bunu Davutoğlu’na anlattım. Bir
bürokrat, o sırada Davutoğlu’yla gelen bürokrat ’O telefonu ben
ettim’ dedi. Belge mi istiyor benden. Ben devleti ondan iyi
bilirim. Devletin nasıl çalıştığını bilirim."
Başbakan Davutoğlu’nun kendilerini MİT’i yıpratmaya çalışmakla
itham ettiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir kurumu
yıpratmanın temel nedeni o kurumun yasadışı çalışmasına imkan
sağlamaktır" dedi. MİT’in kendi yasal çerçevesi içinde
faaliyet göstermesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu,
"Öyle bir noktaya geldi ki MİT’in içerisindeki bir grup
AKP’ye hizmet ediyor. Yani hükümete hizmet ediyor" dedi,
’Gestapo’ benzetmesini yineledi.
DEVLET KURUMLARI AK PARTİ’YE ÇALIŞIYOR
Devletin bir kurumunun bir partiye hizmet eder konuma gelmesinin
doğru olmayacağını kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "MİT bunu
yapıyor da başkaları yapmıyor mu? Sayın Davutoğulu’na söyleyeyim
CHP’ye oy veren köylere gitsin, muhtarlara sorsun. O köylere
valiler, kaymakamlar hizmet götürüyor mu götürmüyor mu? Muhtar
’CHP’ye oy verdik diye hizmet yapılmıyor’ diyor. Gözümüzün önünde
muhtar bizzat gelip anlatıyor" diye konuştu.
’BEN DEVLETİ ONDAN İYİ TANIRIM’
Tanıklık aranıyorsa sadece köyün yoluna, köye su gelip gelmediğine
bakmanın yeterli olacağını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bırakın MİT’i. Biz bunları biliyoruz. Ben devleti ondan iyi
tanırım. O devleti bilmez, tanımaz, ayakları yere basmaz, ne
söylediğini bilmez. Gerçekten de üzülerek söylüyorum ama karikatür
gibi adam. Ne söyleyeyim, siz devleti nasıl bilmezsiniz, nasıl
tanımazsınız. Kendisiyle yaptığım özel toplantıda hangi bilgileri,
hangi duyarlılıklarla aldığımı ona kendim söyledim. Önündeki kamu
görevlisi ’O telefonu ben ettim’ diye söyledi. Onun haberi yoktu
ama benim haberim vardı. Onun bilgisi yoktu ama benim vardı. Ben bu
devlete 27.5 yılımı verdim. Devlet nasıl çalışır, mekanizmalar
nasıl çalışır çok iyi bilirim. O ayakları yere basmıyor. Kendisine
göre belgesini göstermiş. Mizahi yeteneği yok."
Emekliler kahvesindeki sohbetin ardından Kılıçdaroğlu ve
beraberindekiler, toplantının yapıldığı otele döndü. CHP’nin
Antalya Bölge Toplantısı basına kapalı devam ediyor.