Kıdem tazminatı tarihe karışıyor!

Abone ol

Yeni yasada işveren ile işçi masaya oturup anlaşacak. Kıdem tazminatında geçmiş haklar pazarlığa tabi olurken, gelecektekiler prim oranına bağlı olacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan bilgilere göre Kıdem Tazminatı Fonu uygulaması 2012 Ocak ayına kadar yasalaştırılacak. Şimdilik açıklanan model ise “Avusturya Modeli”.

Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel, “Şayet, bu model aynen TBMM’den geçirilirse, geçmiş kıdem tazminatları için çalışanlara üç seçenek sunulacak. Bu tercihlerden hangisini yaparsanız yapın, işveren ile işçi aralarında anlaşmak zorundadır. Aynı işyerinde devam edecekseniz burada sizin değil, işverenin yapacağı tercihi sizler seve seve kabul edersiniz” diyor.

SİSTEME GİRMEMEK MÜMKÜN

“Çalışanlar işverenleriyle anlaşıp eski sistemde kalmayı tercih edebiliyor. Bu durumda çalışan ve işveren yeni fon sistemine girmeyecek ve eski sistemde devam edecek” diyen Tezel, işverenin eski düzende olduğu gibi her yıla çalışanın bir brütmaaşı tutarında, son brüt ücretine göre hesaplama yapıp, kıdemtazminatı ödemesi yapacağını anlatıyor.

Ancak Tezel’e göre iş kıdem tazminatı alamayacak şekilde kaybedilirse çalışan şirketinden tazminat alamayacak. Çalışanla işverenin aralarında anlaşarak eski dönemden kalan kıdem tazminatı rakamını fona aktarmayı seçebileceklerini söyleyen Tezel, burada aktarılacak tutarın gerçek alınacak tutar olmayacağını belirtiyor:

“Örneğin, 10 yıldır işverenin yanında çalışıyor ve aylık brütünüz de 2 bin lira ise alacağınız 20 bin lira olduğu halde fona aktarılacak paranın ne kadar olacağına işveren ile çalışan oturup karar veriyorsunuz. Bu da her zaman için 20 bin liradan az olacak. Bu tercih edildiğinde, işveren o tarihe kadar işçi lehine işlemiş (anlaştıkları) kıdem tazminatı rakamını, çalışan adına fondaki hesabına aktarılıyor ve prim ödemeleri o tarihten sonra başlıyor”

ESKİ ESKİDİR YENİ DE YENİ

Ali Tezel yeni sistem tercih edildiğinde, işverenin çalışanın geçmiş haklarını fona aktarmadığını ama yeni dönem için fona çalışan için belirlenecek oranda kıdem tazminatı primi ödemeye başlayacağını belirtiyor.

Bunun da çalışan ve işverenin anlaşma yapmasına bağlı olduğunu söylüyor. “İlerde işinizi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde kaybederseniz geçmiş için alacaklarınızı işverenden alacaksınız, yeni fon döneminin parasını ise şartları oluştuğunda fondan çekeceksiniz” diyen Tezel ekliyor:

“Mesela, bugün için 10 yıllık kıdem tazminatı alacağınız varsa ve 5 yıl sonra işten kıdeminizi alacak şekilde ayrılırsanız, 10 yıllık dönemin kıdem tazminatını işverenden tahsil edeceksiniz, 5 yıllık fon döneminin parasını ise fonun şartları oluştuğundan daha sonra alacaksınız”

EN BÜYÜK KAYIP KAYIT DIŞINDA

“Yeni getirilecek sistemde en büyük kaybı ise kayıt dışı çalışanlar yaşayacak” diyen Ali Tezel, gerçek ücreti çok daha fazla olduğu halde asgari ücretten gösterilenler, hatta hiç sigortalı olmayanların gerçekte bu sistemle alacakları kıdem tazminatı ile fonun kurulmasından sonra alacakları kıdem tazminatı arasında kıyas kabul etmez farklar olacağı uyarısında bulunuyor. Tezel, “Şu anda kişiler kayıt dışı olsa bile kıdem tazminatı ödemesi konu edildiğinde işveren davalarla ve SGK cezalarıyla karşılaşmamak adına kıdem tazminatını gerçek rakamlardan işçiye öderken, fondan sonra parayı fon ödeyeceği için işveren git paranı fondan al diyecektir” diyor.

EŞİT SÖZ HAKKI VERİLİRSE SORUN ÇÖZÜLÜR

Peryön Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yiğit Oğuz Duman, işveren ve çalışana eşit söz hakkı vererek konunun çözüleceğini vurguluyor. Duman, “Mevcut yasalar bize yıllarca emek vermiş çalışanımızın kendi isteğiyle ayrılması halinde bir kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü getirmezken işyerinde mutsuzluk yaratan herkesin hemfikir kalacağı ortak bir çözümle işyerinden ayrılacak çalışana bunu zorunlu kılıyor. Pratikte bizi çok ciddi ikilemlere sokan bir durum var halihazırda. Oysa ki bir hak kaybı yaşatılmadan aynı işsizlik fonunda olduğu gibi bir fon yönetimi haline getirilebilir ve çalışan işveren inisiyatifiyle değil kendi inisiyatifiyle bu haktan faydalanma şansını elde edebilir” diyor.

KIDEMİN KALKMASI MÜMKÜN DEĞİL

1930’lu yıllarda kıdem tazminatı bugünkü uygulamanın aksine bir (1) yıllık çalışma karşılığında değil beş (5) yıllık çalışma karşılığında ve otuz (30) günlük ücret yerine on beş (15) günlük ücret üzerinden ödeniyordu. “Bugün yürürlükte olan 2003 tarihli İş Kanunu’nda kıdem tazminatını düzenleyen bir madde yok” diyen Avukat Püren Kunt, “Kıdem tazminatının kalkıp, yerine bir havuz oluşturulması mümkün değil” diyor.

KIDEM ALMA HALLERİ AZALACAK

Halen geçerli olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince çalışanlar 7 hal ve şartta işverenlerinden kıdem tazminatı alabiliyorlar.

* İşveren tarafından haklı bir sebep olmadan işten çıkartılırsa,
* İşçi haklı bir sebeple işi bırakırsa,
* Erkek çalışanlar askerlik için işi bırakırsa,
* Emekli olmak amacıyla işçi işi bırakırsa,
* Emeklilikte diğer şartları tamamlayıp, tamamlaması gereken yaşı evinde geçirmek isteyen işçi işi bırakırsa,
* Kadın işçin evlendikten sonraki bir yıl içinde işi bırakırsa,
* İşçinin ölmesi hallerinde her çalışma yılına bir brüt maaşları tutarında kıdem tazminatı ödenir.

İŞÇİ TAZMİNATININ BU KADARINI KAYBEDECEK

Henüz tasarı taslağı halindeki “Kıdem Tazminatı Fonu” uygulamasında düşünülen oran yüzde 3 ile yüzde 4 arasında gidip geliyor. Tezel, “Tasarı bu şekilde yasalaşırsa bir yıl için alınacak rakam düşmüş oluyor” yorumunu yapıyor. Kıdem tazminatı fonunda aylık prim kesintisi yüzde 3 olursa aylık 2000 lira brüt ücreti olan bir çalışanın yıllık kıdem tazminatı kaybı 1280 lira. 10 yıllık kaybı ise 12 bin 800 lira. Yüzde 4 oranı tercih edilirse bu kere aylık kayıp 1040 lira, 10 yıllık kayıp 10 bin 400 lira olacak.

Günün Önemli Haberleri