Keremcem askerde neyi özledi?
Abone olKeremcem askerden döndü ve sivil hayata uyum sağlamaya çalışıyor. Orada geçen günlerini ise şöyle anlattı;
Keremcem vatani görevini tamamladı, terhis olup yeniden
sahnelere, hayranlarının arasına döndü. Askerde en çok kalabalık
yaşama uyum sağlamakta zorlandığını anlatan yakışıklı şarkıcı, “Ben
yalnız kalmayı seven bir insanım. Ama orada birçok kişiyle beraber
yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz, yemek yiyor ve dinleniyorsunuz. Yani
yalnız kalma imkanınız yok” dedi.
Cem Vatan gazetesine askerliğini şöyle anlattı:
* Askerlik sana neler öğretti?
- Askerlikte “Nizamiye kapısından girince mantık kalmaz” derler ya,
öyle olmadığını anladım. Askeri kuralların hepsinin kendi içinde
mantığı var. Ama insan unsuru işin içine girince uygulamada haliyle
sapmalar oluyor. Bunu görmek şaşırtıcıydı tabii. Orada devamlı bir
şeylere şaşırdım zaten...
Keremcem
* Nelere şaşırdın mesela?
- Ben yalnız kalmayı seven bir insanım. Bir anda geri
çekilip yalnızlığımı yaşama özgürlüğü hoşuma gidiyor. Orada bunu
yapmak mümkün değildi. O süre boyunca birçok kişiyle
beraber yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz, yemek yiyor ve
dinleniyorsunuz. Yani yalnız kalma imkanınız yok. Bana kattığı en
önemli şey aslında bu zorunlu sosyalliğin tadını çıkarmayı ve
bununla yaşamayı öğretmek oldu. Yalnız kalabilme özgürlüğü insanı
bazen fazla yalnız bırakabiliyormuş. Askerlik bana sosyal anlamda
çok şey kattı.
* Hayatına ne gibi etkileri oldu?
- Yaklaşık 10 yıldır ertelediğim bu görevi tamamlamış olmanın
rahatlığı var üzerimde. Askere gitmemin insanlarda çok iyi bir
intiba yarattığını da düşünüyorum. Bunun için gitmedim tabii,
görevimi yaptım, ama bu görevi yerine getirmek gerçekten sizi
insanların gözünde güzel bir yere oturtuyor. Bunu görmek de
keyifliydi. Devamlı müzikle iç içeydim. Moral ekibindeydim,
askerlerimize moral konserleri veriyordum. Genelde
konserlerimi kızlar izler. Tümü erkek olan bir topluluğa ilk kez
konser vermiş oldu.
* O atmosfer nasıldı?
- Çok güzeldi. Onlar da sevgiyle yaklaşıyorlardı. ıçlerinde benden
nefret edenler olabilirdi; çünkü mesela kız arkadaşı beni
seviyordur falan... Ama öyle olmadı. şarkılarımı hep bir ağızdan
söylüyorlardı. Beraber şarkı söylemek keyifliydi.
BİRLİĞE ORTOPEDİK YATAĞIMLA GİTMİŞİM
DEDİKODUSU
* Askerliğini kısa dönem yaptın. Ya 15 ay olsaydı
süre?
- İnsan alışmak üzere yaratılmış bir varlık. Askerliğe de,
askerlikten sonraki sivil hayata da çok çabuk alışıyorsunuz.
Askerden döndüm, sivil hayata iki günde adapte oldum. Benimki altı
aylık bir dönemdi. Ama 15 ay giderseniz de psikolojinizi ona göre
hazırlıyorsunuz. Altı ayı bitirdikten sonra bana “Altı ayın
daha var” deselerdi eminim çok zor olurdu. Ama en başından
kendinizi buna şartladığınızda zaman çabuk geçiyor.
* Asker üniforması giymek nasıl bir duygu?
- Kamuflaj ilginç bir giysi. Konserler dışında devamlı kamuflajla
duruyordum. İlginç bir deneyimdi çünkü rahat bir şey değil.
Farklıydı tabii ama ona da alıştım. O sizin normal kıyafetiniz
haline geliyor. Sabah 06.00’da kalkıyorsunuz, onu giyiyorsunuz,
akşama kadar da çıkarmıyorsunuz.
