Kıbrıslı Türk ailenin büyük vefası
Abone olYıllar sonra eski evini görmek için Kuzey Kıbrıs'a geçen Krikau'yu büyük bir sürpriz bekliyordu.
İngiltere'de yayınlanan The Times gazetesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin günlük geçişleri serbest bırakma kararının ardından 29 yıl önce evlerini terk eden pek çok Rumun buralara yeniden dönme imkanı bulduğunu ve dönenlerin de geride bıraktıkları şahsi eşyalarına kavuşabildiklerini duyurdu. Bu durumun iki toplum arasındaki iyi niyetin gelişmesine önemli katkı sağladığını belirten gazete, Elleda Kiriaku adlı Rum kadının, 29 yıl önce Türk askerlerinin yaşadığı bölgeye geldiklerini duyunca mücevherlerini evinin arka bahçesine gömüp aceleyle kaçtığını hatırlattı. Kiriaku'nun birkaç gün içinde evine geri dönmeyi umduğunu, ancak bunun mümkün olamadığını da belirten Times, şunları kaydetti: ''Köyüne geçen hafta döndüğünde, pek çoğu evliliğinin anısı olan mücevherlerini bulmaktan çoktan ümidi kesmişti. Ancak onu bir sürpriz bekliyordu. Şu anda evinde yaşayan Zerrin Doğan'ın kızı 10 yıl önce bahçede oynarken mücevherleri bulmuş ve Doğan aralarında altın haçlar, bilezikler, Makarios kabartmalı altın liraların da bulunduğu bu kıymetli paketi kendisi için güvenlik altına almıştı.'' Doğan'ın bunu, altınların gerçek sahibinin bir gün evine dönme şansını bulabileceği umuduyla yaptığını duyuran gazete, evin yeni sahibi Kıbrıslı Türk kadının, Elleda Kiriaku'nun bir gün aralarında evlilik halkasının da bulunduğu bu manevi değeri yüksek paketi geri almak isteyebileceğini düşündüğünü bildirdi. Zerrin Doğan'ın, paketi Kiriaku'ya teslim ettikten sonra, ''Bugün sırtımdan büyük bir yük kalktı, şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum'' dediğini belirten gazete, Rumların Türk kesimine geçmeye başlamasından bu yana benzeri iyi niyet görüntülerine sıkça rastlandığını anlattı. EVLİLİK RESMİ Yaşlı bir Rum çiftin, günü birliğine geldikleri Türk tarafında, yıllar önce terk ettikleri evlerinin duvarında hala kendilerine ait evlilik resminin asılı olduğunu gördüklerini belirten gazete, 45 yaşlarındaki Rula Savvidu'nun ise kendisinin yetiştirildiği evde yaşayan Türk ailenin mobilyalarını bile değiştirmediğini gördüğünü anlattı. Aile, Rum kadının babaannesinin yatağını kullanıyor, kitaplıklarda Rumca ansiklopediler duruyor ve kendisiyle kız kardeşinin sallandığı salıncak bile varlığını koruyordu. Savvidu'nun duygularını, ''Evi böyle görünce dizlerimin üzerine çöküp kaldım'' diye anlattığını bildirdi. Savvidu'nun evinde Güney'den kaçıp Kuzey'e gelmek zorunda kalan bir Türk çiftin yaşadığına dikkati çeken gazete, söz konusu ailenin Savvidu'nun anne ve babasının nişan ve düğün fotoğraflarını bile sakladığını anlattı. Bu arada, bazı Rum ailelerin hayal kırıklığı yaşadığını da bildiren gazete, ''Ama 29 yıl sonra yaşadığı köye dönüp, savaş sırasında yardımlarıyla ailesini ve kendisini kurtaran Türk gence teşekkür etmek isteyen, ancak gencin yakınlarından (siz gittikten üç-dört gün sonra o da öldü) yanıtını alan Rumlar da var. Onlar 20 yıl bekleyen teşekkürü etmeyi başaramamanın üzüntüsünü duydular'' diye yazdı.