Kıdem tazminatında hak kaybı olacak mı?
Abone olÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı düzenlemesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Kıdem
tazminatını şu anda hak edenlerin ne geçmiş ne de geleceğe dönük
bir hak mahrumiyetinden yana bir karar alma peşinde
değiliz" dedi.
UZLAŞMA OLMAZSA DÜZENLEME BAŞKA BAHARA KALACAK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı
konusunda taraflarla uzlaşmadan yana olduklarını belirterek, uzlaşı
olmaması halinde düzenlemenin bir başka bahara kalacağını
söyledi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Faruk Çelik, kıdem tazminatı
konusunda taraflarla Kurban Bayramı öncesinde bir araya
geldiklerini hatırlattı. Bakan Çelik, konuyla ilgili
değerlendirmelerinin sürdüğünü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
talimatı doğrultusunda uzlaşma arama durumunda olduklarını dile
getirdi. Uzlaşı sağlamaları gerektiğini vurgulayan Çelik, mevcut
sistemin ne işveren ne de işçi için sürdürülebilir olma noktasında
olmadığına dikkat çekti. Tazminat ve taşeron konusunun da o kadar
sıkıntılı bir noktaya geldiğini anlatan Çelik, uzlaşı aradıklarını
belirtti.
"HAK EDENLER MUHRUMİYET YAŞAMAYACAK"
Zamanlarının kalmadığına işaret eden Çelik, düzenlemeyi toparlayıp
kasım ayında Başbakan Erdoğan’a arz edip, oradan Meclis'e sevk etme
noktasında olduklarını söyledi. Düzenlemenin, uzlaşı olmaması
durumunda başka bahara kalacağını vurgulayan Bakan Çelik, şunları
kaydetti: “Çünkü; bu işin keskin tarafları var. Biz orada işin
çözümü noktasında inisiyatif alıyoruz. Tarafları yakınlaştırmaya
çalışıyoruz. İnşallah o bilinç oluşmaya başladı. Burada kıdem
tazminatıyla ilgili kesinlikle bir mağduriyet söz konusu değil.
Burada açıkça ilan ediyorum; biz kıdem tazminatını şu anda hak
edenler ne geçmiş ne de geleceğe dönük onların bir hak
mahrumiyetinden yana bir karar alma peşinde değiliz. Biz diyoruz ki
‘bu kıdem tazminatı sistemi yürümüyor, sen tazminat sisteminin
içindesin şu an devam et’. Emekli oluncaya kadar o vatandaşla
işimiz yok. Ama sistemi yeniden kurgulamamız gerekiyor. Çünkü
vatandaş iflas ediyor işveren. Karşınıza bin tane işçi geliyor
diyor ki; ‘Benim emekliliğime 1 ay kaldı. 1 ay sonra emekli
olacaktım fakat tazminatımı alamıyorum çünkü iş yerim iflas etti’.
Şimdi ne yapacaksınız bu vatandaşa nasıl çözüm bulacaksınız? Bu
vatandaş 30 yıllık emeğinin karşılığını alamıyor. Bu açıdan
sürdürülebilir değil.”
İşverenlerin ‘belli bir süre çalıştıktan sonra çalışanlar tazminata
yöneldikleri zaman, benim sermayem bunu karşılamaya yeterli değil’
şeklindeki yakınmalarına dikkat çeken Bakan Çelik, işletmelerin
çoğunun KOBİ düzeyinde olduğunu hatırlattı. Ancak kurumsallaşmış
firmalar ve kamuda kıdem tazminatı sorunu yaşanmadığını vurgulayan
Çelik, “Ama yüzde 80-90'ında kıdem tazminatı sorunu yaşanıyor.
Çalışma Bakanlığı olarak bunu görmemezlikten gelmemiz olabilir mi?
Onun için bu inatlaşma konusu değil, bu bir hak kaybı falan da
değil. Bu yeniden kurgulanması gereken yeniden düzenlenmesi gereken
bir alandır. Ve biz bunu şeffaf bir şekilde düzenlenmesinden
yanayız. Keyfi bir düzenleme olabilir mi milyonları ilgilendiren
bir konuda. Onun için diyaloglarımız devam ediyor.” diye
konuştu.
