Kıbrıs çıkarmasını anlattı
Abone olDeniz Yarbay İbrahim Neşet İkiz, 39. yıl dönümünde Kıbrıs Barış Harekatı’nı anlattı. Çıkarmayı anlatan İkiz, "İnanın bir rüzgar gibi çıktık...
Deniz Yarbay İbrahim Neşet İkiz, 39. yıl dönümünde Kıbrıs Barış
Harekatı’nı anlattı. Çıkarmayı anlatan İkiz, "İnanın bir rüzgar
gibi çıktık ve bir baskın şeklinde çıkmanın mutluluğunu yaşadık. O
ilahi bir güçtür" dedi.
20 Temmuz 1974 günü, Türkiye uluslararası anlaşmalardan doğan
hakkını kullanarak 15 Temmuz’da yapılan faşist darbenin sonrasında
yaşanan kaosa son vermek ve Kıbrıslı Türklerin hayatını emniyete
almak maksadıyla Cumhuriyet tarihinin ilk milli savaşına girerek
Kıbrıs’a çıkmıştı. 39 yıl önce yine bir cumartesi gününün şafağında
adı sonradan bu plajda şehit olan Tank Üstteğmen Yavuz Sokullu’nun
adıyla “Yavuz Çıkarma Plajı “olarak anılan Pladani’ye ilk çıkan;
iki taburlu özel bir birlik olan Amfibi Deniz Piyade Alayı oldu.
Bir çıkarma harekatının en kritik görevi olan sahile ilk hücumu 800
kadar personelle 11 şehit, 60 yaralı ile gerçekleştiren, daha sonra
sancağına “altın üstün cesaret ve feragat madalyası” takılan alayın
Komutanı Deniz Yarbay İbrahim Neşet İkiz, plajdaki o kritik
dakikaları 39 yıl önce çıktığı noktada anlattı:
“Yaşa kapak atıp bir rüzgar gibi alayımız kıyı başını tutmak için
Allah Allah sesleri arasında çıktı. Yüce Allah sana şükürler olsun,
çok şükür ulu tanrım dediğimi hatırlıyorum… Şükür ettim."
"İnanın bir rüzgar gibi çıktık ve bir baskın şeklinde çıkmanın
mutluluğunu yaşadık. O ilahi bir güçtür, ilk çıkışlar daima çok
büyük mukavemet ile karşılaşır, her an bir çıkarmanın beklenildiği
bu güzel adanın, hiç beklenilmeyen noktasına bir rüzgar gibi
çıktık. Yaşa kapak atarak, ıslanarak çıktık ondan sonra emrime
verilen kara istikam timine olanaklarımızın içerisinde kumdan
iskeleler yapma emrini verdim. Oğuz Serçinlioğlu astsubay derhal o
işe girişti."
Emekli Albay İkiz, sahilde ve civarda bulunan sivillerin ve silahlı
Rum askerlerinin durumunu ise şöyle anlattı…
“Yüzenler vardı... Yabancılardan, turistlerden aileler vardı,
hepsini, sivilleri ve daha sonra silahlı yakaladıklarımızı enterne
ettik.
Yakaladığımız hiç bir esirin kılına zarar gelmemiştir ve ayrıca ben
Asteğmen Veli doktoru aradım. Gittim sivillerin yanına. Çok telaşlı
ve stres içinde gördüm. Esirlere de müsterih olun, bir çıkarmaya
mecbur olduk. Karşı taraftan mukabele görmezsek harp bile
etmeyeceğiz dediğimi hatırlıyorum."
"Savaşta kaideler vardır. Bunlara ne kadar uyarsanız, bir ilahi güç
sizi o kadar korur... Ben buna hep inandım ama her gün eğitim
sahasına çıktık, hep iyi niyetimizle koştuk, inanın bilerek kimseye
zaiyat vermemeye çalıştık ve bu yüce duygular bizi daha da güçlü
yaptı, inançlı yaptı.”
Amfibi Deniz Piyade Alayı daha sonra ilerleme sırasında tank
hücumuna maruz kaldı. İlk şehitlerini verdi. Üç saat bölgede göğüs
göğüse çarpışarak geriden gelecek kara birliklerine emniyetli bir
bölge hazırladık. İkinci kademede çıkan zırhlı ve mekanize
birlikler ve piyadeler taarruzu geliştirdiler. Aynı gün aynı
saatlerde Beşparmak dağları gerisine havadan atlayan, inen ve
taarruzlarını çıkarma bölgesine doğru geliştiren komando birlikleri
ile birleşilerek üçüncü gün harekatın birinci bölümü başarıyla
tamamlandı."
Kırkıncı yılına adım atılan Barış Harekatı’nın unutulmaz komutanı
Neşet İkiz, o günleri anarak çıktığı plaja adımladı. Plaj üstünde
yer alan özgürlük anıtını inceledi. Çıkıştan üç saat sonra gelen
yeni birliğin komutanı Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu’nun adının
verildiği ve ilk gün şehit olan 9 askerinin yattığı şehitliği
ziyaret etti, şehitlerin ruhuna Fatiha okudu ve şehitlik defterini
imzaladı.
(İHA)