Kentsel dönüşüm Zağnosdereiçi'ni vurdu
Abone olTrabzon'un en eski yerleşim yerlerinden olan Zağnosdereiçi Sokak'taki tüm evler kentsel dönüşüm nedeniyle birer birer yıkılıyor.
Trabzon'un en eski yerleşim yerlerinden Zağnosdereiçi Sokak'ta ''Kentsel Dönüşüm Projesi'' kapsamında bir çok evin yıkılmasıyla adeta sessizliğe büründü.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile Trabzon Belediyesi işbirliğinde yürütülen ''Zağnos Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi'' ikinci etabının yaklaşık 2 önce uygulamaya konulmasıyla, yaklaşık 300 ailenin yaşadığı Zağnosdereiçi Sokak'taki evlerin tamamına yakını yıkıldı. Hafriyat yığınına dönen sokakta, Trabzon'un küçük bir kesitini yansıtan yaşama kültürü ve komşuluk ilişkileri de yok oldu.
Sokak sakinlerinden Zehra Koç, 36 yıldır aynı sokakta yaşadığını, gençliğinin bir bölümünü geçirdiği sokakta gelin olduğunu söyledi.
Kentsel dönüşüm gerekçesiyle evlerin yıkıldığını, sokakta sadece 3 evin kaldığını belirten Koç, ''Burada yaklaşık iki yıldır sadece üç aile yaşıyoruz. Kirada oturduğumuz evi de bu dönüşüm kapsamında yıktılar. Maddi durumumuz iyi olmadığı için taşınamadık. Şu an sokaktaki tarihi evlerinden birinde kira ödemeden oturuyoruz'' dedi.
Evlerin yıkılmasıyla sesin, soluğun kesildiğini, sokağa adeta hüzün çöktüğünü dile getiren Koç, ''Yüzlerce ailenin yaşadığı sokağımızda herkes birbirini tanırdı, kocaman bir aile gibiydik. Herkesin kapısı gece geç saatlere kadar ardına kadar açıktı. Komşuluk ilişkileri üst düzeydeydi. Ancak projeyle komşularımızın tamamına yakını buradan taşındı, kimsecikler kalmadı. Onları çok özlüyorum, hepsi çok iyiydi. Komşularım ziyarete gelir, birlikte sohbet eder el işi dokurduk ve böylece zaman geçerdi. Şimdi ise günler geçmek bilmiyor'' diye konuştu.
Gözyaşlarıyla anıyor
Akşamları sokak lambasının altında komşularıyla oturup çay içtiklerini ve saatlerce sohbet ettiklerini göz yaşları içinde anlatan Zehra Koç, sözlerine şöyle devam etti:
''Herkes belli bir saatten sonra evine giderdi. Şimdi ise kimsecikler yok, koca sokakta. 3 aile kaldık. Gelecek, gidecek kimse yok. Çocukların koşup oynamalarını özlüyorum. Herkes birbirine güvenirdi, anahtarla kapı kitlemek yoktu. Kapıyı çeker çıkardık. Şimdi mahalle boşalınca bakkala giderken bile kapıyı kilitliyorum. Kapı çalınca kontrol etmeden açamıyorum.''
Sohbet edecek kimse kalmadığı için zamanını ev işleri ile uğraşarak ve televizyon seyrederek geçirdiğini belirten Koç, komşularının ara sıra ziyarete gelmesiyle teselli bulduğunu söyledi.
30 yıldır biliyor
Zehra Koç'un eşi Yakup Koç ise 30 yıldır mahallenin yeşil alan olduğunun ve yıkılacağının bilindiğini söyledi.
Sokakta yaşayan 300 dolayındaki ailenin tamamına yakınını tanıdıklarını belirten Yakup Koç, ''Şimdi kim nereye gitti bilmiyoruz. Bazen buradan taşınan ailelerin çocukları buraya gelip akşama kadar oyun oynuyorlar. Onları görünce mutlu oluyoruz'' dedi.
Yakup Koç, eski komşuları ile bir yerde karşılaştıklarında çok mutlu olduğunu anlatarak, ''Ayaküstü de olsa eski komşularımızla sohbet ediyoruz, hal hatır soruyoruz. Bu bile beni çok mutlu ediyor. Kupkuru kaldık burada, ne yapacağımızı şaşırdık. Sokaktan çıkmak bize zor geliyor'' diye konuştu.