Kılıçdaroğlu Beştepe'ye neden gitti? Darbeyi nasıl öğrendi?
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu darbe gecesi ve sonrasında yaşanan olayları değerlendirdi. Kılıçdaroğlu o gece yaşadıklarını, Beşetepe'ye neden gittiğini, neden şimdiye kadar FETÖ demediğini canlı yayında anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu özel bir televizyon
kanalında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Darbeye karşı demokrasiden yana tavır koyarak büyük takdir toplayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu darbe gecesi ve sonrasında yaşadıklarını katıldığı televizyon parogramında anlattı. Darbe haberini uçakta alan Kılıçdaroğlu'nun ilk tepkisi 'olamaz' olmuş. İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları.
İNANAMADIM İLK TEPKİM OLAMAZ OLDU
Uçak indiğinde arkadaşlar gelip Ankara'da tankların yolları tuttuğunu, İstanbul'da uçakların uçtuğunu söyledi. İnanamadım ilk tepkim 'olamaz' oldu çünkü darbe ortamı yoktu Türkiye'de. Hayati Bey yanımdaydı. O da inanamadı. Sonra cep telefonumdan televizyondaki görüntüler yansıdı. İlk tepkim darbeye karşı oluşumuzdu. Sonra biz uçaktan indik ve Ankara'ya dönmek istedik. Güvenlik açısından korumalar VIP'te beklememizi istediler.
DARBE GECESİ BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKANI'NIN EVİNE GİTTİK"
O sırada televizyonları açıp izledik. Bir grup koruma arkadaş araştırdı, dışarı çıktı ve havaalanıda bizim çıkacağımız yönde bir tank olduğunu söyledi. Biz otele mi gidelim yoksa il başkanlığına mı gidelim diye düşündük. O gece otel sakıncalı olur diye Bakırköy Belediye Başkanımızın evine gittik.
BEŞTEP'DE CADI AVINI DİLE GETİRDİM
Beştepe'deki liderler zirvesinde 'Cadı avı'
endişesini dile getirdim. Hükümet doğal olarak darbe
girişimine karşı hukuku çalıştıyor, önlem alıyor. İktidar
yetkileri dağıtırken belli unsurlara dikkat
etmeli. Savcılar kamuoyu gözünde soru işaretleri
yaratmamalı. Darbeciler hukuk içerisinde yargılanmazsa
devletin darbecilerden farkı kalmaz.
"DEMOKRASİNİN UZLAŞMA KÜLTÜRÜ OLDUĞUNU UNUTMUŞTUK"
Siyasi partiler olarak kendilerimiz oturup özeleştiri yapmalıyız. Özeleştiri yaparsak birbirimizi daha iyi anlarız. Türkiye öyle bir atmosfere sürüklenmişti ki, iktidarın söyledikleri doğru, muhalefetin her söylediği yanlış algısı oluşmuştu.Birbirimizi dinlemeliyiz. Demokrasinin uzlaşma kültürü olduğunu unutmuştuk. Demokrasilerde insanlar bir masanın etrafında oturur görüşünü beyan eder ve uzlaşır. Biz bu süreçte uzlaşmayı bekliyoruz. Bu konuşmayı sadece sözlerimizle değil yüreğimizle de yapmalıyız.
SINAV SORULARININ ÇALINMASI
Sınav sorularının çalındığı söyleniyor. Ben bununla ilgili milletvekili arkadaşlarımı da görevlendirmiştim bu konuyu araştırmaları için. Sınav sorularının çalınmasıyla ilgilil dosyaların büyük kısmı kapatıldı. Sınav soruları çalınıyor belli bir gruba dağıtılıyor. Bunlar doğru değil.
BEŞTEPE'YE NEDEN GİTTİ?
Demek ki bir özeleştiri ihtiyacımız var ve bunu yapmalıyız. Dün Hayati Yazıcı'nın konuşması da önemliydi. Demek ki uzlaşma kültürünün demokrasinin vazgeçilmezi olduğunu fark ettik. Önemli olan bu sıcak atmosferin ötesine geçtiğimizde de devam etmesi.
