Kıdem tazminatı neden rafa kalktı?
Abone oltv8’de Erkan Tan’ın bugünkü konuğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik oldu. Gündemi değerlendiren Çelik önemli açıklamalarda bulundu.
tv8’de Erkan Tan’ın bugünkü konuğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik oldu. Gündemi değerlendiren Çelik önemli açıklamalarda bulundu. Başlıklar özetle şöyle;
“Her hükümet ister ki asgari ücret daha yüksek olsun.”
“Hükümetlerin asgari ücreti arttırması hükümetlerin aleyhine bir durum değil. Her hükümet ister ki asgari ücret daha yüksek olsun. Neden ister; çünkü vergi gelirleriniz artacak. Vatandaş da memnun olur. Türkiye’de enflasyon oranları belli biz bugüne kadar, bu asgari ücret artışına kadar asgari ücrette %301 artış gerçekleştirdik. 2002’de 184TL olan asgari ücret bugün 774TL artış oranı %300’ün üzerinde. Reel artış ise %65. Demek ki biz enflasyona karşı asgari ücretlimizi ezdirmiyoruz. Biliyoruz yeterli değil ama dengeleri sağlamak durumundayız. 2013’ün ikinci 6 ayında asgari ücret 804TL’ye çıkacak.”
“Kıdem tazminatları rafta!”
“Kıdem tazminatı kamuda çalışanlar için bir güvencedir. Özel sektörün bazı dallarında, bazı sektörlerde de güvence olarak görülebiliyor ama önemli bir düzeydeki çalışanlarımızın kıdem tazminatını hak ettiklerine rağmen alamadıklarını biliyorum. OECD ülkelerine baktığınız zaman, kıdem tazminatı en yüksek olan ülkelerden biriyiz. Kıdem tazminatı sistemi çok yönlü sıkıntıları beraberinde getiriyor. Öyle bir sistem kuralım ki her ay çalışan vatandaşın kendi hesabına tazminat yatsın. Bir ay çalıştığınızda bireysel hesabınıza bu para yatsın. Bu fon uygulaması özellikle işçiler açısından adaletsizliği ortadan kaldırıyor. 12 ay çalışma zorunluluğu yok. Bir ay bile çalışsanız paranız yatacak. Onun için biz tartışalım diyoruz. İşçi sendikalarımız biz bunu tartışmayız dediler. Sayın Başbakan’ımız dedi ki biz oturup bir masada uzlaşılamayan bir konunun kamuoyunda tartışılmasını doğru bulmuyoruz. Biz rafta bıraktık bu konuyu.”
“Millete yanlış yapan hesabını yargıda veriyor!”
“Geçmişte Türkiye çok şeyler yaşadı. Çok sıcak bir geçmiş. Dolayısıyla orada yaşanan hadiseleri bugün yargı sistemimiz demokrasi anlayışımız sorgulama noktasına gelmiş ise bence bundan rahatsız olmamamız lazım. Bu önemli bir şeydir. Hukuksuzluğu hukuk yoluyla çözme noktasındaysa Türkiye bu iyi bir şeydir. Bundan rahatsız olacak ne var? 28 Şubat’ta birçok şey yaşanmadı mı? Ben mi ayırdım, siz mi ayırdınız sermayeyi. Vatandaşları ben mi tasrif ettim? Ayrımcılıklar, baskı, tehdit yaşandı o süreçte. Bugün çalışma hayatımızda neler yaptığımızı, Sayın Başbakan’ımızın ne hizmetler yaptığını görüyor herkes. 10 yıllık Türkiye nereden nereye geldi herkes görüyor. Bu hizmetleri o itham edilen insanlar yaptılar. Onlar ne yaptılar? 28 Şubat’taki uygulamalarıyla Türkiye’yi 2000 yılında iflasa getirdiler. O 3-4 sene içerisindeki o müdahalenin faturalarını Türkiye ağır bir şekilde, ekonomik krizlerle ödedi. Aslında o gün dik duramayan siyasilerde hesabını sandıkta verdiler. Onun için o süreçlerde yaşananları görmemezlikten gelmek, yaşananları duygusal başka bir boyuta çekmek değil, millete kim yanlış yapmışsa bence hesabını yargıda veriyor.”