Kentsel Dönüşüm Projesi’ni eleştirenlere tepki
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kentsel Dönüşüm Projesi’ni eleştiren muhalefete tepki gösterdi. <br/>Kentsel Dönüşüm Projesi k...
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kentsel Dönüşüm
Projesi’ni eleştiren muhalefete tepki gösterdi.
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında vatandaşa verilen kira yardımı
ve kredi desteğini eleştiren muhalefete cevap veren Bayraktar,
“Vatandaş evini yeniliyor. Biz vatandaşa kira veriyoruz, bu kira
rantsa helali hoş olsun. Kredisine destek veriyoruz. Harç almıyoruz
ve her türlü desteği veriyoruz. Vatandaş bu işi benimsedi ve çok
ciddi beklenti oluştu" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığını yürüttüğü Küresel
Tasarım Kentleri Teşkilatı 2. Genel Kurulu, Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci
Egemen Bağış, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek,
Küresel Tasarım Kentleri Teşkilatı Genel Sekreteri Jong Won Baik,
milletvekilleri ve çok sayıda davetlinin katılımıyla Ankara
Sheraton Oteli’nde başladı.
Genel Kurul’un alışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar, dünyanın bugün geldiği noktada 7 milyarı aşan bir
nüfusun olduğunu söyledi. Dünyada şehirlerde yaşayan insan
sayısının arttığına dikkat çeken Bayraktar, bu rakamın gelişmiş
ülkelerde yüzde 70 ve 80’leri bulduğunu ifade etti. Dünyada
iletişim, ulaşım ve teknolojinin son hızıyla gelişmeye devam
ettiğini kaydeden Bayraktar, bu gelişmelerin insanları birbirine
yakınlaştırdığını vurguladı. Dünyada yoksul ve sefil insanlara
yardım edilmediği takdirde insanların huzura kavuşamayacağını dile
getiren Bayraktar, dünyada şehircilik anlamında çok ciddi adımların
atıldığını ve bunun bir çok örneğinin olduğunu belirtti.
“ANKARA DÜNYANIN EN İLERİ ŞEHİRLERİYLE YARIŞIR HALE GELDİ”
Dünyanın bir çok bölgesinde yeni ve modern şehirlerin inşa
edildiğine dikkat çeken Bayraktar, “Bir taraftan yeni modern
şehirler inşa edilirken diğer taraftan da çok çarpık yapılaşma
sonucu aşırı göçün getirdiği yapılaşmalar sonucu şehirler adeta yağ
lekesi şeklinde kuşatılmaktadır. Bunun çeşitli olguları var.
Dünyanın bir çok ülkesinde şehirler devlet eliyle oluştuğu için
meydanlar ve ulaşım mekanları çok ciddi halde düzenli halde
gelişirken bizim gibi ortada kalan ülkeler ise maalesef 1950
yıllardan sonra sanayileşmenin hızlı şekilde artması neticesinde
düzensiz, çarpık şehirleşmeler ortaya çıktı. Bugün bizim başta
İstanbul olmak üzere Diyarbakır, İzmir, Van gibi şehirlerimizi
çarpık hale getirmiştir. Hatta Ankara’nın da Cumhuriyetin ilk
yıllarında yoğun memur şehri olması ve memurların hizmet için
gelmesi sebebiyle Ankara’nın çarpıklaşma oldu ama Ankara şuanda
Başkent olmaya yakışıyor. Ankara dünyanın en ileri şehirleriyle
yarışır hale geldi. Bu takdire şayan bir husus. Yenimahalle, Mamak
ve Altındağ’da da gecekondular var onları da yapmak için yoğun bir
gayret içerisindeyiz” diye konuştu.
