Kılıçdaroğlu Çanakkale'de esti gürledi
Abone olKemal Kılıçdaroğlu, Partisinin seçim etkinliği için gittiği Çanakkale'de halka seslendi. Medya patronlarına "adam gibi yayın yapın" tepkisini gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Çanakkale'de seçmenlerine seslendi. Kılıçdaroğlu, daha önce yaptığı
açıklamada bundan sonra Başbakan'a "Başbakan" olarak hitap
etmeyeceğini söylemişti. Açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu'nun ilk
durağı Çanakkale'ydi. Kılıçdaroğlu burada dediğini yaptı,
Erdoğan'dan söz ederken Başbakan demedi ve "O zat" diye hitap
etti.
İşte Kılıçdaroğlu'nun medya patronlarına "adam gibi yayın yapın yoksa hesap sorarız" diye tepki gösterdiği ve CHP seçmenine "havuz gazetelerini almayın" dediği konuşmasından satır başları:
"90 yıldır uğraşıyoruz. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak için mücadele etik. Çanakkale’de şehitlerimizin bağrındayız. Bir iktidar, haramilerin iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’ni soyuyor. Utanmadan arlanmadan hala kendisine başbakan değil. sen başbakan değil çalan başkansın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum.
SİZİ O ZAT'LA AYRI TUTUYORUM
Sizi o zat’la ayrı tutuyorum. Siz yolsuzluklarla
mücadele edeceğim diyen bir siyasal partiye oy verdiniz, yasaklarla
yoksulluklarla mücadele edeceğim diyen bir partiye oy verdiniz. Ama
şimdi her şey çok açık. Sizin için değil cebi için çalışan bir
siyasal iktidarla karşı karşıyasınız. Kendim söz verdim, bir daha o
adama başbakan demeyeceğim. Onun adını başçalan. Her şeyi
görüyorsunuz. ABD’den Japonya’ya kadar herkes Türkiye’de olanı
biteni görüyor. Onlarca ses kaydı yayınlandı. Hiçbirisine sahte
demediler.
SES KAYITLARI ÇIKTI
Ama ne zamanki kendisinin ses kayıtları çıktı
başladı, efendim bu yalandır. Sen yalan söylüyorsun başçalan.
Başçalan malvarlığını açıkladı mı, çocuklarının mal varlığını
açıkladı mı, kardeşlerinin mal varlığını açıkladı mı? Başçalan’a
bir tavsiyem var. önceden TV kanalında karşı karşıya gelelim
derdim.
YANYANA GELMEYİ UYGUN GÖRÜR
MÜSÜNÜZ?
Artık bir hırsızla karşı karşıya
gelmeme herhalde sizin izin vermemiz gerekir. Bir hırsızla
televizyon kanalında yanyana
gelmeyi uygun görür müsünüz? Ben de uygun görmüyorum zaten.
OĞLUM NE VAR NE YOK
DİYOR
Telefon ediyor, sabahın sekizinde. Oğlum ne var ne yok diyor. Oğlan
da yeni uyanmış. Oğlum diyor şuralarda arama yapılıyor. Baba diyor
bir daha tekrar eder misin? Olur oğlum diyor edeyim. Aynı gün
paraları sıfırla diyor. Kardeşini gönderiyorum diyor. Amcanı
yeğenini dayını çağır onlar da sıfırlasın diyor. Daha önce
sloganları öyleydi. Büyük düşünün, yani büyük götürün
diyorlardı.
BU BAŞÇALAN...
Bu başçalan geçen bir konuşma yapmış. Artık adı
başçalana çıkan bir insanın Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık
koltuğunda oturması… Sende ar varsa, haya varsa, utanma duygusu
varsa, Allah korkusu varsa o koltuktan derhal ayrıl. Oğlum paraları
sıfırlayın diye telefon ediyor. Aynı gün, 18 Aralığa dönüyor ertesi
gün saat 10:58. Oğlum diyor sıfırladınız mı? Baba diyor, henüz 30
milyon avro kaldı onu sıfırlayamadık. Emekli kardeşlerime
sesleniyorum, sizin aylığınız niye düşük? E birisi 30 milyon avro
götürüyorsa tabiki düşük olacak. Gün değişim günüdür, kendimize
gelme günüdür. AKP’ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Gün
helal süt emmişlerin iktidara taşınması günüdür. Hep beraber bunun
mücadelesini yapacağız.
