Hak arayanların, büyük bir
öfkeyle, biriktirilmiş bir hınçla öldüresiye dövüldüğü,
üzerine biber gazı
sıkıldığı,
hükümetin icraatlarını
eleştirenlerin hepsinin aynı çuvala doldurulduğu,
neredeyse hükümete muhalif
herkese “terörist”
dendiği,
insanların çoğunun açlık
sınırının altında yaşadığı ama kimsenin umursamadığı,
hatta açlık sınırının
altında yaşayanların bile umursamadığı,
e bu durumda onları açlığa
mahkûm edenlerin “niye” umursayacağı,
gündemi saçma sapan
olaylarla doldurmaya çalışanların bolca olduğu,
kene de dâhil, kan emicilerin fazlasıyla var olduğu ve gündemin en
üst sıralarında olduğu,
her gün, her saat “hangi
ülkeye benziyoruz” diye sorular sorulan,
ama bir türlü cevap
bulunamayan,
rejiminin, dinci kadrolar
yüzünden tehlikede olduğu,
her köşesinde bombalar,
silahlar patlayan, masum insanları ölen,
güçlünün, güçsüzü ezmek için pusuda
beklediği,
güçsüzün
güç kazanmak için mücadele etmediği,
sorgulamayan,
düşünmeyen,
kendine
inanmayan,
geçmişini
öğrenmeyen,
geleceğini
umursamayan insanların
çoğaldığı,
adamsendeciliğin
insanlarının ruhuna işlediği,
rüşvetin
kol gezdiği
bir ülke
olmasaydı dünyada…
keşke barış koksaydı dağ
taş…
ve hep aşk yazabilseydik
ve hep sevda…
Keşke…