“ANKARA PROTOKOL YOLUNDAKİ GECEKONDULARI GÖRMESİNLER DİYE ÖNLERİNE
KAPAKLANIRLARDI”
Ankara’da kent girişindeki protokol yolunda yapılanlar dünya
çapında örnek gösterilecek projeler olduğunu vurgulayan Bayraktar,
“Bundan 10 sene önce yabancı misyon geldiği zaman havaalanında
onları karşılayan büyüklerimiz onların önüne kapaklanarak oradaki
gecekonduları görmesinler, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin
girişinin gecekondularla kaplı olduğunu görmesinler diye gayret
sarf ediyorlardı. Şuanda orada yapılan çalışmalarla bu sorun
ortadan kalkacak” dedi.
“520 KURULUŞA YETKİ VERİLDİ”
Dünyada iklim değişikliğinden dolayı doğal afetlerin arttığını dile
getiren Bayraktar, bunun içinde çok ciddi tedbirlerin alınması
gerektiğinin altını çizdi. Gelişmiş ülkelerin doğal afetlere karşı
tedbirleri aldığını vurgulayan Bayraktar, Japonya ve Amerika’da
alınan tedbirleri örnek verdi. Türkiye’nin geldiği konum itibariyle
son 10 yılda yakaladığı istikrar, gelişme doğrultusunda başı
gelişmeleri peş peşe yaptığını söyleyen Bayraktar, yapılan
değişiklerin kendilerine Türkiye’nin dönüşümü için yol haritasını
verdiği ifade etti. Türkiye’nin 65 vilayetinde yeni çıkarılan
kanuna dayalı olarak Kentsel Dönüşüm faaliyetlerini devam ettiğini
kaydeden Bayraktar, şuanda Türkiye’de 520 kuruluşa riskli bina
tespiti yapma ve riskli alan tespiti yapma konusunda yetki
verildiğini aktardı. Türkiye’de şuana kadar 4 vilayette riskli bina
tespiti çalışmasının yapılmadığının altını çizen Bayraktar, 81
vilayette bu çalışmaların yapıla bilmesi için yoğun çaba sarf
ettiklerini aktardı.
“HANGİ BELEDİYE OLURSA OLSUN SİYASET GÖZETMEDEN DESTEK VERDİK”
Sloganlarının “Yaşanılabilir çevre ve marka şehirler” olduğunu
kaydeden Bayraktar, dünyada artık 50 devletin yanında 200 şehrinde
yarıştığı vurguladı. Şehirlerde artan nüfus oranına dikkat çeken
Bayraktar, artık devletlerin yanında şehirlerinde yarıştığını ifade
etti. Dünya turizminden pay almak isteyen şehirlerin birbirleriye
yarıştığını belirten Bayraktar, Türkiye’de de marka şehirleri
oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi. Türkiye marka
şehirleri oluşturmayı hedeflediklerini aktaran Bayraktar, bunun
için şehirlerle çok büyük dayanışma içerisinde olduklarını
belirtti. Hükümet olarak marka şehirlerin oluşturulması için
kesinlikle siyaset yapmadıklarını ve siyaset yapmayacaklarını
sözlerine ekleyen Bayraktar, “Hangi şehrimiz şehircilik noktasında
bir adım atıyorsa biz maddi bakımdan, yasal bakımdan ve mevzuat
bakımından en ileri derecede destek veriyoruz ve vermeye devam
ediyoruz. Hangi belediye olursa olsun veriyoruz. Yeterki projenin
halk ayağı olsun. Şimdi bizim ülkemizde kasaba ve şehir diye itibar
ettiğimiz yerleşim yerlerindeki konut sayısı 20 milyon civarında ve
bu 20 milyon civarındaki konutumuzun 6 milyona yakın bir kısmı 1999
depreminden sonra yapıldı” şeklinde konuştu.
