Irak'ın Kerkük kentindeki Mecidiye Camisi ve Tekkesi'nde yaklaşık 200 yıl önce başlatılan zikir merasimleri eski canlılığıyla devam ediyor. Her perşembe akşamı Kerkük’teki tekkede bir araya gelen vatandaşlar, önce ibadetlerini yapıyor, sonra "Ya Allah" diyerek zikre duruyor. Merasime Erbil, Süleymaniye, Bağdat ve diğer kentlerden de katılım oluyor. Kerkük’teki dervişler tarafından kurulan ve daha sonra Osmanlı Sultanı 1. Abdülmecit döneminde genişletilen tekke, ramazanın başlamasıyla daha çok ilgi görmeye başladı. Mecidiye (Büyük) Tekkesi Şeyhi Yusuf Zengene, zikirden sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu tekkede yaklaşık 200 yıldır dini ve kültürel programlarla birlikte zikir merasimleri yapılır. Önemli din adamları burada yetişir." dedi Osmanlı padişahı 1. Abdülmecit'in fermanıyla birer minare ve kubbe eklenmek suretiyle tekkenin genişletildiğini hatırlatan Zengene, sultanın tekkeye Hazreti Peygamber’in sakal-ı şerifini de hediye ettiğinini ifade etti. Zengene, o dönem sultanın eşinin de bu tekkede mürit olduğu bilgisini paylaştı. Yusuf Zengene, Şeyh Abdulkadir-i Gaylani'nin torunu Abdurrahman'ın bu tekkede ilk mürit olmasından dolayı Kadiri tarikatına mensup olduklarını dile getirdi. Mecidiye Cami ve Tekkesi ikinci Şeyhi Necat El-Askeri de "Burası sıradan bir tekke değildir. Yüzyıllardır burada ilim, ahlak ve tasavvuf bilimi okutuluyor. Irak'ın en önemli, ileri gelen din adamları ve tasavvuf insanları buradan mezun oldu." dedi. Her perşembe akşamı tasavvuf sevenlerin tekkede bir araya gelerek ibadet ettiğini ve zikir törenine katıldığını anlatan Askeri, "Irak'taki tüm değişikliğe rağmen bu tekke özünü kaybetmemiştir." ifadesini kullandı. Tasavvuf terminolojisinde zikir, "Allah'ı anmak, hatırdan çıkarmamak ve unutmamak" şeklinde ifade edilir.