Kılıçdaroğlu bombası: Bize koalisyon önerilmedi
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu koalisyon görüşmesinden sonra bombaladı. Kılıçdaroğlu 'Bize koalisyon teklif edilmedi' dedi. İşte CHP'nin 'neden koalisyona hayır' dediğinin özeti.
AK Parti ile CHP arasındaki 1 saat 35
dakika süren son koalisyon görüşmesinden sonra ipler koptu.
Türkiye'nin beklediği koalisyon haberi çıkmayınca gözler liderlere
döndü. Neden koalisyon hükümeti kurulamadı?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kameraların
karşısına geçtiğinde bombayı patlattı. Kılıçdaroğlu CHP'ye bir
'koalisyon hükümeti' teklifi yapılmadığını; AK Parti'nin 3 aylık
bir seçim hükümeti' istediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, koalisyon konusunda uzlaşamamaları
sonrasında 'tarihi bir fırsatın kaçırıldığını' düşündüğünü ifade
etti.
İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN O
AÇIKLAMALARI:
-"Biz sorumluluğumuzun gereği olarak, 7 Haziran’dan hemen sonra 15
Haziran’ta parti meclisini topladık. Türkiye’de nasıl bir koalisyon
olmalı, ateş çemberinden çıkan Türkiye nasıl huzura kavuşacak bunun
çalışmasını yaptık.
14 MADDELİK İLKELERİMİZ
VARDI
14 madde halinde ilkelerimizi belirledik. Yeni anayasa, emekliye
ikramiye, asgari ücret. Sayın cumhurbaşkanının anayasal sınırları
içine çekilmesi gibi 14 temel ilkemizi saptadık ve bu ilkeleri
kamuoyuyla paylaştık. Dedik ki bunlar aslında evrensel ilkelerdir.
İtirazı olan varsa çıksın şu ilke yanlıştır desin. Bugüne kadar
bunu diyen hiçbir soru olmadı.
Teamüllerin de gereği olarak Sayın Davutoğlu'na görev verildi. 13
Temmuz'da sayın Davutoğlu CHP'yi ziyarete geldi. Oldukça güzel,
sıcak ve entelektüel derinliği olan bir görüşme oldu.
13 Temmuz’da Sayın Davutoğlu CHP’yi ziyarete geldi. Oldukça güzel
bir görüşmemiz oldu. sıcak, entelektüel derinliği olan bir görüşme
oldu. o görüşmede ben, Davutoğlu’na şunları ifade
ettim. Eğer Türkiye sorunlarını aşabilecek bir hükümet kurmak
istiyorsa, bizim görüşümüz şudur dedim:
1. Yüksek porfilli bir hükümetin kurulması
lazım. Yani rform ve anayasa ypabilecek bir
parlamenter ağırlığın olması lazım.
2. Türkiye ekonomik açıdan, anayasal açıdan, sosyal
açıdan ciddi sorunlar var ve aşmak zorunda. O nedenle
kurulacak hükümetin 4 yıllık bir hükümetin olması lazım.
3. Kurulacak koalisyonun ortaklarının samimi ve dürüst
olması lazım. Kapalı kapılar ardında farklı görüşler
olmamsı lazım. O zaman koalisyon görüşmesine başlayabiliriz
dedik. Bizim için önemli olan CHP değil, Türkiye, her
seferinde söyledik.
"BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN CHP DEĞİL,
TÜRKİYE"
Davutoğlu bunlar üzerine, o zaman biz koalisyon görüşmelerine başlayabiliriz. Hay hay dedim. Çünkü biz açıkça söylüyorum. Bizim için önemli olan CHP değil, Türkiye. Her seferinde söyledik. Biz Türkiye’nin çıkarları için, bu ülkenin insanlarının herhangi bir sorunla karşılaşmaması için elimizi taşın altına koymaya hazırız dedik, oy kaybetmeye de hazırız dedik. bu kadar açık net düşüncelerimizi paylaştık.
Sonra görüşmeler başladı. Çok güzel ortamda geçtiğini ifade etmek isterim. Görüşmelere katılan Adalet ve kalkınma partisinin yöneticilerine, üyelerine gerçekten teşekkür ediyoruz. Tartışmalardan sonra Sayın Davutoğlu, ilk görüşmenin devamı olarak başbakanlık konutuna davet etti. Oraya gittik. Sayın Davutoğlu’yla görüştük. Sayın Davutoğlu’na görüşmelerin bu kadar uzamasının, beni ve partimi rahatsız ettiğini ifade ettim. Müzakere bir an önce geçilmeli, bu kadar uzun sürmesi bizi ve tabanımızı rahatsız ediyor diye dile getirdim.