“6.5 MİLYON KONUTUN MUTLAKA YENİLENMESİ GEREKİYOR”
1999 Marmara depreminin Türkiye için büyük travma olduğunu aktaran
Bayraktar, Marmara depreminin Türkiye için bir dönüm noktası
olduğunu vurguladı. Marmara depreminin Türkiye’nin ekonomisini 45
saniyede yüzde 10 oranında küçülttüğüne dikkat çeken Bayraktar,
konuşmasına şöyle devam etti:
“18 bin insanımızı kaybettik. Bize hakikaten çok büyük travma
yaşattı. Dünya çapında etkileri büyük oldu ama bizim bir şeyleri
görmemiz açısından etkisi oldu. Bizim kendimizi çek etme ihtiyacını
bize gösterdi. Ondan sonra yeni yönetmelikler çıkardık. İnşaat
yapma disiplinlerinde yeni düzenlemeler getirdi. Yapı Denetim
Kanunu çıkardık. Bizim iktidarımızdan sonra yapılan 5.5 milyon
konuta mimarlık hizmeti verildi. Sağlam konutlardır. Bunlarda bir
sıkıntı olabilir mi olabilir ama bunlar sağlam konuttur. Geriye
kalan 15 milyondan fazla konutumuzun elden ve gözden geçirilmesi
gerekir. Türkiye’nin 24 bin 500 kilometre uzunluğundaki fay hatları
üzerinde bulunduğu bilirsek faydalarını görürüz. Bizim yaptığımız
hesaplar üzerinde 6.5 milyon konutu mutlaka yenilememiz lazım.
Bunun için çok ciddi bir şekilde kolları sıvadık. Adeta bir
seferberlik içerisinde siyaset dışı ve üstü anlayışla
çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
“VATANDAŞA KİRA YARDIMI YAPMAK RANTSA HELALİ HOŞ OLSUN”
Yapılan Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında bilgiler veren Bayraktar,
6.5 milyon konutun dönüştürülme sürecinin 20 yıldan aşağı
olmayacağını kaydetti. İki yıl içerisinde insanları güvendirmek ve
insanları razı etmek için çok ciddi gayret içerisinde olduklarını
belirten Bayraktar, evini yenilemek isteyen insanlara 18 ay
kirasını verdiklerini anlattı. Projeye karşı yapılan eleştirileri
de değerlendiren Bayraktar, “AK Parti yapıyorsa aman yapmasın.
Efendim memleketin hayrına olan işe sende destek ver de iş beraber
yürüsün. Hepimizin oyu artsın, seninde oyun artsın. Sen eğer bir
şey yapmak istiyorsan sen daha iyi yap o zaman sen daha çok oy al.
Yoksa birisi hayırlı bir iş yapacak ben onun bacağına çelme
takayım, tekerine çomak sokayım iş yapmasın ve oyları düşsün. Bu
millet enayi değil bu millet gerçeği görüyor. Bizim çalıştığımızı
görüyor ve bizi destekliyor. Bu lafları artık pek yapamıyorlar.
Niye biz diyoruz ki vatandaş yapıyor. Vatandaş evini yeniliyor. Biz
vatandaşa kira veriyoruz, bu kira rantsa helali hoş olsun.
Kredisine destek veriyoruz. Harç almıyoruz ve her türlü desteği
veriyoruz. Vatandaş bu işi benimsedi ve çok ciddi beklenti oluştu.
Biz bu vatandaşın beklentisini boşa çıkartamayız. Kesinlikle
Türkiye’nin kentsel dönüşme ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm zor bir
iştir, uzun soluklu bir iştir. Uçan kuştan da biz destek istiyoruz.
Muhalefetten biz destek bekliyoruz. Bu işi siyaset dışı, siyaset
üstü yapmak istiyoruz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” şeklinde
konuştu.
“ATATARÜK HAKİKATEN DAHİ BİR İNSANDI”
Türkiye’nin ortasında olan Ankara’nın büyük avantajlarının
bulunduğunu dile getiren Bayraktar, “Atatürk hakikaten dahi bir
insandı. Ankara’yı başkent yapmakla, inşallah burada hızlı trenleri
yaptığımız takdirde de Samsun’a, Çankırı’ya, Antalya’ya,
Kayseri’ye, Eskişehir’e ulaşım çok daha hızlanacak ve Türkiye’nin
bütünlüğü artacak. Bir ülkede gerçekten kalkınmayı sağlamak için,
bir ülkede gerçekten dünyada ana aktör olabilmek için enerji
meselesini halletmiş, ulaşım sistemlerini çözmek durumunda”
dedi.
