Kıbrıs çıkarması için inanılmaz iddia!
Abone olİngiliz arşivleri açıldı. 1974'teki Kıbrıs çıkarmasıyla ilgili bilinmeyen gerçekler ortaya çıktı.
Yıllardır İngiliz Arşivleri’ndeki belgeleri tarayan
tarihçi Doç. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, 2006’da açılan 1974 senesine
ait belgeleri inceledi ve Kıbrıs Barış Harekatı’na ilişkin bugüne
kadar hiç dile getirilmeyen bilgilere belgeleriyle ulaştı.
Bilgin'in bulduğu belgelere göre Harekatın mimarı Bülent Ecevit
değil, Necmettin Erbakan’dı
Doktora çalışması için girdiği İngiliz Ulusal Arşivi’nde tam 10 yıl
boyunca çalışan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında
yaşananlara ilişkin çok ilginç ve bugüne kadar hiç anlatılmayan
konuları içeren belgelere ulaştı. “Büyük Güçler, Türkiye ve Kıbrıs
Meselesi (1967-1975)” başlıklı TÜBİTAK projesi için 2005 ve 2006
yıllarında altı ay İngiliz Arşivleri’ni tarayan Bilgin, bu önemli
belgeleri ilk kez star Pazar’a açıkladı...
Harekatın mimarı Bülent Ecevit değil, Necmettin
Erbakan’dı
İngiliz Ulusal Arşiv belgeleri, kamuoyunda bilinenin aksine Kıbrıs
Barış Harekatı’nın mimarının merhum Başbakan Bülent Ecevit
değil dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan olduğunu ortaya
koyuyor. Bu, Ankara’daki İngiliz büyükelçinin, İngiliz
Dışişleri’ne yazdığı raporlar ve İngiliz Başbakanı ve kabinesinin
konuyu değerlendirirken, oraya katılan devlet adamlarının
konuşma tutanaklarından anlaşılıyor. Ecevit’in
Londra ziyareti ve Türk ile İngiliz hükümeti arasındaki
yazışmalardan da Ecevit’in harekat konusunda isteksiz
davrandığı ve savaşa girmeden bir çözüm aradığı
görülüyor.
Ecevit savaş istemiyordu
Yine belgeler gösteriyor ki Kıbrıs Harekatı’nın yapılmasında, icra
safhasında Necmettin Erbakan daha aktif ve istekli.
Ecevit’in ise savaşa yanaşmadığı görüntüsü ortaya çıkıyor.
Dönemin İngiltere Büyükelçiliği’nden giden raporlarda Erbakan’ın
Genelkurmay ile aynı çizgide ve harekatın gerekli olduğunu,
niyetinin tüm Kıbrıs’ın alınması olduğu belirtiliyor. Erbakan’ın
dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar ve Türk
ordusuna tam destek verdiği de belgelerde yer
alıyor.
Türk istihbaratı bilgi sızdırmadı İngilizler harekat
tarihinde yanıldı
İngiliz Arşivleri’ndeki belgelere göre, İngiliz askeri istihbaratı,
Türkiye’nin birinci askeri harekatı 22 Temmuz 1974’te yapacağını
öngörmüştü ancak yanıldı. Bu bilgi Savunma Bakanlığı’na ait
istihbarat raporunda geçiyor. Türkiye, harekatı 20 Temmuz
cumartesi sabahı gerçekleştirdi. Belgeler, Türk
Genelkurmay Başkanlığı’nın iç istihbaratının sağlam ve güçlü
olduğunu, harekat planlarının dışarıya sızdırılmaması konusunda çok
etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye Kıbrıs’ın tamamını ele geçirse maceraya
sürüklenecekti
Ayrıca İngiliz istihbaratı 14 Ağustos’ta başlayan ikinci harekatla
Türkiye’nin adanın tümünü ele geçirebileceği öngörüsünde
bulunmuştu. Ancak, İngiliz askeri otoriteleri bunun Türkiye için
riskli olacağını zira adanın tümü ele geçirildiğinde Rumların
gerilla harekatına girişip Türkiye’yi uzun ve çetin bir maceraya
sürükleyebileceklerini raporlarında belirtmişlerdi. Raporlarda
ayrıca Türkiye için en doğru stratejinin adanın yarısını ele
geçirerek daha sonra bunun siyasi pazarlık unsuru olarak
kullanılmasının uygun olacağı değerlendirmesi yapılmış.
Harekatı durdurmaya İngiliz ordusunun gücü
yetmedi
Özellikle, Rum ve Yunan yanlısı bir siyaset izleyen dönemin
İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan, Türkiye’nin askeri
harekatını önlemeyi çok arzu etmekteydi. Türkiye’yi durdurmak için
ABD’ye çeşitli defalar ısrarlı müracaatlarda bulunduysa da
Amerikan yönetimi, Callaghan’ın bu isteğini hep reddetti.
