Kılıç'a tecavüz olayı aydınlandı
Abone olAltemur Kılıç'ın anılarında bir İngiliz'in kendisine sapıkça teklifte bulunduğunu yazması, Kılıç'ın yanlış anlaşılmasına yol açtı. Hasan Pulur, bu duruma el koydu.
Altemur Kılıç'ın anı kitabında bir İngiliz gazetecinin elinden
zor kurtulduğunu anlatması gündeme bomba gibi düşmüştü. Hatta
haberlerde Kılıç'ın tecavüzden kurtulduğu vurgulanmaktaydı.
Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Pulur,adlı yazısında olayın yanlış
anlaşıldığını belirtti. Pulur, Kılıç'ın yanlış anlaşıldığını
köşesinde şöyle belirtiyor:
GÜNLERDİR Altemur Kılıç'la uğraşıyoruz, daha doğrusu uğraşmıyoruz
da, soranlara "Valla öyle değildir!" diye anlatmaya
çalışıyoruz...
Diyeceksiniz ki, ne oluyor, Altemur Kılıç'a n'olmuş, "Öyle
değildir" demek ne demek?..
Altemur Kılıç kırk yıllık kapı yoldaşımız, meslek ağabeyimiz ve de
dostumuz.
Oturmuş anılarını yazmış, anılarının bir yerinde, bir İngiliz'in
kendisine sapık tekliflerde bulunduğunu anlatmış...
Ama anlaşılıyor ki meramını anlatamamış...
***
BAZILARI Altemur Kılıç'ın, sapık İngiliz'in elinden "şeyini" zor
kurtardığını sanmış...
Oysa tam tersi, İngiliz, "o biçim" biri...
Lakin Altemur Kılıç bunu tam anlatamayınca, Sefa Kaplan da
Hürriyet'te bunu yazınca, bazıları, onu "o biçim" sanmış...
Bizim de her sorana, "Öyle mi?" diyene, "Yok canım, hiç olur mu?"
demekten iflahımız kesildi. Hele ortak bir dostumuz, Altemur
Kılıç'ın "unutkanlığını" hatırlatarak, "Kim bilir belki de
unutmuştur!" deyince, baktık bu iş böyle gitmeyecek, Altemur
Kılıç'ı aradık. O da farkında, kitabının ikinci baskısında bunu
düzeltecekmiş...
Biz, "Sen şimdiden bir açıklama yap!" dedik...
O da yaptı...
***
1960 öncesi, Demokrat Parti iktidarda, Altemur Kılıç çiçeği
burnunda Basın-Yayın Genel Müdürü. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü
Zorlu, İngiltere'nin ünlü gazetelerinden birinin yönetim başkanını
Türkiye'ye davet etmiş, Altemur Kılıç'a da görev vermiş:
"Git adama bizim Kıbrıs davamızı anlat."
O da İngiliz'i bulmuş; sonrasını kendisinden dinleyelim:
"Sir Stuart'ı buldum, yetmiş yaşlarında bir adamdı. Öğle yemeğine
davet ettim ve 'haklı' davalarımızı, Kıbrıs sorununu, ekonomik
problemlerimizi anlatmaya başladık. Adam beni dinlemiyor, gözleri
etraflarda dolaşıyordu. Birdenbire 'Türk erkekleri nasıldır?' diye
sordu. Anlayamadım. 'İyidirler' filan gibilerden bir şeyler
söyledim. Adam 'Ben erkeklere meraklıyım' dedi ve sordu:
'Sen hiç denemedin mi?' diye... ve ilave etti, 'Eğer denemedinse,
neleri kaçırdığını bilmiyorsun!'
Şaşırdım kaldım!
Anlaşılan, adam erkek meraklısı pasif bir eşcinseldi ve de bir Türk
erkeği tarafından şey edilmek istiyordu."
***
BU kadarla kalsa iyi...
Altemur Kılıç, bir iki ay sonra görevle Londra'ya gider. Adam,
nereden duymuşsa duymuş, Altemur Kılıç'ı bulur, şatosuna davet
eder. Gitmek istemezse de Basın Müşavirimiz Yusuf Mardin adamın ne
kadar önemli biri olduğunu anlatarak onu razı eder.
***
SONRASINI yine Altemur Kılıç'tan dinleyelim:
"O gece hayatımın en müşkül anlarını yaşadım. Adam, bütün
hizmetçilere izin verdim, baş başayız diyordu. Yemekte, ben, haklı
davalarımızı anlatmaya çalışırken, o cinsel tercihini bana satmaya
çalıştı. Kendisine bundan hiç hoşlanmadığımı kesin olarak söylememe
rağmen, sana nadide kitaplarımı göstereyim diye ikinci kattaki
kitaplığa çıkardı ve orada bu sefer bana yalvarmaya başladı.
Adamı ya dövmek ya da anlamazlıktan gelmek gerekiyordu; ben ikinci
yolu seçtim ama kendimi güç kurtardım, daha doğrusu, kapıdaki Yusuf
Mardin'in zili beni kurtardı."
***
ALTEMUR Kılıç Türkiye'ye dönünce, olayı Fatin Rüştü Zorlu'ya
anlatır, Kıbrıs uğruna başına neler gelmiştir!...
Zorlu güler; takılır:
"Yahu memleketin âli menfaatleri için keşke yapsaydın!"
***
ANILARI yazmak, hatıraları yazmak kolay mı?
Ne demek istediğini, meramını anlatamadın mı, başına Altemur
Kılıç'ın başına gelenler gelir...
Yazı:Hasan PULUR
MİLLİYET