Kıdem tazminatı hakkımız
Abone olTurk-iş kıdem tazminatının, ödün verilmez ve vazgeçilmez bir kazanılmış bir hak olduğunu belirtti.
Türk-İş Başkanlar Kurulu, hükümetin IMF ve Dünya Bankası'nın
talebi ve bazı işverenlerin zorlamasıyla gündeme getirmeye
hazırlandığı istihdam üzerindeki sosyal kesintilerle ilgili
paketle, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, istihdam vergileri,
zorunlu istihdam ve asgari ücretin yeniden düzenlemeyi amaçladığını
bildirdi.
Türk-İş Başkanlar Kurulu dün İstanbul'da Tekgıda-İş sendikasında
biraraya gelerek Türkiye'nin ve çalışma yaşamının önemli gündem
maddelerini değerlendirdi.
Toplantıdan sonra yayımlanan sonuç bildirgesinde, hükümetin IMF ve
Dünya Bankası talepleri doğrultusunda ve bazı işverenlerin
zorlamalarıyla, istihdam üzerindeki sosyal kesintilerle ilgili bir
paketin gündeme getirmeye hazırlandığı belirtildi. Bu paketle kıdem
tazminatı hakkı, işsizlik sigortası, istihdam vergileri, zorunlu
istihdam ve asgari ücretin yeniden düzenlenmesinin amaçlandığını
vurgulandı.
Kıdem tazminatının, ödün verilmez ve vazgeçilmez bir kazanılmış
"işçi hakkı" olduğuna işaret edilen bildirgede, kıdem tazminatının
özüne dokunulmasının ve kazanılmış hakların geriye götürülmesinin,
işsizlik sigortasında işçilerin katkılarıyla biriken fonların başka
amaçlarla kullanılmasının, zorunlu istihdamın kaldırılmasının ve
asgari ücretin bölgeselleştirilerek düşürülmesinin asla kabul
edilemeyeceği belirtildi.
Bildirgede, insan onuruna yaraşır iş ve geçim şartlarını sağlamak
durumunda olanların, işsizlerin ve yoksulların çaresizliğini temel
alarak politika geliştirilmesinin kabul edilemez bir yaklaşım
olduğu kaydedildi.
Bildirgede, hükümetin reform adı altında yasalaştırdığı, Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın, Anayasa'da ifadesi
bulunan "Sosyal hukuk devletinde kişinin korunması, sosyal
güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanmasıyla olanaklıdır"
anlayışıyla bağdaşmadığı, dar geliriyle yaşam mücadelesi veren bir
kesimin zorunlu emeklilik sisteminden dışlandığı ve emekli olma
haklarının ortadan kaldırıldığı vurgulandı. Bildirgede yalnızca
emeklilik değil, sağlık alanında da önemli hak kayıplarına neden
olduğuna işaret edilen yasanın Türk-İş'in öneri ve uyarıları
dikkate alınarak, yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan sekiz aylık
sürede yeniden değerlendirilmesi ve yanlışların düzeltilmesi talep
edildi.
ŞEKER ÖZELLEŞİRSE YABANCI TEKELİN ELİNE
GEÇER
Bildirgede, şeker sanayinde yapılmak istenen özelleştirmeyle
karlılığı yüksek üç fabrikanın özel sektöre devredilmesinin
amaçlandığı belirtilerek, bu özelleştirmeyle, Türkiye'nin şeker
sanayinin yabancı tekellerin eline geçeceği, 20'ye yakın şeker
fabrikasının kapanacağı, bu durumun şeker sanayinden geçimini
sağlayan işçi, çiftçi, taşıyıcı gibi 6 milyon kişinin işsiz
kalmasına neden olacağı savunuldu.
Özelleştirme takviminde yapılan ertelemenin sorunun çözümüne
yetmeyeceğini savunan Başkanlar Kurulu, hükümeti kararından
vazgeçmeye çağırdı. Başkanlar Kurulu, Türkşeker'in
özelleştirilmesine karşı Şeker-İş Sendikası'nın mücadelesinin
sonuna kadar destekleneceğini açıkladı.
Türk-İş'e bağlı sendikaların önemli sorunlarla karşı karşıya
olduğuna işaret edilen bildirgede, yaşanan zorlukların bazı
işverenlerin tutumundran ve mevcut yasal çerçevenin örgütlenme
açısından yeterli derecede koruyucu olmamasından kaynaklandığı ve
gerekli yasal düzenlemenin yapılması gerektiği kaydedildi.
Hükümetin sendikal hak ve özgürlüklere yönelik tutumuna karşı
siyasi tavrını ortaya koyma kararı alındığı belirtilen
bildirgesinde, "Anayasal düzene, laik, demokratik, sosyal hukuk
devletine ve üniter devlet yapımıza bağlılığını açıkça ifda
ederken, bu konuda zaafiyet gösterenlere karşı mücadele etme
kararlılığındadır" denildi.
MİTİNG 25 HAZİRAN'DA
Bildirgede, başta kıdem tazminatı hakkı olmak üzere, Hükümetin ve
bazı işvenelerin kazanılmış haklara karşı tutumlarını protesto
etmek, örgütlenme hakkının önündeki engellerin kaldırılmasını
sağlamak ve tekstil işkolundaki işçilerin sorunlarını dile getirmek
amacıyla, 25 Haziran'da Bursa'da, Teksif Sendikası'nın önclüğünde
kitlesel miting yapılmasına karar verildiği kaydedildi. Bu mitingin
ardından yapılacak diğer bölgesel ve merkezi mitinglerin 14-15
Ağustos günlerinde yapılacak Başkanlar Kurulu toplantısında
kararlaştırılacağı belirtildi.
Kaynak: