Kılıç: Fişleme usulü listeyi attım
Abone olAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, paralel yapı konusunda kendisine herhangi bir liste gelip gelmediğine yönelik, "Bana da fişleme usul...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, paralel yapı konusunda
kendisine herhangi bir liste gelip gelmediğine yönelik, "Bana da
fişleme usulü bir liste geldi ve ben listeyi kaldırıp attım."
dedi.
Adli yıl açılışı nedeniyle Meclis’te düzenlenen resepsiyonda
gazetecilerin sorularını cevaplayan Anayasa Mahkemesi Başkanı
Kılıç, "Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın bugünkü konuşmasını nasıl
buldunuz?" sorusu üzerine, "Ben Yargıtay Başkanının bugünkü
konuşmasını geçen ki konuşmalarına göre çok daha beğendim. Daha
önceki konuşmalarını çok soyut düzeyde algıladım. Çok fazla ilgimi
çekmemişti. Ama bugün sayın başkan çok güzel konuşma yaptı bence.
Söylenmesi gerekenleri, rahatsızlık duyulan konuları rahat bir
şekilde hiç kimsenin kişisel haklarına bulunmadan medeni şekilde
düşüncelerini ifade etti. Eleştirilecek bir taraf görmedim"
karşılığını verdi.
"YARGI ELE GEÇİRİLMESİ GEREKEN BİR KALE OLARAK ALGILANMAMALI"
Paralel yapı hakkındaki soruları da cevaplayan Kılıç, "Daha öncede
ifade etmiştim. Yargı her zaman ele geçirilmesi gereken bir kale
olarak görüldü. Eğer siz yargıyı böyle görürseniz yargıda bu
sorunları bitiremeyiz. Yargı ele geçirmesi gereken bir kale olarak
algılanmamalıdır. Ve yargıyı rahat bırakarak yargı kendi içinde
yanlış ve doğruların düzeltmesine imkan verilmelidir. 2010 Anayasa
değişikliğinden önce de biliyorsunuz bu sorunları biz yaşadık. Bir
grubun burayı ele geçirdiğini ve bu grubun düşüncelerinin ve
isteklerini yerine getirildiği ifade ediliyordu. 2010’da değişiklik
yapıldı ve sonra biz bunun rahatlayacağını ve daha objektif, daha
liyakat tercihlerin yapılacağını tahmin ediyorduk. Maalesef orada
da başarılı olamadık. Ümit ediyorum, bu önümüzdeki Ekim ayında
yapılacak olan HSYK seçimlerinin daha çoğulcu ve her şeyi kapsayıcı
bir yapının oluşmasını temin etmek. Eğer bu olursa çok mutlu
olacağım. Ancak hükümetin daha önce tek oy sistemi öngörülmüş idi.
2010’da bunu öngördüler. Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Ancak
Anayasa Mahkemesi de bunun yanlışlığını kabul etti. Daha sonraki
HSYK yasasında biz tek oy sisteminin özellikle Yargıtay ve
Danıştay’da yapılacak seçimlerdeki tek oy sistemine bir şey
demedik. Ama diğer hakimlerin 13 bin 500 hakimin seçeceği HSYK
üyelerimiz için çarşaf liste öngörmüşlerdi. Bu aynı kurul bir
taraftan çarşaf liste, bir taraftan tek oy istemi. Bunun
yanlışlığına işaret ettik. Bence bu imkandı, bir fırsattı. Keşke
tek oy sistemini bütün seçimler için öngörselerdi. Bu kabuller
meclisin takdirinde olan bir konudur. Biz saygıyla karşılıyoruz.
Bizde Ekim’de yapılacak seçimin sonuçlarını bekliyoruz. Umut
ediyorum ki bu yolla çoğulcu yapıya kavuşmuş bir HSYK ile karşı
karşıya kalırız. Aksi halde sorunları bitiremeyiz" ifadelerini
kullandı.
"DEVLETİN DIŞINDA BİR YAPIYI KABULLENMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Kılıç, yine paralel yapıya ilişkin bir soru üzerine, "Bence böyle
bir yapının kabul edilmesi asla mümkün değil. Devletin dışında bir
yapıyı kabullenmek düşünülemez. Benim daha önceki konuşmamda
söylediğim mutlaka ortaya belge ve bilginin konulması lazım. Belge
ve bilgi olmadan insanlar itham edilerek çok ciddi yanlışlar
yapılıyor. Bugün hem kendi kurumum için söylüyorum. İmzasız bir
yığın dilekçe geliyor. ’Şu şucu, bu bucu’ diye fişlemeler
yapılıyor. Kurum başkanını veya kurum amirinin bunu çözmesi
isteniyor. Bu fevkalade yanlış ve kabul edilemez bir davranış.
Böyle bir şey varsa bilgi ve belgesi konulur ve gerekli yerleri
verilir ve gerekli yerde gereğini yerine getirir" şeklinde
cevapladı.
"BANA DA FİŞLEME USULÜ BİR LİSTE GELDİ"
Kılıç, paralel yapıya ilişkin Yargıtay’ın hatta Anayasa
Mahkemesi’nin içine de girildiği yönündeki soruya şöyle cevap
verdi:
"Bana da fişleme usulü bir liste geldi ve ben listeyi kaldırıp
attım. Bütün kuruma ilişkin bir listeydi. Ne imza var, bir şey yok.
Kendine göre bir fişleme yapılmış. Bizim kurumumuzda bir
arkadaşımızı bu tür faaliyete katıldığı ve girdiği mahkemedeki
irade dışında bir başka iradeden direktif geldiğine dair bilgi
belge gelirse gereği yerine getirilir. Ama maalesef bugün insanlar
birbirlerinin hatta makamlarını yok etme. Kendilerini oraya
gelebilmeleri için imzasız dilekçelerle kurumlar işlemez hale
geliyor. Somut bilgi belge varsa benim kurumumda da varsa bana da
iletilmelidir ve bende gereğini yaparım. Şuana kadar bilgi belge
gelmedi. Devletin iradesinin dışında bir iradeyi kabullenmek mümkün
değil. Bunu gerekçe göstererek de hakimleri huzursuz etmenin,
rahatsız etmenin bir anlamı yok. Gerçekten hakimlerimiz arasında
ciddi kamplaşmalar var. Duygusal olarak da bir kopuş var. Ben
bunları gördükçe çok üzülüyorum. İmzasız bilgilerle değil, ancak
somut bilgi ve belgelerle önümüze konulursa şüphesiz gerekeni
yaparız."
25 ARALIK DAVASINA VERİLEN TAKİPSİZLİK KARARI
25 Aralık operasyonuna verilen takipsizliğin sorulması üzerine ise
Kılıç, "Bu konuda çok fazla değerlendirme yapmaktan imtina
ediyorum. Çünkü bu konularla ilgili meseleler önümüze geliyor.
Geçen gün sayın Bahçeli bir konuşmasında ’Sayın başkan niye
konuşmuyor’ dedi. Biz konuşmuş olsaydık, bu davalar önümüze geldi.
Konuşsaydık zor durumda olurduk. Hassas konulara çok fazla
girmemenin sebebi kurumumu korumaktan kaynaklı" cevabını verdi.
(İHA)