Darbe sonrası yaşananlar malum. Ertesi gün Ankara'ya döndüm. Parlamentoda bir toplantı vardı. Konuşma yaptık. Ertesi gün sayın Cumhurbaşkanı aradı. Darbeye karşı olan tavrımız dolayısıyla teşekkür etti. Darbeye karşı çıkmak siyasi partilerin görevidir. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı'nın özel kalemi arayarak Saray'a davet etti. Biz de arkadaşlarımızla konuştuk. Olağanüstü bir durum olduğu için Saray'a gittik. Dört siyasi parti liderinin de orada olmasını isterdim. Sonuçta şöyle bir tablo var. Yapılan görüşmeler, hükümetin verdiği bilgiler, bizim görüşlerimizin alınması gibi ortak bir memnuniyetle toplantı yapıldı.
"HDP'NİN DE BEŞTEPE'DE OLMASI GEREKİYORDU"
HDP liderinin de orada olmasına yarar görüyorum. 5 Milyon oy alan bir siyasi partinin ağırlıklı olarak Kürt kardeşlerimizin verdiği oylar. Parlamentonun yayınladığı darbe karşıtı bildiriye onlar da imza attılar. Dolayısıyla darbeye karşı olanlar, demokrasiyi savunanlar aslında Türkiye'nin tüm siyasi partileri. Türkiye'de grubu olsun olmasın bütün siyasi partiler darbeye karşı ortak tavır koydular. Bu bizim demokrasi tarihinde bir ilkimizdir. Kimseye haksızlık edilmemesi gerekiyor.
"BEŞTEPE'DE YARGI BAĞIMSIZLIĞININ ÖNEMİNDEN BAHSETTİM"
Yargı bağımsızlığının önemini Beştepe'deki zirvede ifade ettim. Önümüzdeki süreçte grupbaşkanvekilleri bir araya gelerek bir mutabakat sağlayabilirler. Bizim anayasa ile ilgili düşüncelerimiz belli. Biz anayasanın ilk 4 maddesinin korunmasını istiyoruz. Türkiye'nin tümüyle darbe hukukundan arınması gerektiğini savunuyoruz.
"ER VE ERBAŞI LİNÇ ETMEK DE SUÇ"
Türkiye'nin AB'deki demokratik standartları yakalaması gerekiyor. Anayasa değişikliğinde sadece yargı ile ilgili düzenlemeler olacak. Hakimler veya savcılar tarafsızlıklarına gölge düşürmemeli. Darbecilerin yaptığı suç ama bir er ve erbaşı link etmek de suç.
İDAMIN YENİDEN GETİRİLMESİ
İdam olayını yeniden gündeme getirmemiz AB'de kaygı yarattı. Umarım hükümet idam gibi bir çılgınlığa imza atmaz.
HÜKÜMETE 'CANLI YAYIN' ÇAĞRISI
Hükümete çağrım, duruşmalar canlı yayınlansın. Yargılamaların canlı yayınlanmasını istiyoruz. Duruşmalar canlı yayınlansın. Bir süre için TRT'nin bir kanalı duruşmaları canlı yayınlayabilir. Gazetecilerin gözaltına alınması yargılama sürecine gölge düşürür.
BALYOZ VE ERGENEKON MAĞDURLARININ YENİDEN GÖREVE GETİRİLMESİ ÖNERİSİ
Bu durum bizim de önerilerimiz arasında. Taksim manifestosunun bir maddesi de buna ait. Balyoz, Ergenekon gibi davalarda pek çok masum insan yargılandı ve çok acılar çekti. Biz onlara sahip çıktığımız için de bize darbeci dediler. Bu davaların kumpas olduğu ortaya çıktı. Bu devlet adaletli bir devletse onlara haklarını vermeli. Kaybedilen itibarları yeniden kazandırılmalı.
"İSTİHBARAT DEĞİL YÖNETİM ZAAFİYETİ VAR"
Sayın Cumhurbaşkanı darbe girişimini eniştesinden öğrendiğini, Binali Yıldırım eşten dosttan ilk bilgileri aldık dediler. Herkes bilgi alıyor ancak devlet katından bilgi alan yok. Bu devlette liyakat sisteminin çöktüğünü gösteriyor. Hava Kuvvetleri Komutanı da eşinden bilgi aldığını söylüyor. Sayın Davutoğlu da aldığı bilginin MİT Müsteşarı'na suikast diye bilgi aldığını söylüyor. Aslında ortada bir istihbarat değil yönetim zaafiyeti var. İşi ehline vermezseniz, devlet içindeki yapıyı sağlıklı oluşturmazsanız bunun adı yönetim zaafiyetidir.