OĞLUM KAÇ LİRA VAR?
Bu başçalan arada diyor ki, benim diyor her soruya yanıtım var,
cevap veririm diyor. Her soruya cevap verebilir mi? Hani bir bakan
vardı 700 bin liralık kol saati. Kimden aldı? Zarrab’dan aldı. Hani
bir bakan vardı, oğluna telefon ediyor sabahın köründe, oğlum diyor
kaç lira var, baba üç beş kuruş var diyor. Oğlum kaç lira var? E
baba 1 trilyon civarı bir para var diyor. Şimdi bunların tamamı
doğru gerçek. Bir bankanın genel müdürünün evinde ayakkabı
kutusunda 4,5 milyon dolar serbest. Bunlar kapatılamaz. Dünyanın
hiçbir yeridne devletini soyan bir başbakan, başbakanlık namuslu
kişilerin oturduğu koltuktur, hırsızların oturdukları koltuk
değildir.
Dünyanın her yanında Türkiye'deki yolsuzluklar konuşuluyor. Böyle bir şeye izin vermeyelim. Yolsuzluk yapanlardan temizleyecğeiz Türkiye'yi. Onun için güç birliği yapmamız lazım. Gün ayrışma günü değil, beraber, birlik olma günüdür. Haramilerden temizleme günüdür Türkiye'yi. Gelin Mustafa Kemal'in partisinde birleşelim.
ADRES BELLİ ALTI OK!
Gelin beraber, demokratik yollardan hesabını soralım. Esnafı, işçisi, memuru temiz bir Türkiye'mi istiyor? Adresi belli. Adres Altı ok, adres CHP.
Bir ülkede başbakan ve arkadaşları bir olup devleti soyuyorsa o ülkede başka bir yönetim vardır. Türkiye'de dikta yönetimi var. Başında da bir diktatör var. diktatörler insanların en temiz manevi duygularını, dini siyasete alet ederler. Diktatörler yeri geldiğinde camide içki içiyorlar diye yalanları ortaya atarlar. Kavga, kan ve yalanla beslenirler. Dini siyasete alet ederler. Biz herkesin inancına saygılıyız. Hepsinin inancı başımızın üstünde. Herkesin kimliğine inancına saygımız var. Gösterdik ve göstereceğiz. Kimsenin kimliği ile giysisiyle uğraşmadık, uğraşmayacağız. Önce halk zenginleşecek. Hakça bölüşeceğiz. Önce çalışacağız, alın teri döküp üreteceğiz sonra hakça bölüşeceğiz. Diyarbakır'da İzmir'de trabzon'da biri işsizse önce benim çocuğum değil o iş bulacak.
HAVUZ GAZETELERİNİ
ALMAYACAĞIZ
Diktatörlerin bir işi daha var. Halkın bilgi edinmesinin önünde engel olurlar. Şimdi alo fatih dönemi başladı. Hemen kesin diyor, Alo fatih derhal keselim diyor hemen kesiyor. 630 milyon dolarlık medya havuzu oluşturdular. birileri alacak halkı kandıracak. Havuz gazetesini almayacağız.
ADAM GİBİ YAYIN YAPIN, HESAP
SORARIZ
Bu gazetenin birinin genel yayın yönetmeni 2 milyon lazım, gönder çalışanların maaşını ödeyeceğim diyor. Sen kimin parasını kime veriyorsun. O bankanın tüm mülkiyeti kamuya ait. Ona telefon edemez. Gerçeği görün diye söylüyroum. Şimdi onlar kamu bankalarından besleniyorlar. Diktatörler halkın bilgi almasını sağlayacak kanalları kapatıryor. Buradan tüm medya patronlarına sesleniyorum. Ya adam gibi yayın yapın, ya da gün gelir biz hesap sorarız. Korkmayın, yürekli olun, unutmayın bu ülkede CHP var.
