Kılıçdaroğlu böyle karanlıkta kaldı!
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin il başkanları toplantısında tam aydınlık Türkiye'den bahsediyordi ki bakın ne oldu...
CHP İl Başkanları, Kemal Kılıçdaroğlu
başkanlığında Ankara'daki CHP Parti Genel Merkezi'nde toplandı
Kılıçdaroğlu, düzenlenen il başkanları toplantısında konuşma
yaptı.
Kılıçdaroğlu konuşurken elektriklerin kesilmesi nedeniyle yaklaşık 12 saniye karanlıkta kaldı. Kesintiye rağmen konuşmasına ara vermeden sürdüren Kılıçdaroğlu, “Şu Türkiye’nin 10 yılda geldiği noktaya bakın. Enerji kesintilerine bakın” dedi.
Kılıçdaroğlu, "CHP'yi tanımlamak ve anlamak için zeka ve ahlak lazım. Tarih bilgisi lazım. Eğer bunları bilmiyorsanız zaten CHP'yi anlayamazsınız" diye konuştu.
YENİ DÜŞÜNCELER CHP'NİN ÜRÜNÜDÜR
"CHP bir çınardır ve aynı zaman bir filizdir"
diyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede yeni düşünceler CHP'nin
ürünüdür. Anayasa Mahkemesi'nin ilk seslendiren parti CHP'dir.
Güçler ayrılığı ilkesini ilk seslendiren parti CHP'dir. Yargı
bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunan ilk parti CHP'dir.
Üniversiteler özgür ve özerk olmalı diyen parti CHP'dir. Diyanet
İşleri Başkanlığı'nı kuran ilk parti CHP'dir. İmam Hatip
Okullarının açan ilk parti CHP'dir. İlahiyat Fakültelerini açan ilk
parti CHP'dir. Ama insanların inancına saygı gösteren ve dini
siyasete alet etmeyen tek parti de CHP'dir" dedi.
MEVLANA'NIN O HİKAYESİNİ ANLATTI
Kılıçdaroğlu, "Birileri CHP'yi anlayamaz. Anlamak istemez. Onların birikimi de bunlara yetmez zaten. Bu değerli Türk büyüğü geçen gün kendi grup toplantısında bir örnek vermiş. Mevlana'dan örnek veriyor. Örnek verirken aslında cehaletini sergiliyor. Şöyle diyor:
'Mevlana'nın anlattığı biliyorsunuz çok ibretlik bir fil hikayesi vardır. Hani karanlıkta bir file dokunan insanlara filin ne olduğunu soruyorlar. Biri sadece hortuma dokunmuş, fil hortum gibidir demiş. Biri sadece kulağına dokunmuş fil kulak gibidir demiş. Biri sadece kuyruğuna dokunmuş, fil yılan gibidir diyor. Herkesin farklı bir fil tanımı var. İşte CHP'de karanlıkta fil tarifi yapanlar gibi herkesin farklı, herkesin birbirinden alakasız şekilde tarif ettiği ve herkesin kafasına göre tanımladığı parti haline geldi" Ben gerçekten buna bir soru sormak isterim. Recep Bey, sen Mevlana'nın Mesnevisi'ni okudun mu ? Onun ne söylemek istediğini biliyor musun ? Onun engin hoşgörüsünden senin nasiplendiğini var mı ? Verdiğin örnekle suçunu ve bilgisizliğini itiraf ediyorsun sen. Mevlana'nın anma töreninde konuşmaları bile yasakladın. Eksik ve yanlış olan filin kendisi değil fili tanımlayanlar da. Karanlıkta soruyorsun bu nedir diye. Filin hortumunu tutuyor bu hortumdur diyor. Burada hata kimde fil de mi ? Karanlıkta filin hortumunu tut diyen de mi ? Eğer siz aydınlıktan korkuyorsanız karanlıkta insanların yaptıklarının hesabını soruyorsanız siz aydınlığın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Hata mı arayacağız güneşte. Karanlıkta el yordamıyla fili tutan fili anlayamaz. Burada söylenmek istenen bir şeyi net göreceksiniz. Aydınlıkta göreceksiniz. Gerçek haliyle göreceksiniz. Ondan sonra tanımlayacaksınız. Karanlığa insanları mahkum ederseniz fili tarif edemezsiniz ve ettiremezsiniz" diye konuştu.
CHP'Yİ ANLAMAK İÇİN ZEKA VE AHLAK LAZIM
"CHP'yi tanımlamak ve anlamak için zeka ve ahlak lazım" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Tarih bilgisi lazım. Eğer bunları bilmiyorsanız zaten CHP'yi anlayamazsınız. Değerli Türk büyüğü filin üzerine yani CHP'nin üzerine yapışmış bir sinek gibi ise o fili tarif edemez. Sineğin gördüğü gözle görebilir ancak o fili. Eğer gerçekten CHP'yi tanımlamak istiyorsan CHP'nin üzerinden ayrılacaksın. Uzağa bakacaksın. Hedefini büyülteceksin. O zaman göreceksin devasa CHP kimliğini. Biz karanlıkta tanım yapmayız. Bizim hedefimiz aydınlıktır. Aydınlık bir Türkiye'dir. Karanlıkla bizim hesabımız yoktur. Onun için Mevlana o örneği veriyor. İnsanlar karanlıkta yollarını bulamazlar. Aydınlığın örneğini veriyor."
HERKESİM ETNİK KİMLİĞİ ŞEREFİDİR
Kılıçdaroğlu, "Her ortamda eğer sosyal demokrat bir parti isek bizim merkezimizin odağında insan vardır. İnsanların sorunlarına kitlenmişiz biz. İnsanlarını sorunlarını çözmek istiyoruz biz. Bu coğrafyada barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz biz. Kimsenin etnik kimliğini sorgulamayız biz. Kimsenin inancını sorgulamayız biz. Herkesin inancına ve kimliğine saygı gösteririz. Onun için CHP olarak biz herkesin etnik kimliği kendi şerefidir. deriz bizim temel hedefimizdir. Kurulduğumuzdan beri böyle söyleriz. Böyle söylemeye de devam edeceğiz" dedi.
TÜRKİYE'DE KÜRT SORUNU YOK
"Biz hiç bir zaman söylediğimiz sözden dönmedik" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Ne söylediysek söylediğimiz sözün arkasında durduk. Ben size ibretlik bir örnek vereceğim. 2002 yılında Başbakan şöyle söylüyor :
'Türkiye'de Kürt sorunu yok. Var diye inanmayacaksın. Sorun yok diye inanacaksın. Sorun yok dersen sorun oradan kalkar.' Cümleye bakın, düşünceye bakın , anlatıma bakın. 2004 yılında ise 'Türkiye'de bir Kürt, bir Laz, Çerkez gerçeği varken Allah göstermesin onlarca sorun doğurur.' 2005 yılında 'Türkiye'de Kürt vatandaşların sorunu Türk kökenlilerin ki kadardır.' 'Türkiye'de Kürt sorunu olacaklara diyorum ki herkesten önce benim sorunumdur.' 2011 yılında 'Benim için Kürt sorunu bitmiştir.' Ne oldu ? 180 derece diyeceğim o da yetmiyor artık. 360 derecelik bu turun amacı nedir ? Hani politikacı halka gerçekleri söylerdi?"