Kerkük Barzani'nin kırmızı noktası

Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani, Kerkük'ü `Kürtler'in kırmızı' noktası olarak nitelendirirken, Türkiye'deki temasları sırasında "Bu konuda pazarlık yapmayacağız'' dediğini söyledi. Barzani, Irak'taki Saddam dönemine kabul edilen bayrağı görmeye tahammül edemediklerini söyledi. Barzani, Al Arabiya televizyonunun sorularını yanıtlarken, barış, demokrasi ve özgürlügün hizmetinde olduğunu, bunları `Kürdistan' olarak nitelendirdiği Kuzey Irak'ta bir dereceye kadar sağladıklarını, demokrasinin tüm Irak'a yayılmasını arzuladığını söyledi. Barzani, bir süre önce yaptığı "Kerkük için savaşabileceğinizi söylemiştiniz. Şimdi sizin silahlarınız, ordunuz var. Savaşacak mısınız?'' sorusuna şu karşılığı verdi: "Kerkük'e ilişkin biraz gerilere gitmek ve tarihe bakmak gerekir. Kerkük, Kürdistan'ın, ama aynı zamanda Irak'ın da bir şehridir. Bu şehir 1968'de Saddam'ın iktidara gelmesinden sonra büyük tahribatlara hedef oldu. Fakat, planlı bir tahribat süreci 1975'te başladı. 250 binden fazla Kürt, Kerkük'ten çıkarıldı ve Güney Irak'tan getirilen Araplar, Kürt bölgelerine yerleştirildi. Yani Kerkük'te tahribat süreci çok zalimane gerçekleştirildi. `Geçici İdare Yasasın'da üzerine anlaştığımız ve bu durumun nasıl çözülecegine dair bir takvim var. Bundan dolayı Kerkük'teki tahribat sürecinin sona erdirilmesini istiyoruz. Kerkük meselesi çok hassas ve bizce üzerine pazarlık yapılamaz. Kerkük'ün Kürdistani kimliğinden vaz geçmemiz mümkün değildir. Fakat, Kerkük'te Erbil, Duhok, Süleymaniye, Basra ve Musul gibi Irak'ın bir şehridir. Biz şimdi Irak devletinin bir parçasıyız. Baas rejiminin yıkılmasından sonra Irak'ın birliğini ve toprak bütünlüğünü savunduk. Irak'ın bölünmesine ilişkin korkulacak bir şey yoktur. Kerkük, Irak'tan kopmaz. Fakat, Kerkük'ün gerçek kimliği olan, Kürdistani kimliği tanınmalıdır.'' Barzani, Kürtler'in Kerkük'e el koyması konusunda Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin kaygıları bulunduğu hatırlatılınca, Irak'taki geçici yönetim ile imzaladıkları anlaşmaya bağlı olduklarını, buna göre, Kürtler'in sadece Kerkük değil, tüm Irak petrollerinden pay alacağını anlatırken, "Kerkük'ü istememizin nedeni petrol değildir. Biz Kerkük, Basra ve diğer yerlerdeki petrollerden de payımızı alacağız. Var olan petrol gelirleri bir bölgeye değil, tüm Iraklılar arasında bölüştürülecektir'' diye konuştu. "KERKÜK, KIRMIZI HATTIMIZDIR'' IKDP lideri Barzani, Kerkük'e bağlı köylerdeki tahrip edilen evlerin onarıldığını ancak, kent içindeki tahribatın olduğu gibi durduğunu anlatırken, ellerinde veri olmamasına rağmen burada Kürtler'in sayıca fazla olduğunu iddia etti. Mesut Barzani, şöyle devam etti: "Kerkük'ün Kürt, Arap, Türkmen, Asuri-Keldani, Ermeni ve orada yaşayan herkesin birlikte yaşamın iyi bir örneği olacağından eminiz. Kerkük, Irak için bir örnek olmalıdır. Kerkük meselesine üzerine durmadık. Türkler'e Kerkük'ün üzerine pazarlık edemeyeceğimiz Kürdistani kimlikli ve Irak'ın bir şehri olduğu şeklindeki düşüncelerimi ilettim. `Pazarlık yapmayacağız' demek, Kerkük, `bizim kırmızı hattımızdır' demektir. Yani, bizden Kerkük'ün Kürdistani kimliğinden vaz geçmemizi istemek, bizim kırmızı hattımızdır. Kerkük sorunu bizim bir iç meselemizdir. Hiç bir dış gücün bizim iç işlerimize müdahale etmesini istemeyiz.'' YENİ BAYRAK ARAYIŞI IKDP lideri Barzani, Kerkük'te tarihteki ilk Kürt devleti olan Mahabad Kürt Cumhuriyeti bayrağının asıldığı, daha sonra Amerikalılar'ın müdahalesi ile bunun indirilerek yerine Irak bayrağı asıldığı hatırlatılınca, Saddam döneminde kullanılan bayrağın Irak'ı temsil etmediğini savunarak, şöyle devam etti: "Biz yeni ve Irak gerçekliğini ifade eden, Irak'ı gerçek bir şekilde temsileden bir bayraktan yanayız. Kralık döneminde bayrakta iki yıldız vardı. Bayraktaki iki yıldız Irak'taki Arap ve Kürtler'i ifade ediyordu. Abdulkerim Kasım döneminde ise bayrakta Araplar'ın kılıcı ve Kürtler'in hançeri sembol olarak bulunuyordu. Biz bu sembollerin olduğu bir bayraktan yanayız. Bizim bölgemizde Irak bayrağı yok. Saddam'ın dalgalandırdığı bayrak altında, Halebçe şehri kimyasal silahlarla bombalandı. Bu bayrak altında, Kürdistan'ın 5 bin köyünden 4 bin 500 yıkıldı, 182 bin insan yersiz ve yurtsuz kaldı, Irak'ın her yanında toplu mezarlar oluştu. Bu bayrağın Irak'ta dalgalanmasını görmek istemiyoruz.'' İhsan DÖRTKARDEŞ, (DHA)