"1 MİLYON 100 BİN KİŞİ MESLEK EĞİTİMİNDEN
GEÇTİ"
Bakan Çelik, 11 yıllık iktidarları döneminde 1 milyon 100 bin
kişinin mesleki eğitimden geçirildiğini açıkladı. Bunlardan 900 bin
kişinin bilinen meslek eğitim kurslarına gittiğini belirten Çelik,
şöyle devam etti: “Bunlar; 1-2-3-6 aylık kurslardan
sertifikalandırılarak gerçekleşti. Bunun 110 bini ise iş başı
eğitiminde eğitim gördüler. Şimdi biz gördük ki bu 11 yılda 900 bin
mesleki eğitim kursuna giden gençlerimizin, vatandaşlarımızın,
işsizlerimizin yüzde 30'unu istihdam edebilmişiz. Yüzde 30'u
istihdam edilmiş. Yani 900 binin yüzde 30'u. Şimdi işbaşı eğitimine
gönderdiklerimiz ise onların yüzde 60'ının istihdam edildiğini
gördük. Dolayısıyla 11 yılda 110 bin kişi işbaşı eğitimine gitmiş
iken biz yalnız 2013 yılında 150 bin kişiyi işbaşı eğitimine
yönlendirdik ve bunun da büyük ihtimal yüzde 60'ı istihdam
edilecek. İşbaşı eğitiminde bir çırağı gönderiyorsun, ustanın
yanında iş yerinde işi ve mesleği öğreniyor. Bu, hem iş yerine hem
de işe adaptasyon açısından son derece önemli. Biz bunu 11 yılda
110 bin kişiyi işbaşına yönlendirmişken, bu istihdam oranının
yüksek oluşundan dolayı şimdi biz 150 bini 2013'te istihdam
etmişiz. 2014'te bu sayıyı daha da artırarak işbaşı eğitimini daha
da güçlü hale getirmiş olacağız inşallah.”
"SON DÖRT YILDA 4 MİLYON KİŞİ İSTİHDAM ETTİK"
“İstihdam rakamları Çalışma Bakanı olarak sizi memnun ediyor mu?”
sorusunu da cevaplandıran Bakan Faruk Çelik, istihdam alanında
ciddi gelişmeler olduğunu söyledi. Son 4 yılda 4 milyonun üzerinde
istihdam gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Çelik, istihdamı
artırmak için topyekun bir mücadele içerisinde olduklarını dile
getirdi. Bir taraftan, insanları mesleki eğitimle meslekle
buluşturduklarını anlatan Bakan Çelik, bunu yaparken de kayıt
dışıyla mücadele konusunda bir savaş ortaya koyduklarını belirtti.
2008 yılında istihdamda kayıt dışılık oranının yüzde 43 olduğunu
hatırlatan Çelik, şunları söyledi:
“Yüzde 43 kayıt dışı söz konusu iken 2013'te Haziran'dan Haziran'a
bakacak olursak, şimdi yüzde 37.6 puanlık bir düşme var. Sosyal
Güvenlik Reformu ile de paralel hale getirebiliriz biz bunu. Yüzde
43'ten yüzde 37'ye kayıt dışılık gerilemiş bulunuyor. 1.5 milyon
kişi kayıt dışından kayıt altına alındı 5 yıl içinde. 96 bin iş
yeri de kayıt altına alınan iş yeri oldu. Dolayısıyla kayıt dışıyla
mücadele ediyoruz. Bundan dolayı da istihdamda ciddi bir şekilde
artışlar söz konusu. Şu anda toplam istihdam sosyal güvenlik
kurumuna prim ödeyen 18.5 milyon vatandaşımız bulunmaktadır. Kamu,
özel. Bu rakam yakın geçmişte 15 milyondu. 18.5 milyona geldik.
Yeterli mi? Yeterli değil. Çünkü halen bizim aktif-pasif oranımız
1.9'larda. Bunun hızlı bir şekilde önce 2'ye sonra 3'e, yani 3
çalışana bir emekli hedefimiz bu. 3 çalışana bir emekli noktasında
sistemimizi getirmek durumundayız.”
“Çalışma hayatında Türkiye'nin en büyük sorunu nedir?” sorusunu da
değerlendiren Bakan Çelik, çalışma hayatının önünde ciddi sorunlar
olduğunun altını çizdi. Çelik, çalışma hayatının dinamik bir hayat
olduğunu ifade etti. ‘Çalışma hayatına bugün bir düzenleme yaptık,
dolayısıyla artık sorun kalmadı’ gibi bir yaklaşım içinde
olunamayacağına işaret eden Çelik, değişen teknoloji ve şartlarla
sürekli değişimin mecbur olduğunu kaydetti. Çalışma hayatında da
sürekli değişimlere ihtiyaç olduğunun altını çizen Çelik, şu görüşü
dile getirdi: “İşte bu çerçevede dikkat ederseniz, en çok ikincil
mevzuat ve yasaların değişiminin olduğu bakanlıklardan bir tanesi
de Çalışma Bakanlığı’dır. Bir çok alanda endüstriyel ilişkilerimizi
düzenleyen yasal düzenlemeler gerçekleştirdik ama önümüzde çalışma
hayatıyla ilgili şu anda en önemli konu; ‘taşeron’ dediğimiz alt
işveren işçilerinin durumlarıdır. Aynı zamanda alt işverenlerin
kendilerinin sorunlarıdır. Hem alt işverenler hem alt işveren
işçileri hem onların tazminatla karşılaştıkları kıdem tazminatıyla
ilgili yaşadıkları sorunlardır. Bu alanlardaki tüm konu başlıkları
sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır artık. Onun için şu anda çok
yoğun bir çalışma alanlarımızdan en önemli sorunlardan bir tanesi
alt işveren ve ona bağlı diğer konuların çözümü noktasıdır.”