* Orada en çok neyi özledin?
- Dönem dönem farklı şeyleri özledim. Bir ara geç kalkmayı
özledim. ıstediğim zaman müzik yapmayı, yalnız kalmayı
özledim. Hiç bu kadar sosyal bir dönem geçirmemiştim
hayatımda. Ben askerde onbaşıydım. En çok da rütbesiz hayatı
özledim.
* Yaşadığın ilginç bir anı desem?
- Birliğe ilk geldiğimde “Keremcem geliyor” diye bir merak vardı.
Tabii şehir efsaneleri de dolaşıyordu ortalıkta... Bu
efsanelerden biri askere kendi yatağımla geldiğimdi. Kendi
ortopedik yatağımı getirmişim ben! Bunu iki ay sonra
duydum.
ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLADIM
* Asker arkadaşlıkları terhisten sonra da devam ediyor.
Senin de böyle sağlam arkadaşlıkların oldu mu?
- Tabii oldu. Hatta ortak projeler yapmaya başladık. Çünkü müzisyen
adamlar vardı birlikte. Bunlardan biri Samsun Senfoni Orkestrası
şefi... Hatta 14 şubat Sevgililer Günü’nde onun orkestrası
eşliğinde güzel bir konser verdim.
* “Erkekler askere gittikten sonra olgunlaşır” derler.
Sence doğru mu?
- Bir bakıma doğru. Çünkü gerçekten rütbe ve toplu yaşam insana çok
şey öğretiyor. Ben toplu yaşama alışkın biriyim aslında. Dört yıl
yatılı okulda okudum. Ama bu kadar büyük bir toplulukta yaşamak
insanı gerçekten olgunlaştırıyor. Kaldı ki çok değişik insanlarla
askerlik yapıyorsunuz. Okuma yazma bilmeyeni, çatal bıçak
kullanmayı bilmeyeni... Bize çok normal gelen şeyleri ilk defa
görmüş insanlar da var orada. Ama kalpleri o kadar temiz ki. Orası
bir de eğitim misyonunu yerine getiriyor. Askerliğin bu yönünü hiç
düşünmüyoruz genelde. Çünkü o çocuklar zorunlu olarak askere
geliyorlar, o ortamı görüyorlar ve hayatlarında ilk defa gördükleri
şeyi öğreniyorlar. Askerlik aynı zamanda bir eğitim kurumu.
* Gelince ilk ne yaptın?
- Bodrum’a ailemin yanına gittim. Çok özlemiştim onları.
* “Şunun kıymetini anladım” dediğin ne oldu
askerdeyken?
- Özgürlük. Askerde insan olmaya dair tüm haklarınızı
TSK’ya veriyorsunuz. Bu çok ciddi bir durum. Özgürlüğün ne
kadar önemli olduğunu anladım. ıstediğim şeyi istediğim zaman
yapmayı, istediğim zaman yemek yemeyi, uyumayı özledim. Bu çok
kıymetli bir şeymiş.
* Askerdeyken seni bekleyen bir sevgilin var
mıydı?
- Varsa da, yoksa da bana kalsın.
HAYRANLARIM BENıM EKRANDA OLMAMI İSTİYOR
* Oradayken geleceğe dair planlar yaptın
mı?
- Oradayken değil de, geldiğimde beni çok şaşırtan bir anketle
karşılaştım. “Türkiye’nin En Güzel Yüzlü Erkek Dizi Oyuncusu” diye
bir anket yapmışlar. 55 bin katılım olmuş. Ve yüzde 62 oy oranıyla
ben birinci olmuşum. Hem çok sevindim hem de şaşırdım. Çünkü uzun
zamandır yeni bir iş yapmamıştım, bununla birlikte çok başarılı
diziler ve oyuncular var şu sıralar... Bunların arasından
sıyrılmak, bana sanki televizyonda görmek istediklerine dair bir
işaretmiş gibi geldi. Zaten ben de televizyonda olmak istiyorum.
Bir sunuculuk projesi var. Ayrıca güzel bir dizi projesiyle de
yeniden ekranda olmak istiyorum.