ABD yönetimi, özellikle dönemin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger,
her fırsatta Türkiye’nin, Yunanistan’dan da Kıbrıs’tan da daha
önemli olduğunu ifade etti. Ancak, Callaghan’ı asıl büyük hayal
kırıklığına uğratan kendi Genelkurmayı oldu. İngiliz
Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’yi durdurma konusundaki
ısrarlı taleplerine karşı İngiliz Genelkurmayı,
‘İngiliz ordusunun Türkiye’yi durdurmaya gücünün
yetmeyeceği’ raporunu vererek Callaghan’ı derin bir
sukut-i hayale uğrattı. İngiliz Genelkurmayı verdiği cevapta,
Adana’dan kalkan Türk savaş uçaklarının iki dakika sonra Kıbrıs’ta
olacağını belirterek İngiliz Savaş gemileriyle Türkiye’yi
durdurmanın mümkün olmayacağını ve bir fayda sağlamayacağını rapor
etti. Ayrıca raporda, Soğuk Savaş dönemi şatlarında İngiltere’nin
böyle bir teşebbüste bulunmasının İngiliz askeri stratejisine uygun
olmayacağı ifadesine de yer verilmiş.
İstihbarat zafiyeti birinci harekatı
durdurdu
Arşiv belgelerine göre birinci Türk askeri harekatının istihbarat
zafiyeti nedeniyle durduğu ortaya çıkıyor. Zira belgelere göre
Türkiye, Rumların adada yaptıkları büyük silah yığınağından ve
sahip oldukları milis gücü ve askeri teçhizattan yeterli ölçüde
haberdar değildi. İngiliz Arşivleri, 1968-74 yılları arasında hemen
her hafta gerçekleşen ve Rum gizli silahlanmasıyla ilgili bilgiler
veren yüzlerce istihbarat raporlarıyla dolu. Türk istihbaratı ise
bu Rum silahlanma faaliyetlerinden ancak büyük çapta olan
bazılarını tespit edebilmiş. Bu nedenle Türk askeri ilk çıkarmayı
yaptığı zaman ummadığı kuvvetli bir Rum direnişiyle karşılaştı.
İki toplumu aynı adada bir arada tutmak mümkün
değil
Arşivlerdeki belgelere göre dünyada Yunan dernek ve kuruluşları
adına ne kadar kurum varsa, örneğin Güney Afrika’daki bir Yunan
derneği gerek Birleşmiş Milletler ve gerekse ABD, AET, İngiltere ve
Fransa gibi devletlere Türk ordusunun haksız bir işgal
gerçekleştirdiğine, bunun illegal olduğuna ilişkin propaganda
raporları göndermiş. Türkiye ise kendi haklılığını
anlatmak için doğru dürüst bir teşebbüste bulunmamış.
Özellikle 1975 yılında Fransa ve Rusya hariç, Avrupa
devletlerinin Kıbrıs’ta iki toplumlu bir devlet olması gerektiğine
artık düşünce bazında da olsa erişmiş. İngilizler, kendi
iç değerlendirmelerinde ‘1963-64-67 olayları çıktı, sonrasında 1974
harekatı başladı. Bütün bunların sonucunda anlaşıldı ki burada iki
toplumun bir arada zorla tutulması pek mümkün değil. İki devletli
çözümün de artık alternatifli bir çözüm olarak görülmesi gerekir’
denilmiş.
Yurtdışından destek görmeyince yüzde 2 toprak barajı
aşılamadı
Birinci harekattan sonra Yunanistan eski Başbakanı Kostas
Karamanlis’in amcası Konstantin Karamanlis iktidara geldi. İngiliz
Dışişleri’ne ait belgelere göre Türkiye ile aslında bir anlaşmaya
da çok yaklaşmıştı. 1975’teki görüşmelerde Türkiye yüzde 33 toprak
istiyordu, Karamanlis ise yüzde 31’e ancak razı oluyordu. Aradaki
yüzde 2’lik pay için anlaşmazlık çıktı, çözüm için arkası gelmedi.
O dönemde Türk-Yunan müzakerelerini uluslararası alanda da
destekleyecek bir ortam olmadı. Çünkü ABD, Mısır-İsrail savaşına
odaklanmıştı, ayrıca Watergate skandalı sürüyordu. İngiltere ise
İrlanda’da başlayan olaylarla ilgileniyordu.
Tartışma gündeme gelmiş ve Rahşan Ecevit yanıt
vermişti
Kıbrıs Barış Harekatı emrini kimin verdiği tartışması daha önce
gündeme gelmiş, Erbakan’ın “Emri ben verdim” iddiasına Rahşan
Ecevit “Bu, bir günde alınmış bir karar değildir. Baskın
basanındır, önceden kimseye haber verilmez. Bülent Bey hazırlığını
yapmış, Genelkurmay’a sormuştu. Genelkurmay, harekat için hazır
olduklarını söyleyince Bülent Bey kararını verdi” yanıtını
vermişti. Ecevit, Erbakan’ın sözlerine karşılık “Bülent Bey çok
nazikti. Bundan ötürü, ne zaman Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili
bir konu gündeme gelse, Erbakan’a teşekkür ederdi” de demişti.