“10 YILDA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ ÜÇ KATINA ATTIRA BİLEN
ÜLKE SAYISI ÇOK FAZLA DEĞİL”
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise yaptığı
konuşmada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in
Ankara’yı Avrasya’nın en güzel ikinci şehri yaptığını belirterek,
Başkan Gökçek’e çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Türkiye’nin
artık çok farklı bir boyutta ve çok farklı bir konuma geldiğini
dile getiren Bağış, “Türkiye bundan on yıl önce dünyanın 26. en
büyük ekonomisiyken bugün Türkiye artık dünyanın en büyük 16.
ekonomisidir. Gelecek hafta Rusya’da düzenlenen G-20 Zirvesi’nin de
Türkiye dünyadaki ekonomik krizin aşılması konusunda katkılarını
sunacak. Bundan 10 yıl önce kişi başına 3 bin dolar düşerken şimdi
ise kişi başına düşen milli geliri 10 bin doların üzerinde. 10
yılda kişi başına düşen geliri üç katına artırabilen ülke sayısı
çok fazla değil” dedi.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRATİKLEŞME ADINA TARİHİNİN EN BÜYÜK ADIMLARI
ATILDI”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden itibaren devletin bütün
imkanları seferber edilerek 6 bin 300 kilometre yol yapıldığını
ancak iktidara geldikleri dönemde ise bunun üzerine 17 bin
kilometre yol yaptıklarını anlatan Bağış, son on yıl içerisinde
hastane ve okul sayılarındaki artışlardan söz etti. Türkiye’nin
haritada olduğu gibi siyasal anlamda doğunun en batılı, batının ise
doğulu ülkesini ortaya koyduğunu ifade eden Bağış, Türkiye’nin on
yıl içerisinde dünyada ortaya koyduğu özgüveni vurguladı.
Türkiye’nin artık farklı bir noktaya geldiğine işaret eden Bağış,
“Türkiye’de demokratikleşme adına belki de tarihinin en büyük
adımları atıldı” dedi.
“BAŞARILARIMIZ BİZİ HİÇBİR ZAMAN TATMİN ETMEDİ”
Türkiye’nin herkes için demokratik, öz güvene sahip ve huzurlu bir
ülke olduğunu dile getiren Bağış, başarılarının hiçbir zaman
kendilerini tatmin etmediğini, kendilerini göreve getiren
vatandaşların her zaman daha iyilerine layık olduklarını
düşündüklerini kaydetti.
“BİZ AB’YE YÜK OLMAYA DEĞİL YÜKÜNÜ ALMAYA ADAYIZ”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalıştığını hatırlatan
Bağış, konuşmasına şöyle devam etti:
“Önümüze çıkarılan tüm engellere rağmen, Türkiye’yi bir şekilde bu
yoldan caydırma çabalarına rağmen biz bıkmadan ve usanmadan ortaya
koyuyoruz. Ama Avrupa Birliği’nin de son dönemde gördüğü bir şey
var. Aslında insanlar yerel yönetimleri önemsiyor. Avrupa’da artık
bırakın bir AB üyesi ülkenin ekonomik sıkıntının başka bir ülkenin
vatandaşlarının ödemesini veya üstlenmesini bir ülkenin bir
bölgesinde yaşayan insanlar diğer bölgesindeki ekonomik
sıkıntıların merhemi olmaktan artık bıkmışlar. Bu yüzden Avrupa
Birliği de yerele doğru kayış içerisinde ve bizde AB üyesi
olduğumuzda yük olmaya değil yük almaya aday olduğumuz için
şimdiden yerel yönetimleri güçlendirme ve şehircilik anlamında
önemli adımlar atma adına çok önemli işler yapıyoruz.”
Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar ile birlikte Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Avrupa Birliği Bakanı
Egemen Bağış hatıra fotoğrafı çektirdi. Genel Kurul öğleden sonraki
oturumlarla devam edecek.
(İHA)