Kılıçdaroğlu: Bu bir devlet krizidir!
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınında gündemi değerlendirdi.
ABD büyükelçisi ile yemeğinin tarihinin tesadüf olduğunu
belirten Kılıçdaroğlu, "Önceden belirlenen bir tarihti ama
operasyonun olduğu güne denk geldi. Karar aldığımızda böyle bir şey
yoktu" dedi.
ÖNCEDEN ALINMIŞ BİR
KARARDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te yayınlanan
Tarafsız Bölge programına katıldı. Gündeme ilişkin açıklamalarda
bulunan Kılıçdaroğlu, 17 Aralık operasyonu ile ABD büyükelçisiyle
yemeğinin aynı tarihlere denk gelmesinin tesadüf olduğunu
belirterek, "Benim ABD ziyaretimden sonra sayın büyükelçinin bir
daveti oldu. Hem oradaki yansımaları öğrenmek, hem benim
gözlemlerimi aktarmak için, tesadüf eseri o güne denk geldi.
Önceden belirlenen bir tarihti ama operasyonun olduğu güne denk
geldi. Karar aldığımızda böyle bir şey yoktu" dedi.
"AMERİKANCI DEĞİL,
TÜRKİYECİYİZ"
ABD ziyareti nedeniyle Amerikancı olmakla suçlandıklarının
hatırlatılması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz Türkiyeciyiz, işin
özü budur. Ben Çin'e de gittim. Kimse bize Çincisiniz demedi.
İngiltere'ye de gittim. Irak'a gittim, arkadaşlarımı Mısır'a
gönderdim. Biz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Türkiye'yi kendi
coğrafyasına hapsettiğini görüyoruz. Türkiye büyük bir ülkedir,
kendi coğrafyasına hapsedilecek bir ülke değildir. Biz bütün
komşularımızla sağlıklı bir diyalog kurmak istiyoruz" şeklinde
konuştu.
"ABD İCAZET MAKAMI
DEĞİL"
ABD ziyaretinin icazet almak olarak algılanmasının yanlış olduğunu
söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bizim icazet almak gibi… Orası icazet
makamı değil ki. 37 yıl sonra bir CHP genel başkanı oraya gitti.
Davet üzerine gittik. Değişik kesimlerle görüştük ve Türkiye'ye
geldik" diye konuştu.
"BU BİR DEVLET
KRİZİDİR"
17 Aralık operasyonu sonrasında yaşananları değerlendiren
Kılıçdaroğlu, yaşananların devlet krizi olduğunu ifade ederken
şunları söyledi:
"Bunu bir devlet krizi olarak değerlendirebiliriz. Çünkü anayasada
güçler ayrılığı ilkesi var. Yasama, yürütme, yargı diye. Savcı
yargının bir parçası, polis yürütmenin bir parçası, Yasama ile
yürütmenin kavgasını görüyoruz burada. Bu bir devlet kavgası.
Yasama, yürütme, yargı birbirine denk ve uyumlu çalışması lazım.
Geldiğimiz noktada daha önce yapılan yolsuzluk ve rüşvet
operasyonunun ortaya çıkardığı gerçeklerin bir şekilde
kapatılmasına yönelik yürütme organının çabasını görüyoruz. Yargıya
karşı cephe alan bir yürütme organı var. Bu devlet krizi dediğimiz
olayın temelini oluşturuyor. Şu anki kriz devlet krizi. Burada
sorunu çözecek olan yargı. Yargı süratle yürütmeyi durdurma kararı
alması ve olayı çözmesi lazım. Danıştay'ın olayı bir gün
geciktirmesi bile yolsuzluklara prim vermesi anlamına geliyor."