YALAN SÖYLÜYOR, SENİN HIRSIZ OLDUĞUNU BİLMEYEN Mİ VAR?
Diktatörler yalan söyler. Camide içki içildi diyor yalan çıktı. İmam yok diyor. Sen var diyorsun. İmam söylüyor, hayatını dine adayan adam yok diyor, sen yalan söylüyorsun. Kabataş'ta bir kadını dövmüşler, saldırmışlar. Görüntüler çıktı, yalan olduğu ortaya çıktı. Rapor var diyor. Sana mı inanayım görüntüye mi? Urla'da villalar. İki villa uğruna devletin valisini satan adam. 35 yıldır var diyor,yalan google'a baktık iki yıl önce yok. Halkı kandırmak için yalan söylüyor. Oğlu bilal ile konuşuyor. Yayınlanan konuşmalara bugüne kadar kimse sahte, montaj demedi. Başçalanın konuşmaları çıkınca, şok. Herkes sustu. Başbakan bunu yapabişlir mi? Hırsızlık var. Çıktı bu montajdır dedi. Ben Ağrı dağı ne kadar gerçekse konuşmalar da o kadar gerçektir dedim. Senin hırsız olmadığını bilmeyen mi var? Amerikadan açıklama yapıldı bunlar montajdır dedi havuz medyası. En son amerikalılar da dayanamadı, biz montaj demedik diye açıklama yaptı.
Manisa'da genç bir arkadaşımızın çantasında "hırsız var" diyen bir bez var. Savcı sen Başbakan'a hakaret ediyorsun diye yakalamış. Kendileri itiraf ediyor işte. Bu ülkenin nüfusunun yarısı o adamın hırsız olduğuna inanıyor. Bir ülkenin nüfusunun yarısı, başbakanın adının rüşvete yolsuzluğa bulaştığını düşünüyorsa o kişnin o koltukta oturmaması lazım. Ben yargıya gideceğim demesi lazım. Savcıları değiştirdi, polisleri, valileri değiştirdi. Ne yaparsan yap, bu yolsuzluğun üstü örtülemez."
Tüm dünya bundan bahsediyor. Fransız gazeteci dün "başçalan" diyor. Dünya literatürüne geçti. Ben şunu merak ediyorum. Bir insan töhmet altında kalırsa başkasını suçlamaz. Bakanlar olmuştur geçmişte, beni yüce divana gönderin aklanayım demiştir. Ama bunlar tam tersini yapıyor. Telefon ediyor, belgeleri yok edin diye. Paraları sıfırlayın. Neyin parasını sıfırlıyorsun.30 milyon avro kaldı diyor. Bu para ne arıyor başbakanın evinde. Herkes elini vicdanına koysun, sandığa öyle gitsin.
Güleryüzlü temiz bir Türkiye'yi, alın teri ile kazanılan ekmeğin, huzur içinde üretilen, alın terinin karşılığını aldığı bir Türkiye'yi inşa edelim. Çocuklarımız özgürce gezsin, varlık içinde olalım, birlik içinde olalım, ayrışmaktan zarar gördük. Neden beraber huzur içinde yaşamıyoruz. Kavganın nedeni ne. Beden eğitimi dersime dokunma diyor Çanakkaleli.
Çanakkale Türkiye'nin en güzel illerinden birisi. Özgürlük, barış, huzur istiyorsanız Çanakkale'ye geleceksiniz. Bağımsızlık savaşının kaynağını görmek, öğrenmek istiyorsanız Çanakkaleye geleceksiniz. Başka ülkelerin askerleri bile bizim çocuklarımız olarak bağrımızda yatıyorlar. Çanakkale, sosyal demokrasinin, özgürlüğün kalesidir. İlk metroyu yapan, kazmasını vuran bir CHP'li, ilk tanzim satış mağzasını, ilk tercihli yolu, ilk kentsel dönüşümü yaptıran CHP'lilerdir. Biz yerel yönetimi, halka hizmeti biliyoruz. Yolsuzluklara karşıyız, huzurdan,alınterinden, emekten, barıştan yanayız.