KILIÇDAROĞLU: AMBULANSTAKİLERE BİLE BİBER GAZI SIKILDI
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "1 Mayıs olaylarında orantısız güç kullanılmıştır. CHP’li milletvekillerine de biber gazı sıkılarak b...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "1 Mayıs olaylarında
orantısız güç kullanılmıştır. CHP’li milletvekillerine de biber
gazı sıkılarak bir demokraside olmaması gereken muamele
yapılmıştır. Ambulansın içindeki hastalara bile biber gazı
sıkılmıştır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KKTC Cumhuriyet Meclisi
Başkanı Hasan Bozer’i makamında ziyaret etti. Konuşması sırasında
KKTC’de 1 Mayıs’ın bayram havasında geçmesine değinen ve bunun
ülkede demokrasi kültürünün gelişmesi açısından çok önemli olduğunu
ifade eden Kılıçdaroğlu, “Umarım Türkiye’deki siyasiler KKTC’nin
demokrasi kültüründen biraz yararlanırlar” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerini ziyaretinden dolayı oldukça
memnun olduklarını ifade eden Bozer, “Bugün bizim için çok özel bir
konuk var meclisimizde. Anavatanımızın ana muhalefet lidere CHP
Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu ve değerli arkadaşları bizi
ziyarete gelmişlerdir. Ben bu ziyaretten dolayı çok büyük
memnuniyet ve onur duymaktayım ve kendilerine tekrardan hoş
geldiniz diyorum. Bu ziyaretler çok önemli bizim bakış açımızdan.
Biz de geçen hafta bir Ankara ziyaretimizde CHP’nin genel merkezini
de ziyaret edip genel başkanımızı da ziyaret etmiştik. Onun da bizi
bu şekilde ziyaret etmesini çok önemsiyorum. Kıbrıs Türk halkının
biliyorsunuz Kıbrıs sorunu diye tarihten gelmiş, uzamış bir sorunu
vardı ve yaşamımızın her alanında bizi bir şekilde etkiliyor. Ama
bizim güçlü olduğumuz bir tarafımız Anavatanımızın bütün kurum ve
kuruluşlarıyla Kıbrıs meselesinde tam mutlak bir şekilde ve çok
gönülden ve candan bir şekilde hep yanımızda olmaları en büyük
gücümüz. Ve bir şekilde bu başarıyı yakalamış devlet mertebesine
erişmesi işte bu gönül birliğinin bu inancın bir sonucudur bunlar”
diye konuştu.
Kıbrıs’ta siyasi çözümü dilediklerini de ifade eden KKTC Cumhuriyet
Meclisi Başkanı Hasan Bozer, “Tabii şu an itibariyle fiili safhalar
geride kalmakla birlikte siyasi bir çözümde yani bir anlaşmanın da
Kıbrıs’ta olması dileğimizdir, arzumuzdur. Uzun bir süredir de buna
hep gayret gösteriyoruz. Çözüm bulma adına görüşmeler 1968,’de
Beyrut’ta başlamıştı. 40 yıl oluyor. Kıbrıs Türk halkı bu konuda
samimidir. Ama gelinen noktada Rumların ve arkasına aldıklar
dünyayla birlikte bizi bu görüşme masalarında oyalayıp yıldırma,
gezdirme gibi bir politika güttüklerine de şahit oluyoruz. Ve işte
biz Anavatanımızdaki kurum kuruluş ve kardeşlerimizle yeni
başlayacak Kıbrıs müzakere sürecinde neyi nasıl bir program ne bir
şekilde sonuç almak adına nasıl bir yol izlememiz gerektiği
noktasında da sıcak bir olay çünkü bu aylarda görüşmelerin
başlamasını bekliyoruz. Bunlar hep istişare edelim, hazırlanalım,
en doğrusu en güzeli neyse ona varma adına gönül birliğimizle yola
devam edelim. Çünkü Kıbrıs meselesi, dediğim gibi Kıbrıs Türk
halkını olduğu gibi anavatandaki 70 milyon insanın da gönül
meselesidir. Böyle gelmiştir böyle gidecektir. Dolayısıyla
Kıbrıs’ta güzeli yakalayabilmek adına doğruyu yapabilmek adına
istişare fikir tertibi çok önemlidir. Üstelik Atatürk’ün kurduğu
bir parti ülke yönetiminde çok ciddi izleri olan CHP’nin bu
ziyareti bizlere istişareler, görüşmeler dışında ayrı bir moral
veriyor ve güç katıyordur. Bu bakımdan bu ziyareti çok önemli
görüyorum” dedi.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
Geçen hafta Türkiye’ye gelen Bozer’in CHP Genel Merkezi’ni ziyareti
sonrası kendisine iade-i ziyaret yaptıklarını belirten CHP Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu, “ Sayın başkanla geçen hafta Ankara’da
birlikteydik bir görüşmemiz oldu. Sanırım uzun bir süre geçmemiştir
bunu sağlayalım diye geldik. Teşekkür ediyoruz. Sayın başkan Kıbrıs
sorununa ayrıntılarıyla değindi. Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetlerinin ortak politikasıdır. Buna bir milli dava olarak
bakıyoruz. 1974’ten bu yana KKTC’nin çok önemli mesafeler yol
aldığını biliyoruz. Kurumlaştığını, devlet kurumlarının olduğunu
sağlıklı bir demokrasi geleneğinin oluştuğunu, sivil toplumun
oluştuğunu yasama, yürütme, yargı kurumlarının sağlıklı birbirini
denetler bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüklerini biliyoruz”
ifadelerini kullandı.
