Kıbrıs’ın dünü bugünü ve yarınını anlattı
Abone olKKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, "Ne için Avrupa Birliği içine devlet olarak gireceğiz. Türkiye adayı olduğu Avrupa Birliği’ne aske...
KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, "Ne için Avrupa Birliği
içine devlet olarak gireceğiz. Türkiye adayı olduğu Avrupa
Birliği’ne askeri hareket düzenleyemeyecek. Bir anlaşma olacaksa bu
anlaşmada en önemli teminatımız kendi devletimizdir. Bundan
vazgeçtiğimiz anda hiç bir teminat geleceğimizi kurtarmaz.
Yarınımız bu anlamda büyük soru işaretleriyle dolu bir masada
tartışılmaktadır" dedi.
KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Necmettin Erbakan Vakfı
tarafından Ankara’da düzenlenen “Kıbrıs’ın Dünü Bugünü ve Yarını”
konulu sempozyuma katıldı.
Sempozyumda konuşma yapan Denktaş, dün başlayan özlü görüşmelerde
önceden talep edilen şekilde bir anlaşmaya varılırsa Türkiye’nin
etkin ve fiili garantisi anlaşma içinde yer alsa da almasa da
hiçbir şeyin değişmeyeceğini, etkin ve fiili garantinin kağıt
üstünde kalacağını ifade ederek, "Ne için Avrupa Birliği içine
devlet olarak gireceğiz. Türkiye adayı olduğu Avrupa Birliği’ne
askeri hareket düzenleyemeyecek. Bir anlaşma olacaksa bu anlaşmada
en önemli teminatımız kendi devletimizdir. Bundan vazgeçtiğimiz
anda hiç bir teminat geleceğimizi kurtarmaz. Yarınımız bu anlamda
büyük soru işaretleriyle dolu bir masada tartışılmaktadır”
dedi.
Kıbrıslı Türkler olarak dünya ile bütünleşme, rekabete hazır olma
konusunun önünü aşmaları gerektiğini değinen Denktaş, “Bunun için 2
yol var. Birincisi kendi hükümetlerimize kendi insanımıza düşer,
diğeri dünyaya düşer ama boş verin orada bir şey gelecek değil.
Türkiye’ye düşer. İki ülke arasında serbestçe ticaret
yapabildiğimiz serbestçe dolaşabildiğimiz müddetçe dünyanın
uygulamakta olduğu izolasyon vız gelir tırıs gider” diye
konuştu.
‘Kıbrıs’ denildiği zaman doğalgaz ve petrolün tartışıldığına dikkat
çeken Denktaş, ‘petrole ve doğalgaza ulaşmak için Kıbrıs Sorununu
çözmeliyiz’ denildiğini ifade ederek, “O petrolde, doğalgazda
sadece bizim hakkımız yok. Kıbrıslı Türkler olarak 1960’tan dolayı,
Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridi Türkiye’ye ait. Türkiye’nin izni
olmaksızın bu bölgede münhasır ekonomik bölgede hiç bir devlet
anlaşma yapamaz. Bütün kıyıdaş ülkelerin onay vermesi gerekir.
2003’ten beri ikaz etmemize rağmen önce Mısır’la, İsrail’le,
Lübnan’la şimdi de Yunanistan’la, Rum Tarafı Münhasır Ekonomik
Bölge Anlaşmaları imzalamaktadır. Bu ne demektir, Türkiye’nin
yıllardır ‘Ege Sorunu’ diye çektiği sorunun Akdeniz’e ithal
edilmesidir. Buna izin vermemeli Türkiye siyaseten, hukuken,
diplomatik açıdan müdahale edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
2023’ten itibaren çıkacak petrolün ve doğalgazın gidebilmesi için
Türkiye’ye ihtiyaç duyulacağına vurgu yapan Denktaş, şöyle
konuştu:
“Boru Hattıyla Türkiye üzerinden geçmesi en ekonomik olanı.
Diplomatik açıdan, hukuken Rum tarafının girişimlerini engellemek
için Türkiye hareket etmeli. Kıbrıs’ta çözüm yoluyla ancak o
doğalgazdan o petrolden Rumlar’ın da fayda edebileceği
gösterilmeli. Bir başka deyişle doğalgaza ulaşmak için Kıbrıs’ı
çözme yerine Kıbrıs Sorununu çözmek için kullanılmalı, kimine göre
fırsat kimine göre tehdit. Ama Kıbrıs Türkü’nün hakkından
vazgeçilmemeli.”
Avrupa Birliği’nin görüşmelere temsilci koymak istediğine işaret
eden Denkraş, masada Kıbrıslı Rumlarla değil Avrupa Birliği ile
tartıştıklarını vurgulayarak, “Anlaşma ne olursa olsun, günün
sonunda Avrupa Birliği normları, serbest dolaşım, serbest yerleşim,
özgürlükler hayatta geçerli olacağına göre, Ada’da sadece Türkçe
konuşan, Avrupa Birliği vatandaşı unsurlar olarak kalacağız.
Kıbrıs, yıllardır özledikleri, başaramadıkları Ellen Adası’na
dönüşecektir" ifadelerini kullandı.
(İHA)