"DAVUTOĞLU BİZE 2 ÖNERİ
GETİRDİ"
Sayın Davutoğlu, bize iki öneri getirdi. Kısa süreli bir
seçim hükümeti, ki bu beraber oluşturulabilir. Veya biz, azınlık
hükümeti kurarsak bizi dışardan destekler misiniz?
Kendisine şunu ifade ettim, önerilerinizi aldım, partimizin yetkili
organlarına götüreceğim. Ondan sonra görüşümü size beyan edeceğim.
MYK’da iki öneriyi de görüştük. MYK’mız bir karar aldı, ilk başta
Sayın Davutoğlu’na söylediğimiz kararı yine tekrarladık.
Türkiye’nin çok ciddi sorunları var, yüksek profilli bir hükümetin
olması gerekiyor, en az 4 yıllık bu koalisyonun görev yapması
gerekiyor. Koalisyon ortaklarının birbirleriyle kenetlenmeleri
gerekiyor. Bu görüşümüzü de paylaştık.
BİZE KOALİSYON
ÖNERİLMEDİ
Bugün yine Davutoğlu ile bir araya geldik. Yine sohbetimiz oldu.
Sayın Davutoğlu’na kendi konutunda yaptığımız görüşmeyi, MYK’ya
götürdüğümüzü, bu görüşmenin sonucunu kamuoyuyla paylaştığımızı
ifade ettim. Sayın Davutoğlu, gördük değerlendirdik dedi.
Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir. Bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir. Üç aylık bir süre içinde, belli konuları yapalım, gündemimizi oluşturalım, üç ay içerisinde bunları yaptıktan sonra da seçime gidelim. Bunlar MYK’nın aldığı karara uygun değil.
"MİLL İRADE"
VURGUSU
Milli irade diyoruz. Milli iradeye saygı şudur. Milli irade siyasi
partiler arasında oy bölüşümü yapmışsa, tek başına iktidara
getirmemişse, liderlere düşen bir koalisyon oluşturmaktır. Eğer siz
ben koalisyonu oluşturamıyorum, seçime gideceğim derseniz, e o
zaman siz milli iradeden siz nasıl söz edeceksiniz? Bunun denenmesi
gerekiyordu. Türkiye’nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını
düşünüyorum.
Türkiye’nin bir ateş çemberinden geçtiğini söyledim. Terör bir tarafta, ekonomideki sorunlar bir tarafta, bütün bu sorunların kalıcı hale gelmesi yada derinleşmesi bizde büyük bir rahatsızlık yaratıyor. Biz milli iradenin gereği olarak, bir koalisyon müzakeresi sonucunda, iyi niyetle hükümetin kurulması ve sorunların çözülmesinden yanaydık.
"AKP İLE CHP ARASINDA YAPILAN BU GÖRÜŞMELER BANA GÖRE
ÇOK ÖNEMLİ"
Ama şunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Bu
gerçekleşmedi. Ama AKP ile CHP arasında yapılan bu görüşmeler bana
göre çok önemli. Şu açıdan önemli, en azından adalet ve kalkınma
partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin her konuda görüşünü öğrenmiş
oldu. Biz hangi konuyu başlık olarak seçtilerse, o konudaki
görüşlerimizi bütün açık yürekliliğimizle ifade ettik.
“HİÇ KİMSE UMUTSUZLUĞA KAPILMASIN”
Sözlerimi noktalarken şunu da ifade edeyim. Hiç kimse umutsuzluğa
kapılmasın. Türkiye büyük bir ülkedir, güçlü bir ülkedir. Kendi
sorunlarını aşabilecek kapasiteye sahip bir ülkedir. Biz kendi
ülkemize güveniyoruz. Sorunları çözebiliriz. Sorunları çözümsüz
hale getiren, üzülerek ifade edeyim, siyaset kurumunun başındaki
yöneticilerdir. Biz halkımıza da güveniyoruz. Verdiği oyları
başımızın üstünde taşıyoruz.
Bu çerçevede yola çıktık, bu çerçevede geldiğimiz nokta bu. Bundan sonraki takdir yüce milletimize ait.