KKTC’deki gelişmelerin en somut göstergesinin 1 Mayıs kutlamaları
olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bunun en somut göstergesi de dün
yapılan 1 Mayıs kutlamalarıydı. Türkiye’de biz 1 Mayıs
kutlamalarını biraz acı ve gözyaşına boğduk. Özellikle İstanbul’da
bizim için gerçekten üzüntü verici. Ama KKTC’de gerçekten de bir
bayram havası içinde 1 Mayıs’ın kutlanması buradaki demokrasi
kültürünün nasıl yerleştiğini göstermesi açısından çok önemli.
Umarım Türkiye’deki siyasiler KKTC’nin demokrasi kültüründen biraz
yararlanırlar. Kıbrıs konusunda AB’nin uyguladığı çifte standarttan
rahatsızız. Bu konuda gerek ben gerek çalışma arkadaşlarım gerek
Brüksel’e gerek Strazburg’a her gidişimizde Avrupa’nın etik
değerlerini Kıbrıs konusunda çifte standart uygulamasına engel
olması gerektiğini vurguluyoruz. Annan Planı sonrası verilen sözler
vardı ve o sözlerin tutulmasını istiyoruz. Bunu her gittiğimizde
dile getiriyoruz. Kuşkusuz Rum Kesimi’nin içinde bulunduğu zor
durumlar nedeniyle müzakereleri ötelemeye çalışması doğru bir
davranış değil. İyi niyetli bir davranışta değil. Müzakerelerin iyi
bir şekilde başlatılması, sonuçlandırılması gerekiyor. Ama şunu
açık yüreklilikle ve inanarak söyleyebilirim. Geçen zaman KKTC’nin
lehine olacaktır. Geçmiş zaten bunu göstermiştir. Sağlıklı çalışan
bir demokrasi mekanizması vardır. İyi çalışan bir devlet kurumu
oluşmuştur bu açıdan önümüzdeki süreçte daha başarılı bir
performansa imza atmasını isteriz. Özellikle KKTC’nin. Biz CHP
olarak Kıbrıs’ı biliyoruz. Bizim liderimiz, önderimiz Bülent
Ecevit’in KKTC’nin kurulmasında, bağımsızlığını elde etmesinde
Kıbrıs Türkleri’nin baskı görmeksizin kendi coğrafyalarında
yaşamalarını sağlamalarında büyük katkıları olmuştur. Buna karşın
Bülent Ecevit’e ağır bedeller ödetmişlerdir. Ama önemli olan
KKTC’ye demokrasiyi, barışı getirmekti, huzuru getirmekti. 74
hareketinden sonra Kıbrıs’ta kimsenin burnu kanamadı gerçek anlamda
barış geldi. Bu barışın uzlaşılarak taçlandırılmasını arzu ederiz,
en büyük arzumuzda bu” dedi.
1 MAYIS OLAYLARI
1 Mayıs’ta hükümetin orantısız güç kullandığı iddiası ile ilgili
bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Sayın vali açıklama yaparken
orantılı güç kullandığını söyledi. Ama hiç inandırıcı değildi, 1
Mayıs olaylarında orantısız güç kullanılmıştır. Eğer bugün
hastanelerinde yatan hastalar varsa Türkiye’nin orantısız güç
kullanıldığının tipik örneğidir bunlar. CHP’li milletvekillerine de
biber gazı sıkılarak bir demokraside olmaması gereken muamele
yapılmıştır. Ambulansın içindeki hastalara bile biber gazı
sıkılmıştır. Oysa CHP milletvekilleri Taksim’de değil Beşiktaş’ta
bulundular. Kendi binalarına parti merkezine gitmek için bile izin
verilmemiştir. Bunun demokrasiyle yakından uzaktan bir ilgisi
yoktur” dedi.
(İHA)