Keşke onlar ölmeseydi ben ölseydim
Abone olAfyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposunda meydana gelen patlamaya ilişkin süren duruşmada savunması alınan sanık Binbaşı ...
Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposunda
meydana gelen patlamaya ilişkin süren duruşmada savunması alınan
sanık Binbaşı Ali Duran, "Keşke onlar ölmeseydi, ben ölseydim"
dedi.
Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposunda
meydana gelen patlamayla ilgili Eskişehir 1. Hava Kuvvetleri
Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde dün başlayan duruşmanın ikinci
gününde, tutuksuz yargılanan Binbaşı Ali Duran’ın savunması
alındı.
Bu sabah saat 10.00’da devam eden duruşmada savunma yapan Binbaşı
Ali Duran, üzerine atılı suçları kabul etmediğini belirtti. Sadece
kendi işini yaptığını söyleyen Duran, "Keşke onlar hayatta olsaydı
ben ölseydim, onlarla birlikte orada olsaydım. Keşke kaderimiz
birlikte yazılsaydı. 13 Ağustos 2012 de göreve başladığım gün
yaptığım toplantıda, er ve erbaşların yaşam alanlarının
iyileştirilmesiyle ilgili işlerin neden yapılmadığını sordum. Benim
gelmemi beklediklerini söylediler. Bu işin denetlememle ilgisi yok"
dedi.
"SUSURLUK’TAKİ MÜHİMMATLARIN SEVK ÖNCESİNDE GEREKLİ MUAYENELERİ
YAPILMADI"
Savunmasına slayt gösterimiyle devam eden Duran, Susurluk’tan
Afyonkarahisar’a gönderilen mühimmatın içindeki 35 bin adet kritik
arızalı mühimmatın fotoğrafını göstererek, "Susurluk’taki
mühimmatların sevk öncesinde gereken muayeneleri yapılmadı. Taşınma
sırasında da bazı olumsuzluklar yaşanmış. Mühimmat ben göreve
gelmeden önce depolara gelişigüzel ve talimatlara uygun olmayarak
istif edilmiş. Özensizce depoya yerleştirilen sandıkların
kendiliğinden dahi devrileceği atlanmamalıdır" dedi.
Bu sırada şehit yakınlarından bazıları, “Bu bombaları şehit olana
askerlerinize gösterdiniz mi, bize bunları göstermeyin” diye
bağırarak fenalaştı. Mahkeme Başkanı, duruşmaya 10 dakika ara
verdi. Mahkeme salonunu dışına çıkarılan şehit yakınlarına sağlık
ekipleri tarafından müdahale edildi.
"MAHKEME TARAFLI" İDDİASI
Aradan sonra şehit Piyade Er Onur Fikret Dülger’n babası Zekai
Fırat Dülger, mahkeme heyetinin taraflı olduğunu, bu sebeple
davadan çekilmesini talep etti. Heyet tekrar ara verdi. Mahkeme
Başkanı, Dülger’e, “Bütün heyeti mi, yoksa sadece beni mi
reddediyorsunuz?” diye sordu. Dülger de ’Tüm heyeti’ diye cevap
verince Mahkeme Başkanı, “CMK’da, mahkeme heyeti olarak reddine
cevaz verilmediğinden, yasal imkansızlıklar sebebiyle talebin
reddine, CMK’nın 28. maddesine göre itiraz yolu açık olarak reddine
karar verdi" açıklamasını yaptı.
"PATLAMAYI EVDE ÖĞRENDİM"
Bunun ardından savunmasına devam eden Duran, "Bilirkişi raporundan
belirtildiği gibi personeli aşırı yormadım. Günlük ortalama 7 saat
uyumalarına imkan verdim. Çalışanları nöbetten daha düşürdüm. 4
Eylül’de saat 09.00-10.00 gibi başlayan çalışmalar saat 22.00’de
sonlandırıldı. İkinci gün çalışmaları erken başladı. Saat 17.00’de
bitirilmesini istedim. Bölükten ayrılmadan önce İkmal Takım
Komutanı Üsteğmen Tuncay Aydın ile görüştüm. Kendisi bana
çalışmaların sonuna gelindiğini, kalan mühimmatın içeriye
taşındığını söyledi. Bunun üzerine 19.30’da kışladan ayrıldım.
Patlamayı evde öğrendim. Tuncay Aydın bana doğru bilgi verseydi
görevimin başında olurdum" dedi.
Bir sanık avukatı, savunma hakkına müdahale edildiği gerekçesiyle
bir şehit yakınıyla tartışma yaşadı. Bunun üzerine mahkeme heyeti
duruşmaya ara verdi.
Olayın meydana geldiği 5 Eylül 2012 tarihinde Afyonkarahisar
500’üncü İstikam Ana Depo Komutanlığı 4’üncü Mühimmat Bölge
Komutanı olan Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve
Üsteğmen Tarık Aydın, ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü
ile birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 22,5’er
yıl hapis cezası ve patlama sonucu oluşan 13 milyon 594 bin 114
liralık hazine zararının karşılanmasının istemiyle
yargılanıyor.
(İHA)