"DEVLETİ İNŞA SÜRECİ YENİDEN BAŞLAMALI"
Biz olsaydık böyle bir şeyin yaşanmasına izin vermezdik. Kim görevini yapmıyorsa da görevden alırdık. Görevini yapmıyorsa, işini yapmıyorsa, demokratik sisteme kumpas kuruyorsa bunun bir şekilde alınıp devre dışı bırakılması gerekiyor. Devleti yeni inşa sürecinin başlaması gerekiyor. Eğitim sistemimiz çökmüş vaziyette. Hiçbir anne-baba eğitim sisteminden memnun değil. Tepeden tırnağa yenilenmesi gerekiyor.
"LAİKLİĞİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Özeleştiri sonunda yapmamız gereken bir şey daha var. Güçlü bir ortay paydaları olmalı. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı. Bugüne kadar belli çevreler laikliği dinsizlik olarak anlattılar ancak bugün laikliğin ne kadar önemli olduğunu anlamış olduk. Allah'la kulun arasına kimse girmeyecek, laikliğin özü budur. Siyasetimizi bu ortak payda üzerinde birleştirirsek çınarın gövdesi gibi olur. Biz bunu yaşatmak zorundayız. Taksim mitingine destek verdiler, her siyasi görüşten insanlar geldi. Hepsine teşekkür ediyoruz. Demek ki ortak bir paydamız var o da demokrasi.
FETÖ'NÜN SİYASİ PARTİLERDE YAPILANDIĞI İDDİALARI
FETÖ'nün siyasetin içinde ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Ancak biz devletin birçok yerinde örgütlendiğini biliyoruz. Siyasette de böyle bir yapılanma olabilir mi, bilmiyoruz. Devletin istihbarat birimleri var onlar bu işleri açığa çıkarmalı. Biz 30 yıldır cemaati eleştiririz. Siyasi partiler içinde olup da terör örgütüne destek verenler olursa da onların sorgulanması gerekiyor.
TAKSİM MİTİNGİNDE NEDEN 'FETÖ' DEMEDİ?
Taksim mitingi cumhuriyet ve demokrasi mitingiydi. Taksim'de bu vurgular yapıldı ve tüm darbelere karşı olunduğunun vurgusu yapıldı. Bu darbe girişiminin tümüyle FETÖ'nün girişimi mi yoksa başka unsurlarda var mı bilmiyoruz. Ben sorumlu bir kişiyim. Konuşurken elimde belgelerin olması gerekiyor. Daha henüz darbenin ayrıntılarını bile bilmiyoruz. Ülkenin cumhurbaşkanı darbeyi eniştesinden öğreniyorsa, ben darbeyi uçakta öğrenebiliyorsam bir sorun vardır demektir. Biz 30 yıldır cemaatin devlet içerisinde yapılanmasını eleştirdik.
ÖNEMLİ İSİMLERE SUİKAST YAPILACAĞI İDDİALARI
O konuda duyumlar geldi. Dikkatli davranmamız gerekitği şeklinde öneriler geldi. Bir canımız var, tedirginlik duymuyorum. Emniyet genel müdürlüğü önlemleri aldı. Türkiye'yi bir kaos sürecine sokmak isteyen birçok çevre var. Bu süreçte ordumuzun yıprandığımızı hepimiz biliyoruz. Bir ülkeyi güçlü kılan ordudur. Ordu da bizim gözbebeğimizdir. Ordu bu ülkenin güvencesidir. Ordu aynı zamanda düşmanlarımıza karşı en etkili caydırıcı güçtür. Bu cumhuriyeti kuranlar bugün yaşadığımız acıları hep yaşadılar. Askerin siyasete girmemesini ilk başta isteyen Mustafa Kemal Atatürk'tür.
"GÜLEN AKLANMAK İSTİYORSA YARGININ KARŞISINA ÇIKMALI"
Net bir bilgi olursa çıkar konuşursunuz. Gülen'in iade edilmesi lazım. Fethullah Gülen'in darbeyle ilgim yok gibi haberleri çıktı. Madem aklanmak istiyorsun gel Türkiye'de aklan. Böyle bir talebin bizzat kendisinden gelmesi gerekiyordu. Olur mu olmaz mı bilmiyorum. Şuana kadar da bir iade ile ilgili yazışmaların olmaması da bir eksiklik.